FUAF YÖNETİMİNE TEKRAR SORUYORUZ;
GRUP YORUM’UN FESTİVALE KATILMASINI ENGELLEYEREK KİMLERE
MESAJ VERİYORSUNUZ?
Bir önceki açıklamamızda FUAF (Fransa Alevi Birlikleri Federasyonu) yönetimine Grup Yorum’u 16 Haziran 2019’da Paris’te yapılacak Alevi Festivali listesinden neden çıkardıklarını, bu tavırlarıyla kimlere mesaj verdiklerini sorduk. FUAF yönetimi (FUAF Genel Merkezi) bu açıklamamıza “Kamuoyuna Zorunlu Açıklama” başlığıyla cevap verdi.
Açıklamayı sadece FUAF Yönetimi değil de, Festival Komitesi’yle birlikte hazırlamışlar görüntüsünü vermek için Festival Komitesi’nden birilerinin de bir biçimde “rızasını” alarak onların da imzasını kullanmışlar. Oysa Festival Komitesi’nden bazılarının açıklama yayınlandıktan sonra imzalarının kullanıldığını öğrendikleri de bir gerçektir.
Tertip Komitesinin bu üyelerine açıklamada imzalarının kullanılacağına dair düşünceleri sorulmamıştır.
FUAF Yönetimi “Zorunlu Açıklama”sında sorduğumuz soruya cevap vermemiştir, sorumluluğu başkasına yüklemiştir. Ama biz Grup Yorum’u festival listesinden çıkartanın FUAF yönetimi olduğunu biliyoruz. Onun içinde eleştirilerimizde asıl muhatabımız FUAF Yönetimidir.
FUAF Yönetiminin yaptığı “Zorunlu Açıklama”da yazdıklarına bakalım:
1-FUAF Yönetimi açıklamasında Grup Yorum’u festival listesinden çıkardığı kararın arkasında duramayacak kadar riyakârca davranmıştır. Grup Yorum’un listeden çıkarılmasını Festival Tertip Komitesi’ne yükleyerek işin içinde çıkacaklarını sanıyorlar.
Açıklamalarında bu konuda şöyle diyorlar; “Festival komitemiz kültürel programını hazırlarken, katılabilecek sanatçı ve grup önerilerini listeleyip ve daha sonra, kendi kriterlerine uygun olarak seçim yapmıştır. Bu durumda, Grup Yorum’da önerilen gruplardan bir tanesi idi. Festival komitemiz programını netleştirirken tercihini şuan oluşturulmuş olan gruplar ve sanatçılar üzerinden yapmıştır.”
FUAF Yönetim Kurulu öncelikle gerçekleri yazmayı, dürüst olmayı öğrenmelidir. Bu yazdıklarının gerçekle bir ilgisi yoktur. Grup Yorum ilk toplantıda listede idi. O toplantıda FUAF Yönetim Kurulu’ndan kimse yoktur. Sonraki toplantıda Festival Komitesi’nin inisiyatifiyle değil, bizzat toplantıya temsilci gönderen FUAF yönetim Kurulu’nun inisiyatifi sonucu Grup Yorum listeden çıkarılmıştır.
Grup Yorum’u festival listesinden çıkaran toplantıda Festival Komitesi’nden birilerinin FUAF Yönetim Kurulu’nun etkisiyle fikir değiştirdiği bir gerçektir. Grup Yorum için yapılan bu toplantıda kararın alınması için oylama yapılmasına bile izin verilmemiştir.
Yapılan toplantıda Grup Yorum dışında ne bir sanatçı, ne başka bir grup listeden çıkarılmamıştır. Sadece Grup Yorum listeden çıkarılmıştır. Böylece o toplantı Grup Yorum’un listeden çıkarılması toplantısı olmuştur.
Ayrıca, FUAF yönetimi, gerek Grup Yorum’u festival listesinden çıkartırken, gerekse de yaptıkları açıklamalarında Tertip Komitesi’nin imzasını kullanırken demokratik mekanizmaları işletmemiştir. Genel Merkez yönetiminden birkaç kişinin düşüncesinin belirleyiciliğiyle gerçekleştirilmiştir yapılanlar.
Yaptıkları açıklamalarında “kriterler”den bahsediyor FUAF yönetimi.
Bizde FUAF Yönetimine soruyoruz; BU KRİTERLERİNİZ NELERDİR, GRUP YORUM HANGİ KRİTERLERİNİZE UYMADI DA LİSTEDEN ÇIKARDINIZ?
Örneğin Grup Yorum’un politik bir grup olması FUAF yönetim Kurulu’nun kriterlerine uymamış olabilir mi?
