AKP iktidarı ve onun kurumları, direnişi ne kadar kaale almaz görünürlerse görünsünler, direniş gücünü ve etkisiin göstermeye devam ediyor.
Direnişçilerin tahliyesi, zorla müdahale için kaçırılıp sonra yine “zorla yatırım” kararının kaldırılması ve direnişçilerin direniş evine dönmesi, bütün bunlar direnişin gücünü gösteren ara kazanımlardır.
Mustafa Koçak’ın avukatları, Koçak’ın acil tahliye edilmesi için Adli Tıp Kurumu’na sevkedilmesini, hastahaneye sevk edilmesini talep etmişlerdi.
25 Mart öncesi, hapishane idaresi tarafından “hastanaye çıkış” için Koçak’ın onayının istendiği, Hastane işleminin, Koçak’ın avukatlarının talebi doğrultusunda başlatıldığı belirtildi.
HHB Açıkladı:
HHB tarafından “Müvekkilimiz Mustafa Koçak’ın durumu hakkında bilgilendirme:” başlığı altında yapılan açıklamada şunlar belirtildi:
“25 Mart 2020 tarihinde Mustafa Koçak’ın ailesi ile telefonda görüşmesi neticesinde hapishane idaresi tarafından kendisinden hastaneye çıkışı için onamı istendiği bilgisini edindik.
Bunun üzerine avukatları olarak işlemin Yargıtay’a yaptığımız talep doğrultusunda mı yapıldığını öğrenmek ve kendisiyle görüşmek için Kırıklar Hapishanesi’ne geldik.”
Kırıklar Hapishanesi’ne Göre
Mustafa Koçak’ın Durumu “Acil İşler”
Kategorisine Girmiyor
Halkın Hukuk Bürosu tarafından yapılan açıklamanın devamında, müvekkilleriyle görüşmelerinin ısrarla engellendiği belirtilerek şöyle denildi:
“Buradaki görüşme girişimlerimiz bakanlık kararnamesi nedeniyle “acil işler” dışında hiçbir görüş izni verilmediği, acil işlere hapishane savcısı tarafından karar verildiği gerekçesiyle engellendi.
…
Aynı gün içerisinde hapishane savcısı ile görüşme ve dilekçe verme çabalarımız reddedilerek tarafımıza müvekkil Mustafa Koçak’ın “acil bir durumunun” olmadığı söylendi.
…
Ertesi gün savcılık aracılığıyla görüşme ve sağlık dosyası kayıtlarını alma taleplerimizi yeniledik. Netice olarak görüşme talebimiz zorunlu ve acil bir hal bulunmadığı gerekçesi ile, sağlık raporu talebimiz ise daha önce istenip reddedilmiş olduğu gerekçesi ile reddedildi.
Hastane işleminin ise talebimiz doğrultusunda başladığı fakat Corona riski nedeniyle kurula çıkıp çıkamayacağının şu anda değerlendirme aşamasında olduğu bilgisi verildi.
Tüm bu başvuru süreçlerinde müvekkilin ölüm orucunun geldiği nokta, gördüğü işkence ve her an ölüm riskinin olduğunu, daha acil bir işin mümkün olamayacağını anlatmamıza karşılık müvekkil ile görüşümüz sağlanmadı.”
HHB: Koçak Koşulsuz Tahliye Edilmelidir
Halkın Hukuk Bürosu tarafından bu gelişmeyle ilgili yapılan açıklamada, tahliye edilmemesinin Koçak’ı hapishanede ölüme mahkum etmek olduğu belirtilerek şöyle denildi:
“Müvekkilimiz, hastanelerde mevcut pandemi COVİD-19 riski sebebi ile sevki çıkmasına rağmen hastaneye götürülmüyor. Diğer yandan Ölüm orucunun 269.gününde baskılanan bağışıklık sistemi ile riskli grupta bulunuyor.Hapishanedeki COVİD-19 riski ile hapishanede ölüme mahkum ediliyor.
Hastanelerin ve hapishanelerin mevcut koşulda COVİD-19 riskini en yüksek düzeyde taşımaları da göz önünde tutularak müvekkilimizin bir an önce koşulsuz tahliye edilmesi gerekmektedir.”