Halk Cephesi Yeni Yıl Mesajı

Türkiye’de demokratik haklar mücadelesi yürüten Halk Cephesi yeni yıl mesajı yayınladı. Ajansımıza da gönderilen açıklamada yeni yılda kapitalist emperyalist dünyanın halkları mahkum ettiği, açlık yoksulluk adaletsizliğe karşı mücadele çağrısında bulundu.

Halk Cephesi: HDP'ye saldırıları kontrgerilla örgütlüyor - Evrensel

Yoldaşlarımız, Dostlarımız, Halkımız!

2021 YILINDA GÖREVİMİZ

UMUDU YENİLMEZ KILMAKTIR

UMUDU YENİLMEZ KILMAK

HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜNÜ

ORTAYA ÇIKARMAKTIR

ÖRGÜTSÜZ HALK BİR HİÇTİR

ÖRGÜTLÜ HALK BÜYÜK BİR GÜÇTÜR

Ülkemizde kimsenin emperyalizme ve faşizme karşı bir tek slogan dahi atmaya cesaret edemediği bir süreçte, BEDENLERİNİ CÜBBE YAPAN, GİTAR YAPAN DİRENİŞÇİLERİMİZLE UMUDU YENİLMEZ KILDIK.

Halkımız,

Yoldaşlarımız

Ve Tüm Dünya Halkları,

Anadolu’daki zulme son verecek olan yoksul halkımız, emperyalizme karşı en büyük sığınağımız olan enternasyonalizme sırtını dayayan dünya halkları, Yeni bir yıla giriyoruz: 2021!

Dünya halklarının direniş tarihinde yeni ve umutlu bir yıl!

51 yıllık tarihimizde Anadolu ihtilalinin sayfalarını biz yazdık… Kanımızla yazdık. Ser verip sır vermeyen inancımızla yazdık. Bize değerlerimizi, geleneklerimizi, geleceğimizi emanet eden şehitlerimize bağlılığımızla yazdık.

Umuda ve zafere olan kesin inancımızla, düşmana olan kinimizle, tarihsel ve siyasal haklılığımızla biz yazdık ve yazmaya devam edeceğiz, biz kazanacağız…

Çünkü, tarih bilinci en güçlü silahımızdır. Bu silahı bugüne kadar onurumuzla taşıdık, taşımaya devam edeceğiz.

Emperyalizme ve oligarşiye bizi teslim alamayacaklarını gösterdik. Umudu büyüteceğiz dedik, büyüttük. Artık UMUDU YENİLMEZ KILMANIN VAKTİDİR.

Umudu Yenilmez Kılacağız!

2020 yılında bir kez daha umudumuzun bayrağını teslim etmedik, yere düşürmedik, hep ileriye taşıdık.

Bu aşamayı aştık artık… Umudumuzun yenilmezliğini tüm gücümüzle ilan ettik.

2021 yılında da umudun yenilmezliğini ilan edeceğiz. Umut halkın gücüdür, halkın gücüyle iktidara giden yollu kuracağız.

ZULMÜN HER ÇEŞİDİYLE SINANDIK, BİLENDİK, DİRENDİK, YENİLMEZ OLDUK…

ARTIK ZULMÜN OKLARI İŞLEMEZ BİZE!

ÇÜNKÜ HALKIZ BİZ TÜKENMEYİZ!

TARİHLER YAZAR BİZİ, BİZ TARİH YAZANLARIZ!

2020 yılında Anadolu ihtilali, tarihinde en önemli çarpışmalardan birini yaşadı. Önemli tarihsel bir eşiği aştık. Yenilmezliğimizi bir kez daha tüm baskı ve imha saldırılarına karşı 4 şehit bedeliyle ilan ettik. Bu TARİHSEL EŞİĞİ şehitlerimizle, bedel ödeme cüret ve kararlılığımızla aştık.

Direnişin hakkı zaferdi, 2020 yılında bu zaferi kazandık. Uzlaşmadık, icazet altına girmedik, kendi özgücümüze ve halkımıza güvendik.

