Ülkemiz işkenceciler için “cennete” dönüştü. İşkenceciler korunuyor, kollanıyor, ödüllendiriliyor. Bir işkenceci bırakalım ceza almasını hakim karşısına dahi çıkmıyor.
Samsun Bafra T Tipi Hapishande 10 ay süresince sistematik işkenceye uğrayan Emir Karakum, işkenceci gardiyana hakaret ettiği gerekçesiyle 10 ay hapis cezası verildi. İşkence yapan gardiyanın suç duyurusu hemen karşılık buluyor ve işkenceye uğrayan cezalandırılıyor.
Emir Karakum uğradığı işkenceyi teşhir etmek amacıyla 113 gün boyunca açlık grevi yapmıştı. İşkence teşhir olduğu noktada Emir Karakum’un direnişi zaferle sonuçlanmıştı. Serbest bırakmak zorunda kalmışlardı…
Ancak Emir Karakum’un gördüğü işkence ile ilgili tek bir soruşturma veya açılmış bir dava yok.
Mahkeme sonrası yaptığı açıklamada Emir Karakum, “Hapishane doktoru, gardiyan, idare, savcı ve mahkemece bu işkencenin ortağıdır. İşkence bir insanlık suçudur. Bu mahkemeden adalet beklemiyorum, karar ne olursa olsun, adaletsiz bir yargılama yapan bu mahkemenin kararını tanımıyorum.” dedi.
Ayten Öztürk 6 ay boyunca işkenceye uğramasına rağmen işkenceciler ile ilgili yaptığı tüm suç duyurularına rağmen hiç bir işkenceciye dava açılmadı. Yetmezmiş gibi Ayten Öztürk’e 2 müebbet hapis cezası verildi. İşkenceciye değil işkenceye uğrayana ceza.
Faşizm işkenceyi gizlemek istiyor. Bu şekilde “işkenceyi duyurma” diyor. “işkenceye sessiz kal”, hakkını arama, işkenceyi teşhir etme…
Ancak işkence ile mücadele kadar, işkencenin ve işkencecilerin teşhir edilmesi insanlık onuru gereğidir.