Cumhurbaşkanı Abdelaziz Buteflika, 2 Nisan tarihinde « özür dilediği » bir mektup ile istifasını sundu.
Cezayir’de 1999’da göreve gelen ve 4 dönemdir Cumhurbaşkanlığı yapan 82 yaşındaki Abdulaziz Buteflika’nın, bir kez daha aday olması ülkede eylemlerin başlamasına yol açmıştı.
Cezayir’de 22 Şubat’tan bu yana eylemler gerçekleştiren halk Buteflika’nın istifasını talep ettikleri gibi, aynı zamanda sistemin değişmesini istiyor. Bu nedenle, Cezayir’de eylemlerin devam etmesi bekleniyor.
Özellikle 8 Mart günü tüm ülkede 1 milyona yakın insan sokaklara çıkmıştı. Eylemlerde dağıtılan bildirilerle, halk örgütlenmeye çağrılıyor ve şöyle deniyordu « Fabrika komiteleri, mahalle, kadın komiteleri kuralım. Alternatif yapılar oluşturalım. Tüm ezilen halk için bir güç oluşturmamızın yolu buradan geçiyor.»
Ayrıca eylemlerde « kendi anayasamızı kendimiz yazalım » şeklinde pankartlar görüldü. Facebook gibi sosyal alanlarda da « anayasanı kendin yaz » şeklinde sayfalar ile şu çağrılar yapılıyor, «Demokratik bir ülke istiyorsak, anayasal kurucu halk meclisleri ile hayata geçireceğimiz anayasamız ile mümkün olacak bu. »
Eylemlerde ve etrafında yapılan toplantılarda önce çıkan bir başka dikkat çekici söylem ise, bağımsızlık vurgusu. Amerika’nın « Cezayir’de olanları yakından takip ediyoruz, halkın barışçıl gösteri hakkına saygı gösterilmeli» açıklamasına karşılık, eylemlerde Sam amcaya yönelik pankartların çoğaldığı görüldü. Bazen mizah içeren pankartlarda «Sevgili Amerika, bizde petrol kalmadı, zeytin yağı ilginizi çekmiyorsa, uzak durun ». Bir başka pankartta ise «Trump, bu bir aile meselesi, seni ilgilendirmez» yazıyordu.
Cezayir halkı, ordunun ya da başka bir siyasi partinin bu istifadan faydalanarak durumu kendi çıkarları için kullanmaya yöneleceğinin farkında, bu nedenle ısrarla « sistemin değişmesini istiyoruz» sloganı yayılıyor ve « mücadele bitmedi » deniliyor.