Ankara Gar Katliamının Altından Devlet Çıktı
Emniyetin saldırı planından haberdar olduğu ve savcılığın, Ankara’da 10 Ekim 2015’te 100 kişinin öldüğü Tren Garı katliamına ilişkin, dokuz klasörlük delil dosyasını mahkemeden ve müştekilerden sakladığı ortaya çıktı.
2015 yılında sendikaların düzenlediği miting alanında patlatılan bomba sonrasında polis ortaya çıkmış, ambulansların gelmesine engel olmuş, yaralılara biber gazı ile saldırmıştı. Özellikle katliamda can kaybının artması için çabalamıştı. Bu yaşananlardan sonra bugün ortaya çıkan yaşananları netleştiren bilgiler şaşırtmıyor.
Bugünlerde açığa çıkan bilgiler faşizmin halkı katletmekte ne kadar pervasız olduğunu gösteriyor.
Cumhuriyet’ten Alican Uludağ’ın haberine göre katliamdan önce, canlı bombalara Ankara’ya kadar eskortluk yapan sanık Yakup Şahin’in Gaziantep’in Nizip ilçesinde bir gübre bayisinden amonyum nitrat almaya çalıştığının Gaziantep Emniyet’i tarafından bilindiği anlaşıldı. Belgelere göre, gübre bayisinin ihbarı üzerine Emniyet Şahin’in kimliği tespit edildi. TEM ve İstihbarat Şube, katliamdan sekiz gün önce kendisine bildirilen bu duruma karşın hiçbir işlem yapmadı.
Gübre bayisi emniyete bildirmiş
Nizip Emniyet Müdürlüğü’nü 30 Eylül 2015’te arayan bir kişi, “Fıstık hali karşısında Özdemir Tarım İlaç Bayisiyim. Terör olayları ile ilgili olarak Nizip’te bir istihbarat var mı? Az önce şüpheli bir şahıs benden gübre istedi. ’33 Nitrat gübreyi zimmetle satmak zorundayız’ dedim. Bunu söyleyince iki kişi, almadan ayrıldılar” dedi.
Nizip Emniyeti TEM Amirliği ekipleri, aynı gün gübre bayisine giderek kamera kayıtlarından IŞİD şüphelisini tespit etti. İşyeri sahibi ile konuşan polisler tutanak tuttu. Tutanağa göre, 30 Eylül akşam saatlerinde işyerine 27 Z plakalı beyaz renkli bir araç ile gelen bir erkek şahıs, 33 Nitrat ibareli gübreden iki ton alacağını söyledi.
Bu bilgiler üzerine müşteki avukatlarından Murat Kemal Gündüz, savcılığın dokuz klasörlük delil dosyasını saklamasına tepki gösterdi. Gündüz, “Gaziantep Emniyeti, üzerine düşen görevi yapmadı ve katliamı önlemedi. Katliama giden yolun önü kesilmemiştir. Kamu görevlileri, bu katliamın yaşanmasında birinci derecede sorumludur” dedi. Gündüz, belgeleri saklayan savcı hakkında da HSK’ye suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Ülkemizde halka karşı işlenen hiç bir suç devletin bilgisi haricinde işlenmemiştir. Devletin himayesi veya göz yumması olmaksızın hatta bizzat kendisi organize etmediği hiç bir katliam yoktur. Ankara katliamı da faşizmin suç hanesine 105 canın kanıyla işlenmiştir…