Dursun Karataş, Devrim İçin Yaşanmış Bir Hayatın Adıdır
Devrimci Önder Dursun Karataş’ın Arkadaşlarının Anlatımıdır.
(Bir Devrimci Dursun Karataş kitabından alıntıdır.)
Dursun Karataş yoldaşımız, 25 Mart 1952’de Elazığ’ın Kürdemlik (Cevizdere) Köyü’nde doğdu. Ailesi, emekçi bir Kürt ailesiydi. Devrimci düşüncelere 1970 öncesinde sempati duymaya başladı.
Lise yıllarında birçoğu daha sonra Devrimci Sol içerisinde yer alacak olan bir grup içindeydi. 1970’de İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’ni kazanarak İstanbul’a geldi. Bu yıllar, Türkiye devriminin yolunun çizildiği, revizyonist, reformist geleneklerin aşıldığı, statükoların kırıldığı, yeni saflaşmaların yaşandığı yıllardır.
İşte bu saflaşmada yoldaşımız da yerini Mahirler’in ihtilalci çizgisinden yana belirledi. Artık bir THKP-C sempatizanıydı. 30 Mart 1972’de Kızıldere’de Mahirler’in fiziken yok edilmesinin ardından, Mahirler’i, THKP-C’yi savunup sahiplenen büyük bir gençlik potansiyeli çıktı ortaya. THKP-C çizgisini savunan bir Dev-Genç militanı olarak Dursun Karataş yoldaşımız da, gerek İstanbul’da, gerekse de Elazığ’da bu sahiplenme tavrının geliştirilmesinde aktif bir rol oynuyordu.
Yoldaşımız ilk kez 1974’te, Elazığ’da, oligarşik diktatörlüğün Kıbrıs’ı işgalini protesto etmek için duvarlara “Bağımsız Kıbrıs” sloganını yazarken gözaltına alındı. Daha sonra Devrimci Sol Merkez Komitesi’nde yer alacak olan Niyazi Aydın’la birlikteydiler bu eylemde.
Onu sonraki devrimci gelişimi içinde bazen bir okulun önünde kitlenin güvenliğini alırken, bazen Kocamustafapaşa barikatlarında dövüşürken görecekti yoldaşları. Ve bunların gösterdiği gibi, onun önderliği hayatın içinde adım adım kazanılmış bir önderliktir.
Hep söylendiği gibi; önderler atanmaz, önderlik kazanılır. Bu sıfata sahip olmak, hayatın içinde yüzlerce düşünceyi, davranış biçimini sabır ve kararlılıkla geliştirip, ortaya tarih yazan bir devrimci çıkarmaktır. Yoldaşımızın yaptığı gibi…