Ankara Barosu, 1 Eylül itibariyle başlayan 2021-2022 Adli Yıl açılışı öncesinde, Adliye Ek binası önünde bir açıklama yaparak “Adil yargılanma hakkının yok sayıldığı ülkede adli yılı kutlayamıyoruz” dedi.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Sekreterliği’nin genelgesiyle 20 Temmuz’da başlayan adli tatil sona erdi. Adli yıl açılış töreninin Yargıtay’ın ev sahipliğinde düzenleneceği açıklanmıştı.
Ankara Barosu, Adli yıl açılışını kutlamayacağını belirterek, Söğütözü 4 no’lu Adliye Ek Binası önünde basın açıklaması yaptı.
Açıklamaya, Baro üyesi avukatlardan geniş bir katılım gerçekleşti.
Açıklamada konuşan Ankara Barosu Başkanı Erinç Sağkan, avukatlar olarak adli yılı kutlamak yerine avukatların sorunlarına çözüm bulunması gerektiğini söyleyerek şunları vurguladı:
„Avukatlar, şiddete uğruyor… öldürülüyor…“
“Hukuk sisteminin neredeyse bir lütuf sistemine indirgendiği ülkemizde, savunmanın temsilcileri avukatlar için her doğan günün ayrı bir mücadele anlamına geldiği yeni adli yılı karşılıyoruz.”
“Adil yargılanma hakkının yok sayıldığı, savunma makamının yargı sisteminin dışına çıkartılmaya çalışıldığı, avukatların mesleklerini icra ettikleri her ortamda sistematik olarak şiddete uğradığı, öldürüldüğü; müvekkilleri ile özdeşleştirilerek yargılandıkları, kadın cinayetlerinin zamana yayılmış bir katliama dönüştüğü, çocukların sadece çocuk değil bir taraftan da işçi oldukları ülkemizde yeni adli yılı kutlayamıyoruz. Ancak bizler, suskunluk sarmalına girmeyen ve eşit bir dünya için herkes adına direnen avukatlar olarak yeni adli yılı büyük bir
kararlılıkla karşılıyoruz.”
„Sömürü Düzeninin Karşısındayız“
Baro Başkanı Erinç Sağkan, konuşmasında avukatlar üzerindeki ekonomik sömürüye de değinerek şunları belirtti:
“Ankara Barosu Ücretli Çalışan Avukat – İşveren Avukat İlişkisi Hakkında Prensip Belgesi’ni yayınlayarak avukatın yanında, sömürü düzeninin karşısında olduğumuz duruşu tarihe not ettik. “Bizler, özgür bir hukuk devletinde evrensel hukuk ilkelerine yaraşır şekilde mesleklerimizi icra etmek için mücadele ediyoruz. Bunu yaptığımız için de sistemli bir yıldırma politikası ile karşı karşıyayız. … Bizler, sadece adli yargı ilk derece mahkemesi adliyeleri altıya bölünmüş Ankara’da; onlarca kata yayılmış dikey yapılanmalarda, her ay milyonlarca liralık kiranın vatandaşın vergisinden ödendiği plaza adliyelerinde mesleklerini yapmaya çalışan Ankara avukatlarıyız. Özünde dezavantajlı gruplar için kullanılan “adalete erişim” sorunu, Ankara avukatları için bir meslek sorunu haline getirilmiştir.“
Ankara Barosu Başkanı Sağkan, konuşmasını şöyle bitirdi:
“Mesleklerimizi evrensel hukuk ilkelerine yaraşır bir adalet sistemi içerisinde, şiddete maruz kalıp öldürülmeden, adalete erişimde dezavantajları ortadan kaldıracak, başkente yakışır tek bir adliyede icra etmek isteyen, cübbesini, kalemini ve cümlelerini haksızlık nereden gelirse gelsin, kime dönük olursa olsun hukukun ve adaletin yanında yer alarak kalkan yapan tüm meslektaşlarımızla yeni adli yılda savunma mesleği, hukuk devleti ve insan hakları mücadelesinde yan yana yürümekten büyük onur ve heyecan duyduğumuzu, umutla ve hiçbir yıldırma girişiminin, yapay tahakkümün bizleri susturmaya ya da parçalamaya yetmeyeceğinin bilinciyle tüm kamuoyuna saygı ile arz ederiz”.