Umudu büyütüyoruz dedik, 51 yıldır büyüttüğümüz umudu artık yenilmez kıldık.

Emperyalizm ve oligarşi bizi imha PLANLARI yaptı.

Kurumlarımızı defalarca bastı. İnsanlarımızı tekrar tekrar gözaltına aldı. Daha hapishaneden tahliye olduklarında hapishane kapısının önünden tekrar tekrar gözaltına aldı, tekrar tekrar tutukladı.

Listeler yayınladı, başımıza ödüller koydu…

Yenilginin hırsıyla işbirlikçiler yaratmaya çalıştı, yalan ifadeler imzalattı, yüzlerce kişiyi tutukladı.

Konserlerimizi yasakladı, eylemlerimize saldırdı.

Cenazelerimizi yıkamamıza dahi tahammül edemediler. Yetmedi, mezarlarımıza saldırdılar.

İnsanlarımızı yıldırmak için sistematik işkence uyguladılar. İnsanlarımızın kollarını, bellerini kırdılar, saçlarını yoldular, gözlerini patlattılar, ölüm orucu direnişçilerimizi yerlerde sürüklediler.

Hasta tutsaklarımızın tedavisini engellediler.

Tutsaklarımıza kitap vermediler…

Tam bir kuşatma altına alıp bizi imha etmek istediler… Halkla olan kopmaz ve köklü bağlarımızı kesmek istediler. Enternasyonalist dayanışmayı boğmak istediler. Yani topyekün imha için tarihin gördüğü ya da görmediği bütün yöntemleri kullandılar.

AMA BAŞARAMADILAR!

İlan edilen tarihsel ve siyasal haklılığımız ve ölümsüzlüğümüz oldu. Umudu bitiremediler.

İCAZET VE UZLAŞMA DAYATMALARINA KARŞI ADALET SAVAŞÇILARIMIZLA;

TECRİT EDİP YALNIZLAŞTIRMA SALDIRISINA KARŞI ENTERNASYONALİST DAYANIŞMA İLE CEVAP VERDİK.

HİÇ KİMSEDEN İCAZET DİLENMEDİK.

HİÇBİR YERDE HİÇ KİMSE İLE UZLAŞMADIK.

ÇÜNKÜ BİLİYORUZ Kİ;

UZLAŞMAK YOZLAŞMAKTIR.

İCAZET DİLENMEK ÇÜRÜMEKTİR.

UZLAŞMAK VE YOZLAŞMAK REFORMİZMİN BATAKLIĞINA SAPLANMAKTIIR.

ÇIRPINIRSIN ÇIKAMAZSIN.

ÇÜNKÜ;

Marksizm-Leninizm’e göre, proletaryanın sömürüden ve siyasi kölelikten kurtuluşu bütün kapitalist sistemin siyasal üst yapısıyla birlikte devrimle ortadan kaldırılmasıyla mümkündür.

Devrimci örgütün strateji ve taktiği de bu görüş ışığında şekillenir, şekillenmelidir.

Buna karşılık reformizm, birçok süslü laf ve kelime ile bezenmiş olsa da, kapitalist sistemi koruyarak yapılacak reformlarla işçilerin sömürüden kurtulabileceğini, böylece bütün sınıfların uzlaşması ve kardeşliği üzerine şekillenen bir sistemin kurulabileceğini savunur;

İdeolojisi ve politikası sınıfları UZLAŞTIRMAYA,

Proletaryanın eylemini FRENLEMEYE,

Burjuva dünyaya HAPSETMEYE,

Ve sömürü düzenini, katillerin iktidarını İLELEBET YAŞAR KILMAYA dayanır.

52. yılına giren tarihimizde gerektiğinde ölerek, teslim olmayacağımızı defalarca gösterdik.

