Habertürk, “Karne hediyesi olarak et alan çocuk” haberini yapan muhabirin işine son verdiğini duyurdu.
Ülkemizde yoksulluğun geldiği boyutu gösteren bir haber olma niteliği Habertürk yönetiminin yaptığı açıklamadan bazı kısımlar muhabirin neden işten atıldığını açıklıyor.
Habertürk Özür Diledi
Konusu geçen haberi yapan muhabirin işine son veridiğini duyurduğu açıklamaya ÖZÜR DİLİYORUZ diyerek başlayan Habertürk yönetimi şu ifadelere yer verdi; “çocuğu ailesiyle rastlantı sonucu mağazada gördüğünü ve habere sıcaklık ve neşe katmak için çocukla şaka mahiyetinde konuştuğunu, ancak bu kısa konuşmanın sosyal medya ve diğer medya mecralarında bağlamından koparılarak çarpıtıldığını ve haberdeki bağlamın tamamen dışında bir çerçeveye sokularak kendisinin ve Habertürk’ün aleyhine bir şekle dönüştürüldüğünü…”.
Asıl olarak bu kısa konuşmanın sosyal medyada bağlamından kopartıldığı gibi bir durumun söz konusu olmadığı çok açık. Bu yaşanan kısa konuşma ülkemizde yoksulluğun geldiği boyutu gösteriyordu. Ve sosyal medyada da bu bağlamda ele alındı. Bu durumun Habertürk’ü rahatsız ettiği belliydi ancak açıklamada Habertürk’ün cevaplaması gereken bir nokta vardı: Haberdeki konuşma nasıl Habertürk’ün aleyhine bir şekle dönüştü? Ne yaşadınız. Haberden sonra kimden, nerelerden baskı gördünüz?
Yaptığı açıklamada; “Habertürk’ün yayın ilkelerinin vazgeçilmez kırmızı çizgisi, verdiği haberin doğruluk ve dürüstlük açısından sarsılmaz bir güven ve inanç içerisinde olmasıdır. Bu güveni sarsacak ihmal veya kasta herhangi bir tolerans gösterilmesi de mümkün değildir…” şeklinde açıkladığı ilkeler ve kırmızı çizgilere, bu haberde nasıl bir aykırılık olduğu da cevaplanması gereken sorulardan bir diğeridir.
Evet haber çok açık ve net bir gerçeği haykırıyordu. Ülkemizde çocuklarımız açtır! Yiyecek et bulamamaktadır. Ve et artık karne hediyesi olacak kadar lüks olmuştur. Bunun dışında bir bağlamda ele alınmamıştır. Habertürk’ü rahatsız eden ise ülkede yoksulluğun olduğunun haber yapılmasıdır. Olaydan sonra kasabın olayı reddedip “Aile kasap dükkanıma yakın bir evde oturur. Evleri arabaları var muhtaç insanlar değiller” demesi ülkemizde milyonlarca çocuğun etsiz, ete hasret, sağlıklı beslenmede uzak büyüdüğü gerçeğini değiştirmez.