Halk Cephesi’nden 1 Mayıs’ta TAKSİM’E Çağrı

Halk Cephesi, yaptığı açıklamayla, halkı 1 Mayıs günü, 1 mayıs Alanı’na, Taksim’e çağırdı.
Halk Cephesi’nin 2023 yılının 1 Mayıs’ı için belirlediği ana slogan ise, yakın zamanda yaşadığımız büyük katliamı esas alıyor.
Halk Cephesi, halkımızı ve tüm emekçileri, tüm ilerici devrimci güçleri, şu sloganla 1 Mayıs’ta Taksim’e çağırıyor:
“SORULACAK HESAP,
KURULACAK YENİ BİR HAYAT İÇİN
1 MAYIS’TA TAKSİM’E!”

Afişin görselliği de yine aynı anlayışla hazırlandı. Deprem bölgesinden acılı, yaralı halkımızı temsil eden bir resimle, 1 Mayıs Alanı’nı kazanma mücadelesinin ölümsüz şehidi Mehmet Akif Dalcı’nın resimleri yanyana getirildi.

*

Halk Okulu’ndan yapılan çağrıyla da neden Taksim denildiği geniş biçimde ortaya konuldu. Çağrının Taksim bölümünde şöyle deniliyor:

1 MAYIS’TA 1 MAYIS ALANI TAKSİM’DE
1 MAYIS 1977 VE TÜM 1 MAYIS ŞEHİTLERİMİZİN
HESABINI SORACAĞIZ, ADALET İSTEYECEĞİZ!
1 MAYIS’IN
UZLAŞMA, TESLİMİYET VE TASFİYE GÜNÜ OLMASINA
İZİN VERMEYECEĞİZ!
FAŞİZMİN İŞBİRLİKÇİLERİNDEN
“EMEK ÖRGÜTÜ” OLMAZ,
“EMEK ÖRGÜTÜ” ADI ALTINDA
EMEĞİMİZİN, ALIN TERİMİZİN, İHANET SOFRALARINDA
FAŞİZME MEZE YAPILMASINA İZİN VERMEYECEĞİZ!

Emperyalizmin işbirlikçisi faşist
iktidar, 1977 1 Mayıs’ında
Taksim’de, CIA ile işbirliği içinde, 35 işçiyi katletti. Sonraki yıllarda
hem 1 Mayıs yasaklandı hem de Taksim
Meydanı 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı.
Çünkü faşizm biliyor ki, Taksim’de her
yıl kutlanacak 1 Mayıslarda, faşizmden
hesap sorulacak. 1 Mayıs 1977 katliamında şehit düşenler anılacak. 1 Mayıs
halkın adalet talebini haykırdığı, hesap
sorduğu, sınıf bilincinin ve sınıf kininin
güçlendiği kavga yılı olacak. Yani, 1 Mayıs kutlamalarının
Taksim’de yapılması, 1 Mayıs’ın kavga günü olmasına hizmet edecek; faşizmin 1 Mayıs’ı uzlaşma, teslimiyet, tasfiye günü yapma politikasına hizmet etmeyecek.
Taksim 1 Mayıs kutlamalarına kapatıldı; çünkü
faşizm biliyor ki, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması demek, her yıl milyonlarca halkımızın 1 Mayıs alanı Taksim’i doldurması, sınıf mücadelesinin büyümesi
demek.
Faşizmin yasaklama politikası karşısında 1 Mayıs kutlamaları için Taksim alanında ısrar etmek, adalet talebinde ısrar, 1 Mayıs’ın devrimci mücadelenin büyütüldüğü bir kavga günü olmasında ısrardır.
Bu açık gerçek nedeniyledir ki, 1 Mayıs 1977 katliamından günümüze,
1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanmasında ısrar ettik, bunun mücadelesini yürüttük.
Bu mücadelemiz sonucunda, önce 1 Mayıs resmi bayram günü sayıldı. Sonra da AKP
faşizmi Taksim’i 2010 yılında 1 Mayıs kutlamalarına açmak zorunda kaldı.
AKP faşizmi bunu mücadelemiz
karşısında bir yenilgi değil de demokrasicilik oyununun parçası olarak kabul ederek, halkın öfkesini yatıştırmaya çalıştı.
2012 yılında Taksim Meydanı’nı dolduran bir
milyon kişi AKP faşizminin yüreğine korku salmaya yetti, faşizmin “demokrat” maskesi çabucak düştü ve Taksim Meydanı halka tekrar yasaklandı.