2-FUAF Yönetiminin açıklamasında sanki bizim Alevi Kültür Merkezleri(AKM) ile sorunumuz varmış gibi, AKM’leri de işin içine katmışlar. Bizim yazımızda FUAF bünyesindeki AKM’lerle ilgili tek cümlemiz yoktur, varsa göstersinler. Bizim FUAF bünyesindeki AKM’lerle bir sorunumuz yoktur. Bizim soru sorduğumuz, cevap beklediğimiz, eleştirdiğimiz FUAF Yönetim Kurulu’dur.
3-FUAF Yönetimi açıklamasında “…Grup Yorum üzerinden Alevillerle Devrimcileri karşı karşıya getirmek isteyen, bizleri kafa kafaya tokuşturarak.” deniyor. Bizim Grup Yorum üzerinden Alevilerle Devrimcileri karşı karşıya getirme düşüncemiz hiç olmadı. Grup Yorum Alevileri seviyor, Alevilerde Grup Yorum’u seviyor. Grup Yorum’u pratikte istemeyen FUAF Yönetim Kurulu’ndan birileridir.
4-FUAF açıklamasında Berkin Elvan, Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik’e sahip çıktıklarını, onların anılarını, isimlerini yaşatmak için uğraştıklarını vs. belirtiyorlar. Berkin Elvan, Dilek Doğan, Hasan Ferit Gedik devrimci olup aynı zamanda alevi ailelerin evlatlarıdırlar. FUAF yönetimi neyi anlatmak istiyor? Alevi ailelerin evlatları olan devrimcileri sahiplenmeyi bir lütuf mu sayıyorlar. Bu ne ciddiyetsizlik bu ne sorumsuzluk.
Yine İstanbul’da haksız bir şekilde tutuklanan Pir Sultan Abdal Kültür Merkezi Başkanı olan kızı Zeynep Yıldırım için Armutlu Cemevi önünde aylardan beri direnen Kezban Ana’yı ziyaret ettiklerini de utanmadan, sıkılmadan belirtmişler. Ne büyük fedakârlık göstermişler meğer.
Kezban Ana Alevi değerlerine sahip çıkmak, yaşatmak, bir direniş geleneği yaratmak için onurlu bir direnişi sürdürüyor. Dernek başkanı olan kızı tutsaktır ve bedel ödüyor. Koltuk peşinde olan, sahip olduğu koltuğu çıkarı için kullanan mesajcılardan değildir.
5-FUAF açıklamasında geçmişte yaptıkları bazı etkinliklerin sadece isimlerini belirtip geçmişler. Sanki biz FUAF’ın o etkinliklerinde neler yapmışız neler düşüncesini yaratmak istiyorlar. İsimlerini verdiklerine bir bakalım:
“Doğa Aşkına” etkinliğinde… diye yazıyor FUAF Yönetimi açıklamasında. “Doğa Aşkına” etkinliğinde ne olduğunuzu neden yazmadınız? Biz belirtelim. Doğa Aşkına etkinliğinden sonra Almanya’da gerçekleştirilen 15 bin kişilik bir Grup Yorum konseri olmuştu. Biz o konserin biletlerini Doğa Aşkına etkinliğinde satmak için onbeş gün önce sizden küçük bir masa istedik. Günler öncesinden istediğimiz masayı bize vermediniz. Grup Yorum biletlerini satmak için bize masa vermeyen FUAF, faşist AKP iktidarının konsolosunu bu etkinliğe çağırıp baş konukları arasında ağırlamıştı. Bu mudur Grup Yorum sevginiz. Hani açıklamanızda bol bol Grup Yorum’u çok sevdiğinizi, sahiplendiğinizi belirtiyorsunuz ya, bunun doğru olmadığını bu vesileyle bir kez daha hatırlatmış olalım.
-“Tüzük Kurultayı sonrasında” diye yazıp bırakmışlar. Ne oldu Tüzük Kurultayı’nda neden yazmıyorsunuz? Tüzük Kurultayı’ndaki tartışmaların bizimle hiçbir ilişkisi yoktur. Bizim dışımızdaki bir tartışmayı sanki biz yapmışız havasını yaratmak istemişler, biraz dürüst olun diyoruz.
-Alevi Meclisi deyip geçmiş yine FUAF Yönetimi açıklamasında.
