ANAGOLD AŞ ortaklığının işlettiği madenden Fırat nehrine siyanür akıyor.
Ülkemizi santim santim satmaya and içmiş AKP iktidarı döneminde açılan madenler ülkemizi yok etmeye devam ediyor.
Kendi ülkesinin yarısından fazlası ağaç-orman olan Kanada, emperyalist şirketleri ve işbirlikçileri ile ülkemizin ormanlarını yok ediyor, yeraltı yerüstü zenginliklerimizi talan ederken doğamızı katlediyor.
Fırat nehri kenarında bir çok bölgede maden izni veren işbirlikçi AKP iktidarının mahkemeleri, Fırat nehrine siyanür akıttığı açığa çıkan ANAGOLD Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’ye 16 milyon TL ceza kesti. ANAGOLD Madencilik San. ve Tic. A.Ş., Lidya Madencilik, Çalık Holding’in Kanadalı Alacer Gold ile 2009 yılında işbirliğini gerçekleştirmesinden sonra 2010 yılında faaliyetlerine başlayan bir şirket.
Valilikten ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı suçu gizlemeye çalışıyor.
Fırat nehrine siyanür karışımlı su borularının patlaması sonucu 20 ton su karıştığı haberinin sosyal medyaya yansımasının üzerinden 24 saat geçmeden, ANAGOLD şirketinin açıklaması geldi. Açıklamada söz konusu sızmanın 20 ton değil 8 kg olduğu itiraf edildi.
Ardından Valiliğin ve Bakanlığın açıklaması gecikmedi. Yapılan açıklamalarda can hıraş, Fırat’a karışma olmadığı savunuldu. Hatta Valiliğin ve Bakanlığın açıklamasında karışımın sözkonusu olduğu yüzeyin temizlendiğini iddia etti. Şirket siyanür kaçığını kabul ederken valilik “Hiçbir dereye karışma olmadığı, Fırat havzasına gözlemsel olarak ulaşmadığı tespit edilmiştir’ denilerek aksini iddia edenlere “Şanlıurfa ilinde temin ettiğimiz içme suyunun da siyanür tehlikesi altında olduğu şeklinde mesnetsiz iddialar ortaya atılmıştır.” açıklamasında bulundu.
Tabii ki AKP faşizminin karekterini bilen herkes bunun yalan olduğunu tahmin etmekte zorlanmaz. Siyanür Fırata karışacak ve devlet imkanlarını kullanarak 24 saat geçmeden siyanürün bulaştığı doku siyanürden arındırılacak. Bu açıklamayı yapan devlet bir küçük bir yangını söndürmekten aciz bir devlet olduğu düşünüldüğünde söylenenin yalan mı doğru mu olduğunu anlamak daha kolaylaşıyor.
Ülkemizde madenlere satılan topraklar emperyalist şirketlerce delik deşik ediliyor. El attıkları topraklarda ot bitmiyor. Ormanlar yok oluyor.
Gittikleri yerler çoraklaşıyor, canlıya yaşayacak tek bir metre yer bırakmıyorlar…