2009 yılında İstanbul Laleli’de bir esnafın 1.200 TL parası gasp edilir.
Polis 2010’da 29 kişiyi olayla ilgili diye gözaltına alır.
Bunlardan bir tanesi de Murat Konuş.
7 ocakta saat 08’de asayiş büroya polislerce getirilir.
3 saat geçer.
Battaniye ile sarılı olarak hastaneye götürülür.
1 saat sonra Murat Konuş ölür.
Otopsi raporunda Konuş’un gözaltında uğradığı işkence sonucu öldüğü belirtilir.
Raporun ardından 7 polis hakkında dava açılır. Polisler tutuklanır. Daha sonrasında serbest bırakılır.
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi geçen temmuz ayında 4 polisi suçlu buldu.
Tutuksuz yargılanan Oktay Kapsız, Ramazan Adıgüzel, Murat Ertürk ve Abdülcelil Karadağ “işkence sonucu ölüme neden olma” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılır…
Ceza indirim yapılarak müebbet hapse çevrilir.
Ama Sanıklara müebbet hapis cezası veren mahkeme heyeti, tutuklama kararı vermez.
İşkence olayının yaşandığı dönemde İstanbul Beşiktaş’ta komiser olarak görev yapan sanık polislerden Oktay Kapsız işkenceden yargılanmasına rağmen ilerleyen yıllarda 4. sınıf emniyet müdürlüğüne kadar yükselir.
Davanın karara bağlandığı temmuz ayında Hakkari Çukurca Emniyet Müdürü olarak görev yapan Kapsız’ın kasım ayında Muğla’ya tayini çıkar.
Kapsız, Çukurca’dan Muğla’ya devletin üst düzey görevlileri tarafından tören ile uğurlandı. Çukurca Kaymakamı Murat Öztürk, Kapsız’a teşekkür belgesi verirken çekilen fotoğrafı kaymakamlığın internet sitesine koydurur. AKP’li belediye başkanı ise işkenceci ile katıldığı yemekte işkenceciye plaket ve bir halı verir.
İşkence bu kadar açık ve seçik ödüllendirilir ülkemizde. İşkencecilerin korkmamaları AKP tarafından sağlanıyor. Bu örnek bunu bir kez daha tartışmaya yer bırakmaksızın gösteriyor…