Merhaba,
Neden burada olduğumu biliyorsunuz. Korku dağlarını yıkmıştık. Zulümlerini ve yalanlarını yüzlerine çarpmıştık. İradeleri kırıldı. Hukuku uygulayıp beni tahliye etmek zorunda kalmışlardı.
Fakat, tarihin en akılsız iktidarlarından birisi şu an hükümette. Ayçiçek yağının fiyatını polis copuyla düşürmeye çalışan bir akılsızlık. Aynı akılsızlık bana işkence yaparlarsa tekrar hapishaneye koyarlarsa zaferin etkisini yok edebileceğini düşünüyor. Sağlık sorunları olan birine işkence yapmanın halkta karşılığı ne olur? Tekrar hapsedince boyun eğdiremezseniz bu size nasıl geri döner, yaptığınız yeni direnişlere yol açmaz mı? Bunların bir önemi yok. Devlet güçlü görünsün günü kurtaralım yeter. Devlet, işkence yaptığı sağlık sorunları olan tek bir kişiye baş eğdiremeyince güçlü görünebilir mi? Akılsızlık işte tam da burada başlıyor. Tüm gerçekler ortada yaşanıyor. Devletin gerçek yüzü ortaya çıkıyor. Onlarca kitap okununca edinilemeyecek bilgi 1 yılda öğreniliyor.
Hepinizin gözü önünde almaya çalıştıkları intikam adına hapishaneye girdiğimde 4 gardiyanla zorla kıyafetlerimi çıkartarak çıplak arama yaptırdılar. Böyle olunca utanacaktım, yıpranacaktım, yılacaktım (!) Olmadı, asla olmayacak. Onlar utansınlar, beynimden düşüncelerimi soyamadılar. Suç duyurusu yapmıştım. Hakkımdaki Yargıtay kararını uygulamayanlardan hukuk beklediğim için değil. Teşhir olsunlar diye ve beklenen cevap geldi. Kendi elleriyle kendilerini teşhir ettiler: Soruşturmaya Yer Yoktur
Savcı, çıplak arama yasaya uygundur diyor. Hani, yoktu çıplak arama, hani karşıydınız bunlara?
Bekleyin, bu halka yaptıklarınızın tek tek hesabını vereceksiniz. Yargılamanız 2 dilim ekmeğe muhtaç ettiğiniz, ağaçlarını kökünden söktüğünüz halkın yüreğinde çoktan bitti. Karar: Mahkûmiyet
Biz, İkizdere Köylülerininim jandarmaların önüne diktiği arılarız. Şimdi azız, küçüğüz ama ölümüne bağlıyız bu topraklara.
Halkı koruyan o arılarla İkizdere’nin ormanlarından uçup tek tek bütün ormanlara, sokaklara, yayılıyor, yayılacak. Bekleyin…
Av. Aytaç ÜNSAL