Ülkemizde çocuk işçi sayısı hiç bir zaman azalmamıştır. Aksine emperyalizme bağımlı, kapitalizmin çarpık biçimiyle işleyen sistem sürekli olarak çocuk emeğini sömürmeye ihtiyaç duymuştur. Çocuk emeği ucuz ve kârlı olduğu için iktidarların çocuk sömürüsünü engellemek veya önüne geçmek gibi bir derdi olmamıştır.
AKP iktidarı çocuk sömürüsü konusunda kendinden önceki iktidarların yaptıklarının tümünü katlayan politikaların sahibi olmuştur. AKP iktidarı, engel olmak bir yana, çıkardığı yasalarla, hayata geçirdiği politikalarla çocuk sömürüsünün önündeki tüm engelleri kaldırmıştır.
Bugün ülkemizde MEB eliyle ortaokulu yeni bitirmiş 14-15 yaşındaki çocuklar eğitim adı altında çalıştırılıyor. Haftanın sadece bir günü okula gidebilen çırak öğrenciler çalışmaları karşılığında asgari ücretin yüzde 30’u oranında ücret alıyor.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer mesleki eğitim merkezlerindeti (MESEM) çırak ve kalfa sayısının bir yılda 7 kat artışla 159 binden 1 milyon 200 bine yükseldiğini söyledi.
2023 yılı için ise bu sayıyı 1 milyon 500 bine çıkartmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Utanmıyor sıkılmıyorlar!
Yoksul aç bıraktıkları halkın çocuklarının yoksulluklarını da kâra çeviriyorlar. Ailelerin de içinde bulundukları yoksulluktan dolayı mecburen razı oldukları bu uygulamayla çocukların eğitim hakları ellerinden alınıyor. Sadece köle üretiliyor yani. Daha, 14’ünde geleceği çalınıyor. Okulu bitirip asgari ücretle çalışacak emekçi olana kadar iliklerine kadar patronlar tarafından acımasızca sömürülüyorlar.
Bakım aşağıdaki rakamlara:
- ÇIRAK ÖĞRENCİ MAAŞI: 2023 için 2 bin 552.04 TL’e çıkartılacak!
- KALFA ÖĞRENCİ MAAŞI: 2023 için 4 bin 253 TL olacak!
Patronların çocuk işçiyi tercih etmesinin sebebi elbette ki “ucuz maliyet” görmeleridir. Ancak bunun yanında hızlı çalışmaları, çabuk kavramaları gibi çocuğun doğasından gelen özelliklerinden de faydalanıyorlar. Hem ucuza çalıştırıyor hem de daha fazla ürün alıyor.
Bu durum tarımda da çocuk işçilerini azgın sömürünün hedefi haline getiriyor. Patronlar çocuk işçiyi tercih ediyor.
Ülkemizde 2.3 milyon çocuk tarımda köle gibi çalıştırılıyor.
Beş yaşındaki çocuklar günde 12 saat tarlada çalışıyor, dört ay boyunca okula gidemiyor. Çoğunda küçücük yaşta eklem romatizması görülüyor. Domates işçiliği yapan çocukların kolları yanık içinde.
Çocuklarımızın geleceğinin özgür olması, eğitim, sağlık, beslenme, barınma gibi haklarının ücretsiz karşılanması gerekir. Ancak bu düzen bunların bir kısmını dahi karşılayamaz! Bu sömürü düzeni sürdükçe çocuk sömürüsünün daha da büyüyeceğinden kimsenin şüphesi olmasın. Zaten çırak ve kalfa sayısını yükselteceğini alenen ve utanmadan Milli Eğitim Bakanı duyuruyor. Tek başına çocuk sömürüsü dahi bu düzenin yıkılması için yeterli sebeptir. Bu düzeni yıkmak ve yerine daha adil, daha özgür bir düzen kurmak için mücadele etmek çocuklarımızın geleceği için tartışmasız tek çare!