28-29 Kasım tarihlerinde yapılacak olan Eğitim Sen Genel Kurulu’nda Yüksel direnişçilerinin ve bu direnişe destek veren kamu emekçilerinin İHRAÇ EDİLMESİ OYLANACAK.
Evet, yanlış okumadınız.
Eğitim Sen Genel Kurulu’nun gündeminde bu var.
Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu, uzlaşmacı çizgilerini eleştiren ve direnen üyelerinin sendikadan ihraç edilmelerini oylamaya sunacak!
Genel Kurul’un Gündemi Kime Hizmet Ediyor?
Sendikalar neden Genel Kurul yaparlar? Neden kurultaylar toplarlar?
Bu sorunun cevabı, üç yüzyıllık sendikalar tarihinde verilmiştir.
Emekçiler, kapitalizmin vahşi sömürüsüne karşı, ilk önce yardımlaşma derneklerinde bir araya geldiler; 1700’lerin başında ise, ilk sendikalar İngiltere’de kuruldu.
Eğitim Sen Genel Kurulu, 300 yıllık sendikalar tarihinde, işbirlikçi, sarı sendikal geleneğe yeni bir utanç sayfası daha eklemeye adaydır.
Sendikalar, emekçilerin hakkını savunma iddiasına ve misyonuna sahip çıktıkları sürece, bir Genel Kurul’da tartışacakları tek şey, mücadeleyi nasıl geliştirecekleri, sendikal örgütlenmelerini nasıl güçlendirecekleri, sömürücü iktidarların saldırılarını nasıl durduracaklarıdır.
Peki Eğitim Sen Genel Kurulu neyi tartışacak?
Eğitim Sen MYK’sı, eğitim emekçilerinin önüne Yüksel direnişçilerinin ihraç edilmesini öngören bir gündem koyacak.
Peki bu gündemi hangi gerekçeyle savunacak?
Hangi gerekçeyle onların ihraç edilmesini isteyecek?
“Biz meydanlara çıkılamaz diye teori yaparken, onlar direndi… bundan dolayı suçludurlar” mı diyecek?
“Onca baskıya, işkenceye, tutuklamaya rağmen, direnmeye devam ederek… bizim pasifistliğimizi açığa çıkardılar” mı diyecek?
Bu gerici oylamayı, hangi gerekçeyle sunacaklarını, 28-29 Kasım’da göreceğiz.
Ama nasıl sunarlarsa sunsunlar, şurası kesindir;
emekçilerin 300 yıllık sendikal mücadele ve örgütlenme geleneğinin utanç sayfalarından biri olacaktır.