Bunun en önemli köşe taşları, ’80 cuntasının ezme ve yok etme saldırısına karşı ’84’te; dünya genelinde sosyalizmin revizyonizm tarafından saldırıya uğradığı süreçte ’96’da; NATO’nun Ya düşünce değişikli ya ölüm!” politikasının karşısında 2000-2007’de ve nihayetinde sosyalizm inancını ve umudunu bitirmek, yeryüzünden tamamen silmek için yürütülen saldırılar karşısında 2019-2020’de ölüm orucu direnişlerimizdir.

ADALET SAVAŞÇILARI

Açlık Dört Mevsim Devam Ediyor! | | Yeni Demokrat Gençlik

MUSTAFA KOÇAK,

HELİN BÖLEK,

İBRAHİM GÖKÇEK

VE EBRU TİMTİK ADALETSİZLİKLERE VE İMHA ETME SALDIRILARINA KARŞI CANLARIYLA BARİKAT OLDULAR.

Ölüm orucundaki avukat Ebru Timtik hayatını kaybetti

Adalet Direnişimiz; “FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!” Sloganının Unutulduğu Bir Süreçte Devrimci Dayanışmaya Yeniden Hayat Verdi.

Halkların En Güçlü Silahının Dayanışma Olduğunu Gösterdi.

AKP faşizminin sansürle tecrit etmeye çalışarak, terörize edip, sesini boğmaya çalıştığı ADALET DİRENİŞİ tüm engelleri aştı.

Kısa bir özet yaparsak;

1- Dünyanın 51 Ülkesinden 2951 Devrimci Parti ve Örgüt Temsilcisi, Hukuk Örgütü, Baro, Yazar, Sanatçı, Şair, Müzisyen ve Aydın Enternasyonalist Dayanışma Gösterdi.

2– Türkiye ve Avrupa’da; Grup Yorum’un, Koçak Mustafa’nın, Halkın Avukatları’nın, Özgür Tutsakların Ölüm Orucu Direnişini Desteklemek İçin; 7.865 Eylem ve Gösteri Yapıldı.

3– Dünyadaki 110 Ülkeden 2 Milyon Avukatı Temsil Eden Uluslararası Avukatlar Birliği (UIA),

Türkiye’deki 79 Barodan 39’u Adil Yargılanma Talebiyle Ölüm Orucu Yapan Halkın Avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ın Haklı Mücadelesine Destek Verdi, Adalet İstedi.

4– Haiti’den Suudi Arabistan’a, İtalya’dan Pakistan’a, ABD’den Japonya’ya dünyanın dört bir yanından Adalet Direnişinin Talepleri Kabul Edilsin Diye 15.352 Aydın, Sanatçı, Müzisyen, Politikacı, Gazeteci, Hukuk Örgütü, Baro İmza Verdi.

5– Hemen Her Gün Avrupa’nın Dört Bir Yanında, Yürüyüşlerden, Zincirlemeye, Çadır Eylemlerine ve Mitinglere Kadar, Türkü Söylemekten Beste Yapmaya, Şiir Okumaktan Şiir Yazmaya Kadar, Onlarca Biçimde Eylemler Yapıldı. Türkiye Konsoloslukları Önünde Yapılan Eylem ve Mitinglerde Direnişin Talepleri Haykırıldı.

3000’in Üzerinde Kişi Değişik Zamanlarda ve Uzunlukta Destek Açlık Grevleri Yaptı.

Avrupa Başta Olmak Üzere Dünyanın Onlarca Ülkesinde Ebru Timtik İçin Saygı Duruşu, Anmalar Yapıldı.

Halkın Avukatları Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’a Onur Üyelikleri ve Adalet Direnişine Saygıyı İfade Eden Ödüller Verildi.

DİRENİŞ SAFLAŞTIRDI

DEVRİMCİLERLE DEVRİM DÜŞMANLARINI

KESKİN ÇİZGİLERLE BİRBİRİNDEN AYIRDI

Direnişimiz, bir yanda dünya ölçeğinde bir sahiplenme ve direniş hattı yaratırken; diğer yanda direniş kaçkınlarının gerçek yüzlerini açığa çıkardı.

