BİNLERCE KİTABA AKP FAŞİZMİ TARAFINDAN EL KONULDU! “Yeni Kitaplar Yazmamızı Engelleyemeyeceksiniz!”

Önceki hafta, AKP faşizminin polisleri “büyük bir operasyon”(!) gerçekleştirdiler.
8 Ağustos’ta gerçekleştirilen operasyonda, AKP faşizminin polisleri, uzun namlulu silahları, zırhlı araçları ile Okmeydanı’nda bir depoyu bastılar.
Depoda silah yoktu, patlayıcı yoktu.
Depoda BİNLERCE KİTAP vardı.
Polis, depoda ne olduğunu biliyordu ve zaten baskın bunun için düzenlenmişti.
Baskında binlerce kitaba polis tarafından el konuldu.
Baskından sonra Halk cephesi tarafından yapılan açıklamada, zömürcü zalimlerin milattan önceden bu yana kitapları yaktığı, el koyduğu hatırlatılarak, faşizmin bugün kitaplara saldırısının halkın örgütlenmesinden duyulan korkunun sonucu olduğu belirtildi.
Öyleydi gerçekten:
Depodaki her kitap, halka örgütlenmesini, direnmesini söyleyen kitaplardı. Halkın direniş öyküleri vardı o kitaplarda. Zaferlerinin öyküsü vardı.

Halk Cephesi: AKP Faşizmi Halkın Öfkesinin Örgütlenmesinin Korkusuyla Kitaplarımıza Saldırdı

Halk Cephesi tarafından yapılan açıklamada, kitapların el konulmasını ilk kez yaşamadıkları vurgulanarak şöyle denildi:

“Bizler kitaplarımıza el konulmasını ilk kez yaşamıyoruz. Dernek baskınlarımızda kütüphanelerimizde bulunan kitaplarımıza defalarca kez el konuldu. Kitaplarımızdan vazgeçmedik, kütüphanelerimizi her defasında yeniden kurduk. Çünkü biliyorduk ki bu yöntem sadece Türkiye oligarşisine hizmet eden iktidarlara ait değildi.

Faşist, baskıcı, gerici tüm iktidarlar milattan önceki yıllardan itibaren kitaplardan korkmaktadır. Bunun birçok örneği vardır. Milattan önce 212 yılında Çin İmparatoru Qin Şi Huang birçok felsefe ve tarih kitabını yaktı.

Hıristiyanlığın ilk yıllarında da milattan sonra 392’de İskenderiye Kitaplığı’nın yakılması da 8 Ağustos’ta kitaplarımıza el konulmasından farksızdır.

1930’lu yıllarda Hitler Almanya’sının Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı olan Joseph Goebbels kendilerinden olmayan kitapları bırakalım toplatmayı tıpkı şölen meydanı kurarcasına yapılan törenlerle on binlercesini aynı anda yakma alçaklığını gösterdi.

1900 yıllarda kitap yakılması tüm dünyada sadece Nazi Almanya’sı ile sınırlı kalmadı.

Türkiye’de ise kitapların yasaklanması, toplatılması, el konulması ya da yakılması sadece faşist cunta dönemlerinde yaşanıyormuş gibi gözükse de bizler bu faşist uygulamayı 1970’lerden günümüze kadar her baskında yaşadık.

Çünkü faşizm korkuyor. Tek tek insanlarımızdan da, örgütlülüğümüzden de, daha fazla bilinçlenmek için okuduğumuz ve halkımıza ulaştırdığımız kitaplarımızdan korkuyor. Çünkü onlarda çok iyi biliyor ki; bizim kitaplarımızda öyle halkı kandırmaya yönelik yalanlar yoktur. Bizim kitaplarımız halkımızın yaşadığı sorunları ve bu sorunların çözümünü anlatır. Kitaplarımızda burjuvazinin tüm yalanlarına karşı doğrularımız vardır. Kitaplarımızda burjuvazinin ürettiği uçan, atlayan hayali kahramanlar değil; halkımızın içinden çıkmış, onun kültürüyle yetişmiş halk kahramanları vardır.

Hitler Almanya’sı nasıl ki halkın örgütlenmesinden korkarak meydanlarda kitapları yaktıysa bugün AKP faşizmi de halkın örgütlenmesi korkusuyla depoda duran kitaplarımıza el koydu.

“Yeni Kitaplar Yazmamızı Asla Engelleyemeyeceksiniz!”

Halk Cephesi’nin bir tarih dersi niteliğindeki açıklamasının sonunda ise, AKP iktidarına seslenilerek, halka kitaplarla kendi tarihini, kahramanlarını anlatmaya devam edecekleri belirtildi.
Açıklamanın sonunda şöyle denildi:

“Buradan AKP faşizmine sesleniyoruz: İstediğiniz kadar kitaplarımıza el koyun, ustanız olan Hitler Almanya’sı gibi kitaplarımızı yakın; bizlerin yeni kitaplar yazmamızı asla engelleyemeyeceksiniz! Halkımıza sosyalizmi, kendi tarihlerini, halk kahramanlarını anlatmaya devam edeceğiz.”

Sosyal ağlarda paylaşın