Biz belirtelim yine. Alevi Meclisi toplantısında FUAF’a bağlı bir AKM’nin yöneticileri kendilerine sorular sormuşlardı. Bu toplantı sonrası yayınladıkları yazılarında adı geçen AKM yöneticilerini provokatörlükle suçlamışlardı. FUAF Yönetim Kurulu kendilerine bağlı bir AKM’nin yöneticilerinin soru sormalarına bile tahammül etmemişti. FUAF yönetimi biat kültürüyle hareket ediyor. Kendilerine biat etmeyenleri ya provokatörlükle suçluyorlar ya da farklı uygulamalarla tehdit ediyorlar. FUAF yönetimi bu açıklamalarında da “en sert önlemleri” alacaklarından,”bundan böyle kurumlarımızda barındırmayacağız”dan dem vuruyorlar. Başka ne beklenirdi ki kendilerinden.
-FUAF açıklamasında, federasyona bağlı olan Jura AKM’de Grup Yorum konseri yapılırken,”AKM’ler seferber edilerek Grup Yorum’un konserinin başarılı geçmesi için çalışılmıştır.”diyorlar.
Bunun gerçekle bir ilgisi yoktur. FUAF merkezi bu konuda bir şey yapmamıştır. FUAF’tan bir yönetici konserde konuşmuştur, hepsi o kadar.
Jura AKM’nin yaptığı Grup Yorum konserini biraz daha anlatalım. Jura bölgesi sivil faşistler ve halk düşmanı AKP’liler ile gericilerin örgütlenmesinin olduğu bir bölgedir. Bu çevreler konseri yaptırmamak için çaba sarf etmiş, tehditler savurmuşlardı. Almanya ve Fransa emperyalistleri Grup Yorum üyelerine vize engeli uygulamaya çalışmışlardı. Tüm bunlara karşı koyan Jura AKM’nin o zamanki yöneticileri ve üyeleri ile Grup Yorum Gönüllüleri olmuştu. Kapı kapı dolaşarak biletleri satan, insanları konsere getiren, her türlü engeli aşan, gerekli kararlılığı gösteren yine Jura AKM’nin o zamanki yöneticileri ve üyeleri ile Grup Yorum Gönüllüleri olmuştu. Belirttiğimiz gibi FUAF yönetiminin bu konularda bir çabası olmamıştı. Yazdıkları doğru değildir.
-“FUAF 9. Genel Kurulu’nda..” deyip yine geçmişler açıklamalarında. O kongrede ne olduğuna dair yalanlarını yazmalarını bekliyorduk demiyoruz. Peki, ima ettikleri konuda o kongrede ne olmuştu? O kongrede bir AKM üyesi FUAF Yönetim Kurulu üyelerinin yüzlerine karşı kendisine attıkları iftiraları, yalanlarını ispatlamaya çağırmıştı. Kongre üyelerinin bulunduğu bir ortamda yalanlarının yüzlerine vurulması kendilerini zor durumda bırakmıştı. Bu konuda geçen yıl, FUAF yönetimi ile adı geçen AKM üyesi arasındaki yazılı tartışmada FUAF yönetimi yalanlarının altında kalmıştı. Kürsüde konuşan AKM üyesi FUAF merkezine biat etmeyen, iftiralarına, yalanlarına kayıtsız kalmayan bir AKM üyesiydi.
Sonuç olarak; Faşist Türkiye devletinin Grup Yorum’a saldırdığı, işkenceler sonucu üyelerini tutuklattığı, bazı üyelerinin başına ödüller koyduğu, Alman emperyalizmi başta olmak üzere emperyalist ülkelerin Grup Yorum konserlerine yasaklar koydukları, yapabildikleri konserlerini de Grup Yorum Gönüllüleriyle birlikte bin bir emekle, direnişle yapabildikleri bir gerçektir. Alevi Kültür Merkezleri’nin Grup Yorum’u sahiplenen tavrını FUAF Yönetim Kurulu’ndan görmedik. Tam tersine onların bir yerlere mesaj veren yaklaşımlarını gördük. FUAF Yönetim Kurulu’ndan birilerinin bu konuda Grup Yorum’a karşı özel olumsuz tavırlarının olduğunu ve bu olumsuzluklarını yönetim kurulunun diğer üyeleri başta olmak üzere kendi bünyelerini etkilemeye çalıştıklarını biliyoruz. FUAF Yönetiminin hiç olmazsa yaptıklarına sahip çıkmalarını, arkasında durmalarını beklerdik ama bunu yapacak dürüstlüğe de sahip olmadıklarını göstermiş oldular.
FUAF Yönetimi şunu bilmelidir; Aleviler yüzyıllardır egemenlerce her türlü baskıyı, işkenceyi, katliamı yaşamışlardır. Zulmün her türlüsünü gören Alevileri, başka yerlere mesajlar veren, oturdukları koltukları çıkar ilişkileri için kullananlar değil, direnen Aleviler temsil edecektir.
12.06.2019-Fransa Halk Cephesi
