Grup Yorum üyeleri ve İdil Kültür Merkezi çalışanları İbrahim Gökçek, Emel Yeşilırmak, Ümit İlter, Caferi Sadık Eroğlu, Barış Yüksel ve tutuksuz yargılanan Betül Varan’ın “örgüt üyeliği” iddiasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması 14 Şubatta Çağlayan’da bulunan İstanbul 37’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 14 Şubattaki duruşmaya tutsakların savunmaları damgasını vurdu.
Tarihe, mahkeme heyetinin başkanı Akın Gürlek’in kararları değil, bu savunmalarda söylenen sözler kalacak.
İbrahim Gökçek, duruşmanın başında kendilerine dava dosyasının geç geldiğin ibelirterek şöyle dedi. “Bize dava dosyası Salı günü geldi, 1000 sayfa incelemek mümkün değil. Savunmamız istediğimiz gibi hazırlayamadık. Asıl savunma için süre istiyorum.”
Gökçek bu sözlerinden sonra, hazırladığı savunmayı okudu. İbrahim Gökçek’in tarihe not düşülen savunmasını yayınlıyoruz:
***
242 gündür ölüm orucundayım. Adalet istiyorum. Bir halk sanatçısı olarak yaşamak istiyorum. Bunun önündeki bütün engellerin kaldırılmasını istiyorum. Bu davanın da tanıklarından Berk Ercan’ı hem yargılayan, hem tanık olarak dinleyen, hem de hedef gösterildiği iddiasıyla gazeteci Canan Coşkun’a ceza verdiren başkansınız.
37. Ağır Ceza Mahkemesi’ne atanmanız ÇHD’li avukatların AİHM kararları, avukat olmaları nedeniyle tahliyelerinin ardından heyetin hukuksuzca değiştirilmesiyle olmuştur.
“Bir kez daha bu salona gelebilir miyim … bilemiyorum.”
Buraya kadar geldim. Bir kez daha bu salona gelebilir miyim, avukatlarım, izleyenler tekrar beni görebilir mi? Bunu bilemiyorum. Ölebilirim. Sakat kalabilirim. Hafızamı kaybedebilirim. Bu yüzden buraya kadar geldim, söylemek istediğim bazı şeyler var.
Neden böyle oldu? Bu sürece nasıl geldim? Nasıl büyük bir suç işledim? Bundan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle avukatlarıma, ailelerime, sanatçı dostlarıma, Grup Yorum emekçilerine teşekkür etmek istiyorum.
15 yıllık Grup Yorum emekçisiyim. Bir halk sanatçısıyım. Ruhi Su, Dadaloğlu, Pir Sultan nasıl sanat yaptılarsa öyle sanat yaptık. Saray soytarısı olmadık. Anlatılacak çok şey var. Hesabı sorulacak çok şey var. 242 gündür adalet için bekliyorum.
Halk sanatçısıyım
Ben kimim? İbrahim Gökçek. 15 yıldır Grup Yorum emekçisiyim. Halk sanatçısıyım. Besteler yaptım. Bas gitar sanatçısıyım. Ülkemde 60’tan fazla ile gittim. Onlarca Avrupa ülkesine gittim. Yüz binlerce insana konser verdim. 2016 OHAL’ine kadar böyle devam etti.
15 Temmuz 2016’da Hatay Samandağ’da 40 bin kişiye konser veriyordum. Pankartlar inecek, bir şarkıdan sonra gideceksiniz diyen polislerin hepsi bir anda ortadan kaybolmuşlardı. 2017 yılından sonra Grup Yorum’a büyük bir siyasi linç başladı. Kültür merkezimiz 12 defa basıldı. Basılır mı? Enstrümanlar parçalanır mı? Parçalandı. Saçlarımız yolundu. Piyano tuşlarımız tek tek kırıldı. Bu nasıl bir düşmanlıktır? Ne yaptık biz?
Bütün bunları umutlu türküler söylemeye devam ettiğimiz için yaşadık. Ben bunları kabul etmiyorum. Bu davanın özü gizli tanıkların söyledikleri değil. Onlar olmasaydı da biz suçlanacaktık, onlar figür.
Sahibi olduğum kültür merkezi gece gündüz basılmasın istiyorum. Grup Yorum üyeleri serbest bırakılsın istiyorum. Biz sanatçıyız, bu ülkenin medar-ı iftiharıyız. Emin olun, bu süreç geçince ilk satacakları, ilk iftira atacakları siz olacaksınız. Bunlar böyle kişiler. Biz Hasan Kaçanlar gibi, Yavuz Bingöller gibi belediyelere kapak atamayız. Alişanlar gibi dolar dağıtamayız. Biz halkın sanatçısıyız. 21. Yüzyıldayız. Hakkımızda listeler çıkarılıyor, konser yasaklanıyor.Texas mı burası? Biz ne yaptık? Biz çocuklarımıza eğitimler verdik. Biz sanat yaptık. Eğitim verdiğimiz çocuklarımızın ailelerini aradılar, tehdit ettiler. Peki bu düzen ne verdi bu çocuklara?