Adalet savaşımız bir kısmını direniş hattında olmaya zorladı. Ya da KESK gibi, katil Soyluların kanatlarının altına girip bizi tasfiye politikasına ortak oldular.

Biz ise oportünizmi, reformizmi ve Kürt Milliyetçiliğini; politikalarımızla, direnişimizle ve ideolojimizle ezip geçtik.

HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜ İLE BİRLEŞMİŞ

DEVRİMCİ ŞİDDET YENİLMEZ!

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; AKP iktidarı süresince istikrarsızlık yaratan 3 olaydan birinin Berkin Elvan’ın katillerini koruyan savcı Mehmet Selim Kiraz’ın ölümle cezalandırılması olduğunu itiraf etti.

Bunun için de intikam olarak Mustafa Koçak’ın canını aldı.

Korkuları, halkın adaletinin halkta bulduğu karşılıktı. Korkuları, devrimci şiddetin halkla buluşması, halkı örgütlemesi ve bir güç haline getirmesiydi.

Bu korkuları kendisini, fiziksel zorla ideolojik kimliğimizi imha etme saldırısında gösterdi.

Silahlı mücadelenin temel olması, diğer mücadele araç ve biçimlerinin tali, önemsiz olması anlamına gelmez.

Aksine, silahlı mücadele tek başına örgütleyici değildir. Hatta yarattığı gerçek anlamda bilinç de değildir.

Etkiler. Düşündürür.

Gerçek bilinç, örgütlü hale getiren bilinçtir.

Silahlı mücadele, diğer ekonomik, demokratik, politik mücadele biçimleriyle bütünlüklü yürümek zorundadır, birbirini tamamlar.

Yoksa şu an dünyanın birçok ülkesinde halklar kendi iktidarlarını kurmuş, var olanları yaşatmış olurlardı.

Devrim bir program işidir. Devrim bir iktidar iddiasıdır. Program ise bu iddianın somutlanmış halidir.

Bizim; dünyada devrim yapmak için yola çıkmış, silahlı mücadele yürütmüş, halkıyla birlikte bedel ödemiş ama son noktada silahlarını betonlara, halkının umutlarını, güvenini bir milletvekilliği uğruna parlamentoya gömmüş hareketlerden farkımız budur.

Programımız bizim ideolojik netliğimizin, ideolojik bağımsızlığımızın, ideolojik sağlamlığımızınyaşadığı ve beslendiği yerdir.

Aynı netlik mücadele biçimleri açısından da geçerlidir; “Faşizmin ve emperyalizmin karşısına şiddetle mi çıkacağız, kitlelerin direnişiyle mi çıkacağız?” sorusu da esasında kafası karışık olanların ortaya attığı bir sorudur.

Sahte bir ikilemdir.

Devrimci hareket daha yıllar önce bu mücadelenin nasıl bir bakış açısıyla yürütüleceğini bir sloganla formüle etmiştir:

“Halkın Örgütlü Gücüyle Birleşmiş Devrimci Şiddet Yenilmez!” Faşist terörün karşısına çıkaracağımız işte budur. Bunun ne kitlesellik boyutundan ne de devrimci şiddet boyutundan vazgeçilemez.

Bu programdan, yani iktidar iddiamızdan, anti-oligarşik, anti-emperyalist devrim savaşımızdan asla vazgeçmeyeceğiz.

2021 yılına çok büyük bir sorumlulukla, güçle, umutla giriyoruz.

2021 yılında savaşı halklaştırmaya, halkı savaştırmaya devam edeceğiz.

Biliyoruz ki vazgeçmemek bir iddiadır. Ve bu iddianın uzun süreli halk savaşında ne zaman düşmanı tarumar edeceği belli değildir.

İhtiyacımız olan silahlı mücadelemizi, halk örgütlülüklerimizi ve halk savaşını örgütleyecek, süreklileştirecek, yaygınlaştıracak kadrolardır.

Leylalar, Bilgehanlar gibi komutanlardır.

