Yunus Emre’nin bir şiiri vardır:
“Bir garip ölmüş diyeler
üç günden sonra duyalar.
Soğuk su ile yuyalar.
Şöyle garip bencileyin.”
Emperyalist kapitalizmin bireyi, Yunus Emre’nin garibinden daha garip ve daha kötü durumda.
Yunus’un garibinin ölümü, 3 gün sonra duyuluyor.
Kapitalizmin bireyinin ölümü ise 8 yıl sonra.
Almanya’nın Senden kentinde, 8 yıl önce evinde ölen bir kişinin ölümü yeni öğrenildi. Heinz H. adlı emeklinin, 8 yıl önce öldüğü, ancak 8 yıl boyunca kimsenin bu ölümü fark etmediği ortaya çıktı. Haber Bild gazetesinde yayınlandı. Bild haberi manşetten yayınladı.
Kuzey Ren Vestfalya eyaletinin Münster kenti yakınlarında bulunan Senden’de yalnız yaşayan Heinz H., 2011’de evinde öldü. Onun ölümünü 8 yıl boyunca kimse fark etmedi. Ceset bu süre boyunca evde iskelete dönüştü.
Nasıl Öğrenildi?
10 gün önce 7 katlı binanın bodrum katında çıkan yangın nedeniyle itfaiye görevlileri, bina sakinlerini tahliye etmek istedi. İtfaiyeciler, Heinz H’nin ikinci kattaki dairesinin kapısının açılmaması üzerine kapıyı zorla açarak içeri girdiler ve cesedi gördüler.
Emekli adamın köpeğinin de evde açlıktan öldüğü ortaya çıktı. Heinz H’nin posta kutusunda yapılan inceleme ve otopsi sonucunda 8 yıl önce öldüğü belirlendi.
Yetkililer, “emekli adamın faturalarının bankaya verdiği otomatik talimat sayesinde düzenli ödendiğini, böylece kimsenin bir şey fark etmediğini” sandıklarını belirttiler.
Peki bundan ne sonuç çıkıyor; kapitalizmde siz sadece banka faturalarınızla varsınız!
Boşuna “araştırma” yapmayın!
Neden Belli!
Konuya ilişkin açıklamalarda “Polis ve savcılığın bir kişinin öldüğünün bu kadar yıl boyunca nasıl fark edilmediğini araştırdıkları” belirtiliyor.
Boşuna araştırmayın. Biz size söyleyelim.
Nasıl farkedilmediğinin cevabı, kapitalizmin sonuna kadar körüklediği, bencil, bireyci, asosyal yaşam tarzıdır. Toplumu bireylerine kadar atomize eden kapitalizmin politikaları, bu sorunun cevabıdır. Kurduğunuz düzene bakın; banka faturalarınızı ödediğiniz sürece, varsınız!
ÖDEMELERDE sorun olmadığı sürece siz yaşıyorsunuz!
Emperyalist kapitalizm, eğitim sistemiyle, ekonomik sistemiyle, ulaşım sistemiyle, kültürüyle, insanları bireyci bir yaşama hapsetmiştir. Bilir ki, bencilleşen, bireycileşen bir halk, kapitalizme karşı direnemez. Emperyalist kapitalizm, sömürü düzenini garantiye almak için bireycilik ideolojisini ve tecrit edilmiş bir yaşam tarzını körüklemiştir. Tek “sosyal” yaşamları, cafelerde, diskoteklerde, birbirlerini asla duyamayacakları yüksek gürültülü mekanlardaki ilişkileridir.
Bild, emekli kişinin ölümünün 8 yıl sonra farkedilmesini manşete taşımış; asıl manşet yapılması gereken, onmilyonlarca kişinin dünyadan, ülkesinden, ailesinden habersiz bir yaşam içine gömülmeleridir.
Toplum, onyıllarca onlardan haberdar olmuyor ve onlar da onyıllarca bu topluma karışmadan yaşıyorlar.
Asıl olay bu.
