5 Ocak’ta bildiri dağıtırken gözaltına alınan üniversite öğrencisi Deniz Aydın (24) ve işçi Taylan Gültekin (30), İstanbul Sultangazi Mahallesi’ndeki Gazi Karakolu’na götürüldüler.
Karakolda tutuldukları 4 saat boyunca ikisine de işkence yapıldı.
İşkencenin amacı, korkutmak, yıldırmak, sindirmektir. Onlar, yılmadılar, sinmediler, serbest bırakılmalarının ardından yaptıkları bir basın toplantısıyla Gazi Karakolu’nun bir işkencehane olarak çalıştığını anlattılar.
İŞKENCECİLERİN DİLİ :
«Sizin üzerinizde sporumu yaptım»
«En çok acıyan yer burasıymış, doğru mu ?»
«Aslında yapmam ama çok güzel bağırıyorlar»..
« Ben yoruldum, biraz sen geç ».
Altbaşlıktaki bu cümleleri Deniz AYdın’ın anlatımlarından seçtik.
Bu cümleler, işkencenin orada nasıl sistematik, planlı, günlük bir yöntem olarak kullanıldığını da gösteriyor.
Deniz Aydın, basın toplantısında, karakolda yaşadıklarını şöyle anlattı :
“Gazi Mahallesinde karga tulumba gözaltına alındık. Karakola götürülürken araçta erkek bir polis üzerimden hiç inmedi. Araçta sürükleyerek indirildik, binanın üçüncü katına sürükleyerek çıkardılar. Bizi bir odaya yüzüstü, ellerimiz arkadan kelepçeliyken attılar. Vurmaya başladılar. 10’dan fazla polis vardı, yüzlerini görmedik.
“Tekmelediler, bacaklarımızın üst kısmına ‘En çok acıyan yer burasıymış, doğru mu’ diyerek copla vurdular. Orada dört saat kaldık. »
“Copla vuran polis, ‘Ben bugün spor yapamamıştım sizin üzerinizde sporumu yaptım’ dedi. O yorulunca başka polis geldi, böbreklerime vuruyordu, inanılmaz acı veren bir hareketti, ‘Aslında yapmam ama çok güzel bağırıyorlar’ diyordu.” “Küfürler, hakaretler edildi. Copu da dik bir şekilde omurga kısmına vuruyorlardı. Birbirlerine ‘Ben yoruldum, biraz sen geç’ diyorlardı. »
«3 kat merdivenlerle sürükleyerek karakolda bizi özel bir bölüme çıkardılar. İşkence yaparken, ‘Bugün sporumu üzerinizde yaptım’ diyordu.»
İşkenceçiler, ahlaksız, namussuz, sahtekar olur !
Bu tüm işkenceciler için, istisnasız geçerli bir kuraldır.
Deniz Aydın’ın üzerini önce bir erkek polise arattırdılar ; sonra da çağırdıkları kadın polise üst aramasını kendisi yapmış gibi tutanak imzalattırdılar.
Deniz Aydın gözaltından önce yaşadıklarını da şöyle anlattı :
“Sonra hastaneye götürüldük, hastanede insanların içinde ‘Bunlar terörist’ diye bağırdılar. Ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğüne götürüldük, götürürken araçta polislerden biri ‘Beyaz Toros devri kapandı artık beyaz transitler var, bizi gördüğünüzde kaçın’ dedi. »
İşkenceciler Hakkında Suç Duyurusu
Gazi Mahallesi karakolunda işkenceye maruz kalanlar, polisler hakkında “işkence, kötü muamele ve hakaret” suçlamasıyla şikayetçi oldular.
Yaygın deyişle, « kimi kime şikayet edeceksin ki ?! » diye düşünülebilir. Bu bir gerçek olsa da, mevcut sistem içindeki hukuk mücadelesinden de vazgeçmemek gerekiyor.
Avukat Çakır : Gazi’de İşkence Sistematik
Avukat Ezgi Çakır da gözaltılarla ilgili bianet’e yaptığı açıklamada şunu belirtti : “Sokakta yazılama yapmak, sticker yapıştırmak gibi gerekçelerle gözaltına alınan müvekkillerimiz Gazi Mahallesi karakolunda sistematik şekilde işkenceye, hakaret ve küfre maruz kalmakta, tehdit edilmekte, bu durum aylardır sürmekte.”
