ÇHD Elazığ Deprem Raporu:

“Ölümlerin ve Yaralanmaların Sorumlusu Riskli Binalar Değil, Gereken Önlemlerin Alınmamasıdır”

ÇAĞDAŞ HUKUKÇULAR DERNEĞİ, 24 Ocak’ta Elazığ-Sivrice’de meydana gelen depremle ilgili bir rapor hazırladı.
“ELAZIĞ DEPREMİ GÖZLEM RAPORU” başlığıyla yayınlanan rapor, ÇHD üyesi avukatların deprem bölgesinde yaptıkları gözlem ve tespitleri içeriyor.

Raporun sunumunda şöyle deniliyor:
ÇHD olarak; halkın sağlıklı yaşam ve barınma hakkını savunmak ve halkımızla dayanışmak üzere, sürecin takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygıyla duyururuz.”

Sorun Geçim Sıkıntısı
Raporda, bölgedeki insanların yaşadıkları binaların aslında depreme dayanıksız olduğunu bildikleri, ancak buna rağmen zorunluluklar nedeniyle buralarda yaşamaya devam ettikleri aktarılıyor:

“Mahallede yaşayan insanlar tarafından, o bölgenin toprağının bina yapmaya elverişli olmayıp, depreme dayanma şansının bulunmadığı, riskli bir bina olduğu ve ayrıca kimi kolonlarının da altında bulunan dükkân alanının genişletilmesi için kesilmiş olduğu bilgisi
aktarılmıştır. Başka barınma alanı edinme şansı bulunmayan insanların tamamen geçim sıkıntıları nedeniyle burada kalmaya devam ettikleri belirtilmiştir.”

ÇHD Heyetinin en büyük yıkımın olduğu Mustafa Paşa mahallesindeki izlenimleri de yukarıdaki tesbitlere benzerlik içeriyor:
“Mahalle sakinleri tarafından, binaların yığma şeklinde inşa edilmiş olduğu, depremde yıkılma
riski taşıdığı ve ekonomik yetersizlik nedeniyle insanların ikamet etmek zorunda kaldıkları bilgisi
tarafımıza aktarılmıştır. Ayrıca mahallede yapılan kısa bir yürüyüşte dahi kimi dükkân camlarının
depreme bağlı kırıldığı, içeride yer alan eşyaların zarar gördüğü ve yine kimi binaların yüzeylerinde
yarıklar oluştuğu görülebilmektedir.”

Sorunları Örtbas Etmek İçin Irkçılık
Raporda, yardımlardaki düzensizliğin farklı sorunlara yol açtığı, sorunların ise Suriyelilere yönelik bir tepkiselliği dönüştüğü belirtilmektedir:
“AFAD tarafından kurulan çadırlarda yemek, battaniye, minder dağıtılmakta, ancak bu organizasyon belli bir sistematikle değil daha çok el yordamıyla ve düzensiz bir şekilde yapılmaktadır. Özellikle Suriyeli mülteciler çoğunlukla bu çadırlarda kalmaktadır. Ancak …
Doğru ve sistemli bir işleyiş henüz kurulamadığından, yardım malzemelerinin düzenli iletilmesinde yaşanan sorunlar Suriyeli mültecilere yönelik bir tepkiselliğe dönüşmekte; yaşanan aksaklıklardan Suriyeliler sorumlu tutulmaktadır.”

“Ölümler ve yaralıların sorumlusu, gerekli önlemlerin alınmamasıdır.”
Raporun sonuç bölümünde, her ne kadar şu anda büyük bir yıkım sözkonusu olmasa da “gerekli önlemlerin alınmaması, gelecekte birçok büyük yeni felaket riskini barındırmaktadır.” denilmektedir.
Bu çerçevede de sorunun “riskli binalar” sorunu olmadığına vurgu yapılarak şu belirtiliyor:


“Ölüm ve yaralanmaların salt riskli binalarda ekonomik gerekçelerle kalınmaya devam edilmiş olması şeklinde açıklanamayacağı; bu kayıpların yerel ve ulusal yetkililerin zamanında riskli yapılarla ilgili olarak gerekli önlemleri almayışının bir sonucu olduğu gerçeğinin gözardı edilemeyeceği kanaatindeyiz.”
Deprem her ne kadar doğal afet olsa da büyük bir şehirde iki ayrı
mahallede belirli bir sayıda binanın zarar görmesi ve yalnızca
bir binada 20’den fazla insanımızın yaşamını yitirmesi ihmalin açık bir kanıtı olarak karşımızda durmaktadır.”

Raporun sonunda ise son söz olarak şu vurgulanıyor:
“ÇHD olarak halkın sağlıklı yaşam ve barınma hakkını savunmak ve
halkımızla dayanışmak üzere sürecin takipçisi olacağız.”

  • Raporun tam halini PDF olarak buradan okuyabilirsiniz.

Sosyal ağlarda paylaşın

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.