2013 yılından bu yana süren Ankara JİTEM Davası’nda, tüm işkenceciler, katiller, kaybedenler, beraat ettirildi.
Davanın sanıkları arasında kontrgerilla şeflerinden Mehmet Ağar, İbrahim Şahin, Korkut Eken gibi isimler ve kontrgerillanın Ayhan Çarkın gibi tetikçi katilleri bulunuyordu.
Faşizmin yargısı, üç yıl içinde işlenen 19 cinayet, tüm belgeleriyle, kanıtlarıyla ortada dururken, kontrgerillayı beraat ettirerek, “kontrgerillanın devlet olduğu gerçeğini” bir kez daha tüm dünyaya göstermiş oldu.
Ankara JİTEM Davası olarak bilinen dava, 1993-96 yılları arasında Ankara’da 19 kişinin katledilmesiyle ilgili olarak 2011 yılında başlayan soruşturma sonucunda açıldı.
Soruşturma, 19 Aralık 2013 yılında davaya dönüştü.
KATLEDİLENLER KİMLER?
İddianamede, kontrgerilla tarafından Ankara’da sadece üç yıl içinde onlarca kişinin katledilmesi, ayrıntılarıyla yer alıyordu.
İddianamede Ankara JİTEM (Jandarma İstihbarat ve Terörle Mücadele) tarafından katledildiği belirtilen, ve katilleri “FAİLİ MEÇHUL” bırakılan isimlerden bazıları şunlar:
Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Namık Erdoğan, Ömer Lutfi Topal, Medet Serhat, Metin Vural, Recep Kuzucu, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, İsmail Karaalioğlu, Yusuf Ekinci, Hikmet Babataş, Feyzi Aslan, Lazem Esmaeılı, Asker Smıtko, Tarık Ümit, Salih Aslan, Faik Candan, Abdülmecit Baskın.
SANIKLAR KİMLER?
İddianamede 19 “sanık” bulunuyor:
Eski İçişleri Bakanı Mehmet Ağar,
Özel Harekat Daire Başkanı İbrahim Şahin,
eski MİT yöneticisi/emekli Albay Korkut Eken,
eski özel harekat polisleri Ayhan Çarkın, Ayhan Akça, Ercan Ersoy, Ahmet Demirel, Enver Ulu, Ziya Bandırmalıoğlu, Ayhan Özkan, Seyfettin Lap, Uğur Şahin, Alper Tekdemir, Yusuf Yüksel, Abbas Semih Sueri, Lokman Külünk, Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım, Nurettin Güven ve Muhsin Korman.
İddianamede, adı geçenlerin,
“suç işlemek amacı kurulan silahlı örgüte üye olmak” ve “adam öldürmeye iştirak etmek” suçlarından cezalandırılması talep edilmişti.
41 HAKİM, 13 SAVCI DEĞİŞTİ!
Bütün yargılama boyunca 41 hakim, 13 savcı değişti.
Değişikliklerin bir kısmı, davanın “uzun” sürmesi nedeniyle, bazıları ise, arada bir pürüz çıkaran hakim ve savcılar nedeniyle gerçekleştiriliyor.
Adalet Bakanlığı’nın, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun bu konudaki politikası belli: İktidadın istediği karar çıkacak. İktidarın istediği kararları çıkarmayan hakim ve savcılar değiştirilecek.
Bu davaların uzatıldıkça uzatılması da bir politika. Böylelikle davalar unutturuluyor, gündemden düşürülüyor ve sonra uygun zamanda beraat kararları veriliyor.
KARAR; KATİLLERİN ELLERİ SOĞUMASIN!
Dava, 2019 yılında sonuçlandı. Tüm katiller hakkında BERAAT kararı verildi.
Ancak, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararını bozdu ve dava, Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yeniden görülmeye başlandı.
26 Mayıs günü Ankara 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşmada, kontrgerilla şefleri ve tetikçileri, bu katliamların hepsinden beraat ettirildiler.
Duruşma savcısı, kontrgerillacı sanıklar hakkında “verilen beyanların “çelişkili olması” ve yeni bir delil elde edemeyecek kadar süre geçmesi nedeniyle” beraat talep etti. Mahkeme de savcının bu talebine uyarak, tüm kontrgerillacıların beraatine karar verdi.
Mahkemeye göre, ortada bu kadar cinayet, katliam olmasına rağmen, bu katillerin, Ağarlar’ın, Şahinler’in, Ekenler’in, Çarkınlar’ın “suç işledikleri sabit değil” idi.
Mahkemeye göre, infazlarını, kaybetmelerini itiraf eden Ayhan Çarkın’ın bile suç işlediği sabit değilmiş.
2019’da verilen kararı bozan istinaf mahkemesi, BOZMA GEREKÇESİ olarak “Tarık Ümit’in kaçırılmasından önce yapılan görüşmeye dair bant çözümleri ve Ayhan Çarkın’ın beyanları gibi çok sayıda delilin yeterince araştırılmadığını” söylemişti.
Ama ne önemi var.
Faşizmin yargısının nihai kararlarında devletin çıkarları ve politikası önde geliyor.
Sonuç olarak mahkeme, istinaf mahkemesinin daha önceki beraat kararını bozmasına rağmen ilk kararında ısrarcı oldu ve davayı beraatle sonuçlandırdı. Devletin katillerinin “elini soğutmamak” doğrultusunda karar verdi.