Leyla Aracı, Mahir Bektaş ve Oğuz Meşe… Onlar Savaş Koşullarının Teslim  Alamadığı Gerillalarımızdır OLİGARŞİN

İçinde halk ve devrim olmayan hiçbir politikanın, örgütlenmenin, stratejinin yaşama, büyüme ve iktidarı alma şansı yoktur.

Biz tepeden tırnağa halk ve devrimle doluyuz.

Halk çocuklarıyız, halk için savaşıyoruz ve halkın iktidarını istiyoruz.

Halk meclisleriyle, halk milisleriyle halkımızı örgütleyecek, silahlandıracak, savaştıracağız.

Bunun için tek bir kişi bile olsak olduğumuz yer bizim için örgütlenme ve savaş mevziisidir. Bu mevzileri, başta yoksul mahallelerimiz olmak üzere, yaratacağız.

Türkiye halklarının içinde, dünya halklarının gözü önünde sosyalizm umudunu iktidara taşıyacağız.

Bize tarihimizi ve dünyayı sarsan direnişlerimizi armağan eden şehit ve tutsaklarımıza teşekkür ediyoruz. Onlara uğrunda ömürlerini ve özgürlüklerini feda ettikleri iktidarı mutlaka armağan edeceğiz.

Bunun için sırtımızı eğitime, beynimizi ideolojimize, yüreğimizi halk ve vatan sevgisine dayayacağız.

Beynimizin çektiği tetikle, son düşmanımızı yeryüzünden silene dek silahlı mücadeleyi örgütlemeye devam edeceğiz.

Fiziken yok olsak da icazet dilenmeyeceğiz, uzlaşmayacağız, halkı savaştıracak, savaşı halklaştıracağız!

Çünkü biz Kızıldere’den geliyoruz. Yok olduğumuz yerde dünyayı yeniden sarsacak bir hareket yaratan ideolojik kökenden geliyoruz.

41 Yıl Önce Kızıldere'de Hayatını Kaybeden Mahir Çayan ve 9 Arkadaşı  Kızıldere ve Taksim'de Anıldı - Başka Haber

Kızıldere‘den bu yana ideolojik imha saldırılarıyla karşı karşıyayız. Emperyalizm bizi “Ya düşünce değişikliği ya ölüm” ile teslim alamayacağını anlayınca fiziki olarak imha etmeye karar verdi. 2020 yılı bu politikayı da boşa çıkardığımız, imha eşiğini de boşa çıkardığımız bir yıl oldu. Tam bir teslimiyet istedi düşman. İcazet altına girmedik, boyun eğmedik ve uzlaşmadık.

Bu ideoloji ışığında;

UMUDU YENİLMEZ KILACAĞIZ!

ÖNÜMÜZDEKİ GÖREV BUDUR!

BUNU HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜYLE YAPACAĞIZ!

HALKIN ÖRGÜTLÜ GÜCÜ İLE BİRLEŞMİŞ DEVRİMCİ ŞİDDET YENİLMEZ!

HALKIN GÜCÜ, HALK MECLİSLERİ VE HALK MİLİSLERİDİR!

HALK MECLİSLERİYLE HALKIN GÜCÜNÜ ÖRGÜTLEYECEK; KOÇYİĞİTLERİMİZLE, DÜŞMANA VURACAĞIZ!

HALK MECLİSLERİ GÜCÜMÜZ; HALK MİLİSLERİ SİLAHIMIZDIR!

2021 DE BİZİM OLACAK VE UMUDU YENİLMEZ KILACAĞIZ!

YOLDAŞLARIMIZ,

DOSTLARIMIZ,

HALKIMIZ!

BU İNANÇLA, BU KARARLILIKLA, BU UMUTLARLA 2021 YILINA GİRERKEN HEDEFLERİMİZİ BİRLİKTE KAZANACAĞIMIZA, BİRLİKTE GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRECEĞİMİZE OLAN İNANCIMIZLA YENİ YILINIZI KUTLUYORUZ.

Revolutionair Volksbevrijdingsleger - Wikipedia

                                               HALK CEPHESİ

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.