Ömer Faruk Gergerlioğlu ülkemizde adaletsizliğe uğrayanların sesi olmaya çalışan ve bu konuda çok önemli işler yapan bir milletvekili.
Hak gasplarına ve adaletsizliklere karşı kandi cephesinden mücadele eden haksızlığa uğrayanların sesini duyurmaya çalışan Gergerlioğlu en son çıplak arama tartışmalarında, “ülkemizde çıplak arama yoktur” diyenlerin yalanlarını açığa çıkartmıştı.
AKP bugün, uzun zamandır yapmak istediği şeyi yaparak, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğini düşürdü. Bu sayede geçtiğimiz haftalarda kesinleşen hapis cezası için hapse atmak mümkün hale gelmiş oldu.
AKP’nin hak ve adalete olan düşmanlığı çok geniş bir kesim tarafından biliniyor. Artık hiçbir fonksiyonu kalmamış, göstermelik de olsa hiç bir işlevi olmayan mecliste 1 kişinin dahi halkın, haklının taleplerini dile getirmesini istemiyor AKP faşizmi ve cezalandırıyor. Demokrasicilik oyununu çok uzun zamandır bıraktı AKP faşizmi. Yönetememe krizi en ufak muhalefete tahammülsüz hale getiriyor AKP’yi.
Faşizmin meclisinin halkın hiç bir derdine çare olmayacağını, halkın hiç bir sorununu çözemeyeceğini ülkemiz devrimcileri on yıllardır tekrar ediyor. Hala seçimlerden medet umarak gelecek seçimlerde AKP’yi iktidardan indireceklerini tekrarlayanların, ülkeyi karanlıktan kurtaracağını iddia edenlerin son seçimlerden sonra mecliste yaşananlara bakması yeterlidir. Ömer Faruk Gergerlioğlu meselesi ilk değil son da olmayacaktır.
Kocaeli milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun yaptıkları çok anlamlı ve önemlidir elbette. Mecliste halkın sorunlarının dillendirilmesi gereklidir. Ancak dillendirilen sorunların çözüm yeri o meclis değildir. Meclis emperyalistlerin ve işbirlikçiklerinin meclisidir. Halkın yaşadığı tüm sorunlardan sorumlu olan, sorunun bir parçası olan TBMM halkın özlemlerine cevap veremez, adalet talebini karşılayamaz.
Ömer Faruk Gergerlioğlu, insan hakları için verdiği mücadele ile, adalet isteyenlerin yanında olmakla onurlu siyasetçiliğinin bedelini ödüyor. AKP faşizmi onur’a düşman olduğunu tekrar göstermiştir. Gergerlioğlu tüm demokratik güçler, devrimciler tarafından sahiplenilmeli, yalnız bırakılmamalıdır…
