Almanya’da komünist, sosyalist partilere yönelik yıllardır süregelen baskılara bir yenisi eklendi.
Alman Komünist Partisi DKP, federal seçim kurulu tarafından parti statüsünden çıkarıldı.
Federal Kurul, Partinin, yıllık raporlarını zamanında vermediği gerekçesiyle, DKP’nin Federal Meclis seçimlerine katılmasına izin verilmediğini açıkladı.
DKP Genel Başkanı Köbele: Bu Yasaklama, Faşistler Tarafından Yasaklamanın Devamıdır
Almanya federal parlamento seçimleri 26 Eylül Pazar günü yapılacak. DKP`nin bu secimlere katılımının engellenmek istenmesiyle ilgili 22 Temmuz’da DKP Genel Başkanı Patrik Köbele tarafından yapılan ilk açıklamada, bu yasaklamanın Nazilerin KPD’yi kapatmasının devamı olduğu, demokratik kazanımların gasp edilmesinin amaçlandığı belirtilerek „kalıp her zaman aynıdır: Karalama ve Kriminalize Etme“ dedi.
Köbele tarafından yapılan açıklamada şunlar vurgulandı:
„Biz komünistler yolumuzu biliyoruz. 1933’te KPD faşistler tarafından, faşizm sonrası 1956’da Konrad Adenauer (CDU) yönetimi altındaki rejimde yargı tarafından yasaklandı. 2021’de yasağı başka yollarla yeniden devam ettirmek…. bürokratik manevralar yoluyla siyasi parti statüsünün iptalini istiyorlar. Parti statüsünün geri çekilmesi ciddi sonuçlara yol açacaktır – örneğin mali yıkım tehdidi.
DKP’ye yönelik saldırı, aynı zamanda… Nazi Rejimi Tarafından Zulüm Görenler Derneği – Antifaşistler Derneği (VVN-BdA), ATTAC… gibi ilerici örgütlerin kar amacı gütmeyen statülerini tekrar geri alma kampanyasının bir parçasıdır..
Kalıp her zaman aynıdır: karalama ve suçlulaştırma“ .
Köbele, ayrıca bu engelleme ile birlikte „Sol seçim alternatiflerinin de hedef alındıgını“ belirtti.
Demokratik Hukukçular Birliği: Karar Hukuka Dayanmıyor
Demokratik Hukukçular Birliği (VDJ) başkanı Joachim Kerth-Zelter de bu engellemeyle ilgili yaptığı açıklamada şunları belirtti:
„Bu karar hukuken kabul edilemez ve özellikle anayasaya aykırıdır: hukuka dayanmayan ve seçime erişimi engelleyen engeller demokratik değildir.
… Yasa, bir derneğin arka arkaya altı yıl boyunca bir hesap verebilirlik raporu hazırlamaması durumunda parti statüsünün kaybedildiğini söylüyor.
… Siyasi partilerin korunması, herhangi bir demokrasinin bel kemiğidir. Bu nedenle taraflar, özellikle Nazi döneminde yaşanan deneyimler nedeniyle Anayasa’da güçlü bir konuma sahiptir. Yöneticiler siyasi süreci belirlediğinde, demokratik kendi kaderini tayin hakkı ortadan kalkar. Siyasi partilerin kapatılmasına sadece Federal Anayasa Mahkemesi karar verebilir“.