29 Ekim’de liderlerinden Ka Oris’in katledildiği Yeni Halk Ordusu kimdir? Neyi amaçlıyor? Kaç yıllık bir harekettir?
Bir Filipin halk ezgisinde bize “Tükenmez soluğu olanlar gerekli. Bir kalbi daha olanlar gerekli” denir.
Bu aslında bütün halk hareketleri için geçerli ve gereklidir.
Filipinler halkı en uzun süreli mücadelelerden birini gerçekleştiren bir halktır.
Filipinlerdeki gerilla mücadelesi de günümüz dünyasındaki en eski ve en uzun süreli gerilla mücadelelerinden biridir.
Filipinler Komünist Partisi (Communist Party of the Philippines – PCC), 26 Aralık 1968’de kuruldu.
Parti, ideolojisini “Marksizm-Leninizm ve Mao Zedong düşüncesinin kuramsal temelleri üzerinde kurulmuştur” diye ifade eder. .
Komünist Parti’nin kuruluşundan kısa süre sonra, Filipinlerdeki koşullar, silahlı mücadele olmaksızın bir devrimin mümkün olmadığını gösteriyordu.
60 Savaşçıdan Orduya
Komünist Parti’nin kuruluşundan kısa süre sonra 1969 yılının mart ayında bir gerilla gücü olarak “Yeni Halk Ordusu” (New People’s Army – NPA) kuruldu.
NPA kurulduğunda;
“60 savaşçı, 9 otomatik tüfek ve 26 ikincil ateşli silahla” kurulmuştu.
2016’daki CIA raporunda NPA’nın savaşçı sayısının 3200 olduğu belirtiliyordu. NPA’nın kendi açıkladığı rakam ise 10 bin savaşçıya sahip oldukları şeklindeydi. .
Filipin Komünist Partisi öncülüğündeki Yeni Halk Ordusu yıllar içinde gelişti, ülkenin kırsal alanlarında, ormanlık alanlarında büyük bir etkinlik kazandı.
Halkın kurtuluşu ve iktidarı için mücadele eden her güç için olduğu gibi, 2002’de NPA da ABD’nin “terör örgütleri listesi”ne alındı.
Partinin İdeolojisi ve Stratejisi:
1973 yılında, Filipinler’de mücadele eden çeşitli örgütler ve demokratik hareketler, bir araya gelerek Ulusal Demokratik Cephe (NDFP) adlı örgütlenmeyi kurdular. Filipinler Komünist Partisi ve Yeni Halk Ordusu da NDFP içinde yeralıyorlar.
Filipinler Komünist Partisi ve Yeni Halk Ordusu, ülkenin sosyo ekonomik yapısını tahlil ederken, Çin’le paralellikler kuruyorlar ve Çin Devrimi’ni esas alan bir askeri politik çizgi izliyorlar. Teorideki bu sapma onları zaman zaman politik ve askeri yenilgilerle, açmazlarla karşı karşıya getirdi.
Parti belgelerinde stratejik çizgi ve hedef şöyle özetleniyor:
“Stratejik çizgimiz, yarı-sömürge ve yarı feodal bir ülkede iki aşamalı bir devrimdir: Birincisi, demokratik devrim ve ülke çapındaki zafer; ikincisi, sosyalist devrim ve bunun kalıcı inşası. Mücadelenin ana biçimi silahlı mücadeledir; çünkü bu tarz herhangi bir devrim, politik iktidarın ele geçirilmesinin ana koşulunu oluşturur.”
1980 ve 1990’lı yıllarda başta Latin Amerika olmak üzere birçok yerde, komünist partiler ve gerilla hareketleri, sosyalizmden, Marksizm-Leninizmden vazgeçip, silah bırakırken, Filipinler Komünist Partisi ve Yeni Halk Ordusu bu yola sapmadılar. Çizgilerini savunmaya ve uygulamaya devam ettiler.
Faşist Diktatörlere Karşı Direniş ve Savaş
Filipinler, ülkemizle ve bir çok yenisömürge ülkeyle benzerlikler gösterir. Ülkenin tüm zenginliğine 25 aile el koymakta, 80 milyona yakın Filipinli yoksulluk ve sefalet çekmektedir.
Filipinleri çok uzun yıllar, iki faşist diktatör, Diktatör Ferdinand Marcos ve diktatör Duterte yönetmiştir. Bu iki diktatör, ülkeyi zulümle yönetmişlerdir. Kitle katliamları, kaybetmeler, bu dönemlerin tipik özellikleri olmuştur. Yeni Halk Ordusu bu diktatörlüklere karşı da mücadeleyi sürdürmüştür.
“Barış” Rüzgarlarına Boyun Eğme
FKP ve Yeni Halk Ordusu, dünya solunu etkileyen ideolojik savrulma karşısında dik duramamış ve bu rüzgara kapılmışlardır.
1986’da bileşeni olduğu Ulusal Demokratik Cephe’nin başlattığı barış ve ateşkes politikalarına angaje olmuşt ve bunun devamında parlamentarizme yönelen teoriler geliştirmiştir.
2017’de faşist diktatörlükle ateşkez imzalaması ise, FKP’nin tarihindeki en önemli hatalardan biri olmuştur. Daha sonra da “barış” manevraları devam etti.
Fakat, son olarak Yeni Halk Ordusu komutanlarından jorge Madlos’un katledilmesinde olduğu gibi, faşist diktatörlür katletmeye devam ediyor, yoketmek istiyor.
2017 ateşkesini bozan faşist diktatör Duarte şu açıklamayı yapmıştı:
“Bu topraklarda komünistlerle artık barış olmayacak. İsyancıların elebaşları yeniden tutuklanacak. Devletimize isyan etme cüreti gösterebilecek asilere sesleniyorum: Buyurun çıkın dağlara; haydi savaşa marş marş!”
Barış yok.
Filipinler Komünist Partisi’nin son olarak Nepal’de iktidarı deviren Konünist Partinin iktidarı yine egemenlere vermesini, Kolombiya’da FARC’ın barış politikalarını eleştirmesi, bu noktada dikkat çekicidir.
Barış yok. FARC’la kanıtlanan da bu.
72 yaşındaki, ömrünü halkların kurtuluşuna vermiş Jorges Madlos’un katledilmesinde de kanıtlanan bu.