1 MAYIS ŞEHİTLERİMİZE ADALET İÇİN
1 MAYIS’TA TAKSİM’DE OLALIM!
TAKSİM YASAĞINI KIRMAK,
TAKSİM ALANININ İŞGALİNE SON VERMEK İÇİN
1 MAYIS’TA, 1 MAYIS ALANI TAKSİM’DE OLALIM!

Unutmamak, sınıf bilincidir. Unutmamak, tarih bilincidir. Unutmamak, adalet mücadelesine sahip çıkmaktır.

Aradan geçen 150 yıla rağmen her 1 Mayıs’ta alanlara çıkıyoruz.
1 Mayıs’ı burjuvaziye karşı, emeğimizi
sömürenlere karşı bir mücadele ve hesap sorma gününe dönüştürüyoruz.
1 Mayıs 1886’da Chicago’da direndikleri için katledilen, idam edilen işçilerin hesabını sormak, bu günü sınıf
mücadelesini yükselttiğimiz bir gün yapmak için alanlara çıkıyoruz.
Taksim için mücadele etmek de unutmamaktır. 1 Mayıs 1977’de katledilen işçi yoldaşlarımızı, Mehmet Akif Dalcı’yı, ’96 1 Mayıs şehitlerini unutmamaktır.
Onların hesabını sormaktır.

Katledilen işçilerin, yoldaşlarımızın hesabını önce alanlarda soracağız.
Taksim’e çıkarak soracağız.
1 Mayıs 77’de katledilen yoldaşlarımızın hesabını sormak, aynı zamanda haklarımız için mücadele etmektir.
Dökülen kanının hesabını sormayan, adalet istemeyen bir işçi sınıfının direnme ve mücadele dinamikleri de körelecektir.
Mücadelemizi reformist patron sendikacılarının baskısından kurtarmak için de Taksim’de olmalıyız.
1 Mayıs’ta Taksim’de olmak, aynı zamanda patron sendikacılığına, bu uzlaşmacı, teslimiyetçi, tasfiyeci anlayışa karşı da mücadeleyi yükseltmektir.
Sınıf çelişkileri kaçınılmaz olarak derinleşiyor. Her geçen gün daha fazla yoksulluğa, açlığa, adaletsizliğe itiliyoruz. Her geçen gün daha fazla canımızı alıyorlar, katlediyorlar.

  • Depremde katledilen on binlerce halkımızın,
  • Soma’da Ermenek’te katledilen madencilerimizin,
  • haksız yere ihraç edilerek emeği çalınan kamu emekçilerinin,
  • haklar ve özgürlükler mücadelesinin öncüsü oldukları için haksız yere tutsak edilen devrimcilerin,
  • polis kurşunlarıyla katledilenlerin, – inkar ve ilhak-asimilasyon saldırılarıyla imha edilmek istenen Kürt halkının,
  • inancı yok sayılıp aşağılanan Alevilerin, – açlığa ve adaletsizliğe mahkum edilen tüm halkımız için
    1 MAYIS’TA TAKSİM’DEYİZ!

Unutmayacağız, faşizmin, burjuvazinin katliamlarına karşı adalet talebiyle mücadeleyi büyüteceğiz.
Halk için adaleti, mücadelemizle sağlayacağız!

Tüm halkımıza çağrımızdır:
1 MAYIS’TA, 1 MAYIS ALANI TAKSİM’DE OLALIM;
ÇÜNKÜ SORULACAK HESABIMIZ, KURULACAK YENİ
BİR HAYATIMIZ VAR

Sosyal ağlarda paylaşın