“yapacağımız ilk meydan konseri en az 3 Milyon kişilik olacak”
14 Şubat Sevgililer günü. Bir anlamı yok. Bugün benim evlilik yıl dönümüm. Halk sanatçısı olan eşimle birlikte yargılanıyordum ayrıldı davası. Bugün bir görmüş olurdum. Ben eşimle bir turşu suyu içmek isterdim. Ölüm orucundayım. Bu düzene yazıklar olsun. Biz bu konserleri kendi emeğimizle yaptık. Kalem yaptık, kalem sattık. Ben poğaça yaptım, poğaça sattım. Konserlerimizin masraflarını biz böyle karşıladık. Biz 1 Milyon kişilik konser yaptık. Şu an yapacağımız ilk meydan konseri en az 3 Milyon kişilik olacaktır.
Neye yaradı bu süreç? Konser mi yapamadık? Hayır, Grup Yorum konser yapmaya, konser yapmak istemeye devam etti. Bestelere devam ettik. Ben hapishanede 10 beste yaptım. Sibel Ünli’ye, Elazığ Depremi’ni yaşayan halkımıza besteler yaptım. Ben kaçmadım, kültür merkezindeydim. Hukuk olsa, adalet olsa giderdim avukatlarımla savcılıkta ifade verirdim. Bu ülkede hukuka güven binde birlere düşmüştür. Dün Nazım Hikmet’e nasıl terörist dendiyse bize de deniyor. Nazım şiirlerini savundu. Bugün cumhurbaşkanı şiirlerini okuyor. Bize de bugün terörist diyorlar. Biz de savunuyoruz. Sanatımı kültür merkezimde yapmaya devam ettim.
“Grup Yorum’u kimse yıkamaz… AKP yıkılır. Grup Yorum kalır.”
Grup Yorum’a saldırmaktan vazgeçin. Grup Yorum’u kimse yıkamaz. Kaç iktidar geldi geçti, yarın AKP de yıkılır. Grup Yorum kalır. Hele sanatını yapmak için ölümü göze alan insanları kimse yıkamaz. Grup Yorum kurulduğunda ben 5 yaşındaydım. Bugün Grup Yorum 35 yaşında. Bugünün 5 yaşındaki çocuklarıyla büyüyecek Grup Yorum.
Sanatımızın karşısına sanatla çıkamayanlar ağır silahlarla kültür merkezimizi basıyorlar. Yılmaz Güneyler, Ruhi Sular bugün yaşıyor. Onlar da zamanın iktidarlarından çok çektiler, bugün biz çekiyoruz. Bugün Türkiye’de sanat yapmak için ölümü göze almak gerekiyor. Ölmeyi çok mu istiyorum? Hayır. Yaşamak, konser yapmak, bas gitarımı çalmak istiyorum. Önümüzdeki engelleri kaldırın. Bizim sanatımızın önüne ağır silahlarla ağır cezalarla çıkılmasın. Bizim katilimiz olmayın! Öldürmeyin! Aksine yaşatın! Her şey olabilir ama bu adaletsizliğe boyun eğmeyiz.
(Mahkeme başkanına hitaben) Sizin için bile adaletsizliğe boyun eğmeyiz, eğer düşmansanız. Sizin için bile direniyoruz. Biz namussuz alçak insanlar değiliz.
Tekrar tüm avukatlarıma, sanatçı dostlarıma, duruşmaya gelenlere teşekkür ediyorum. Tahliyemi ve nihayetinde beraatimi talep ediyorum. Özgür günlerde, özgür konserlerde görüşebilmeyi diliyorum.
‘SUÇUM HALK İÇİN MÜHENDİSLİK YAPMAK’
‘MÜVEKKİLİMİZ ERİYOR’
Mahkeme heyeti, öğle arası nedeniyle duruşmaya ara verdi. Aranın ardından avukat savunmalarına geçildi.
‘HUKUKUNUZU UYGULAMAYA DAVATE EDİYORUZ’
BARIŞ YÜKSEL TAHLİYE EDİLDİ
Savunma yapan diğer avukatlarda müvekkillerinin tahliyesini istedi. Ardından söz alan iddia makamı sanıkların tutukluluk halinin devamını istedi. Bütün savunmaların ardından mahkeme heyeti duruşmaya 40 dakika ara verdi.