DUYSANIZ DA İNANMAYIN!
HDP’nin bir milletvekili açıklama yapıyor.
Diyor ki; “”Biden’ın Erdoğan’a “Demokrasiye yönelik adımlar atarsanız size destek veririz” dediğine dair duyumlar aldık”. Kimden duydunuz diye sormuyoruz.
Biden böyle bir şey söylemiş midir? Bir burjuva politikacı olarak söyleyebilir. Mümkündür. Irak’ı işgal edip milyonlarca insanı katletmelerini “demokrasi getirmek” adına yaptıklarını söyleyen bir emperyalist ülkenin lideri, faşizmin cumhurbaşkanı Erdoğan’ı desteklemelerini de böyle açıklayabilir. Biden demagojik olarak bunu söylemiş olabilir. Fakat gerçekte söylemez ve söyleyemez. Çünkü, emperyalist ABD’nin hiçbir başkanının demokrasi diye bir derdi olmamıştır.
* Diyelim ki, Biden bunu dedi ve biz de bunu duyduk;
İNANACAK MIYIZ?
Biden’in bu sözüne inanmak, Amerika’nın tarihini unutmaktır. Afrika’nın, Asya’nın, Latin Amerika’nın tarihini unutmaktır. Türkiye tarihini unutmaktır. Yalnız o kadar mı.. Kürt tarihini, Kürdistan tarihini unutmaktır. Kürt halkının yaşadığı acıları, katliamları unutmaktır. Bayık’ın “biz Amerika’ya ne yaptık da bu kadar üstümüze geliyor” dediğini unutmaktır.
* AKP’nin katliamcılığının, kontrgerillacılığının, soygunculuğunun iyice ayan beyan olduğu bir anda, AKP’nin bataklıkta her gün biraz daha dibe çöktüğü bir anda, böyle bir açıklama, AKP’ye el uzatmaktan başka bir şey değildir. HDP çizgisi, Öcalan çizgisi, bunda bir yanlışlık görmüyordur. Geçmişte, Öcalan’ın “Tayyip’i biz kurtarık” dediğini hatırlayalım. Kürt milliyetçi çizgiyi savunan ve onunla ittifak yapan hiçbir güçten o zaman da, sonrasında da “Tayyip Erdoğan’ı kurtarmak yanlıştı”, “Erdoğan’ı kurtarmak size mi düştü?” diyen bir itiraz duyulmadı. Belki yarın, bu çizginin savunucuları, Tayyip Erdoğan ikinci kez bataklığın dibini boyluyorken biz el uzattık diye övünebilirler de. Mümkündür. Uzlaşma ve teslimiyet, bir öndere de, bir partiye de böyle şeyler yaptırır.
* Katırcıoğlu’nun İzmir’e HDP binasına yönelik saldırıya İlişkin açıklaması da uzlaşmacılığın ve teslimiyetçiliğin mantığını göstermesi açısından çarpıcıdır. Katırcıoğlu, HDP İzmir il binasına yapılan saldırıyla, “AKP’ye ‘Sakın demokratik bir yola doğru evrilme, burada dur!’ denilmiş olduğunu” öne sürüyor. Kanıtı, belgesi, bilgisi var mı? Yok. Böyle bir yorum yapabilmek için elinde bir veri var mı? Yok. Akılla, mantıkla izah edilebilecek bir yorum değil zaten. Sanki AKP demokratik bir yola evrilme noktasında da, birileri ona dur diyor. Sanki AKP’nin “demokratik bir yola evrilme” ihtimali var da, “derin devlet” bunun önünü kesmek istiyor!
* Sonuç olarak, AKP ve ABD gerçeğini bilen herkes için, Katırcıoğlu’nun açıklamaları, mantıksız, akıldışı, yersizdir. Fakat bu açıklamayı belirleyen, bu mantıksızlığı, akıldışılığı yaratan UZLAŞMA VE TESLİMİYETTİR. Uzlaşmacılık ve teslimiyetçilik bir kez beyni işgal etti mi; bu kafa, Haziran ayaklanmasına bile “barış sürecini sabote etmek için çıkardılar” der. Halkın direnişlerini, devrimci mücadelesini, eylemlerini, “barış sürecinin sabote” edilmesi olarak görür. Egemen sınıfların, katliamcı emperyalistlerin demagojik sözlerine kerametler bulur. Bu kafa, emperyalizm ülkeler işgal edip, halkları kana boğarken, “emperyalist artık eski emperyalizm değil…” diye gerçeği ters çeviren teoriler yapar.
* Ama bu teoriler, gerçeğin karşısında duramaz. Hepsi ergeç iflas eder ve tarihin çoplüğünde yerini alır. Katırcıoğlu’nun sözlerinin, “tahlillerinin” yeri, uzlaşma politikalarının yeri de, aynı yerdir.