Halkın Hukuk Enternasyonal Büro’nun Baskınlarla İlgili Açıklama yayınladı. Açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz:
AKP Faşizmi Bir Kez Daha Baskınlarla, Gözaltılarla Halkın Avukatlığını Yapmamızı Engellemeye Çalışıyor Ama Başaramayacaklar!
Biz Halkın Avukatlığını Yapabilmek İçin Canını Ortaya Koyan Ebru Timtik’in Yoldaşlarıyız. Ne Pahasına Olursa Olsun Halkın Avukatlığını Yapmaya Devam Edeceğiz!
Gözaltına Alınan Meslektaşlarımız ve Müvekkillerimiz Derhal Serbest Bırakılsın!
AKP iktidarının başta avukatlar olmak üzere halkın birçok kesimine yönelik temel hak ve özgürlüklerin keyfi olarak kısıtlanması hatta ortadan kaldırılması şeklindeki hukuka aykırı uygulamaları ve keyfi gözaltı, ev baskınları, tutuklamalardan oluşan saldırıları artarak devam ediyor. Bu saldırılara dün bir yenisi daha eklendi, birçok müvekkilimizle birlikte Halkın Hukuk Bürosu çalışanı ve ÇHD üye ve yöneticisi meslektaşlarımız ev baskınlarıyla gözaltına alındı.
Dün yani 12 Ekim 2023 günü gece saatlerinde Ankara’da, isimsiz bir telefon ihbarı gerekçe gösterilerek, hâkim kararı olmaksızın, savcının yazılı talimatıyla yapılan ev baskınlarında Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından ve Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Ankara Şubesi Başkanı avukat Ceren Yılmaz, ÇHD Ankara Şube yöneticisi Avukat Fatih Gökçe, ÇHD üyesi avukat Bilge Topçu ile Halkın Hukuk Bürosu stajyeri Ilgın Gökçe gözaltına alındılar. Meslektaşlarımızla aynı saatlerde Ankara ve İstanbul’da bulunan birçok müvekkilimiz de aynı şekilde evleri basılarak gözaltına alındılar. Gözaltına alınan müvekkillerimizden bazıları Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Dayanışma Derneği (TAYAD) üyesi Hatun Polat, Halk Okulu dergisi sahibi ve yazı işleri müdürü İrfan Yılmaz ve Özlem Balkı ile Semiha Eyilik isimli müvekkillerimizdir. Meslektaşlarımızın gözaltına alınması, daha önce örneğini birçok kez gördüğümüz şekilde açıkça hukuka aykırı, keyfi bir işlemdir. Gözaltı işlemi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 12 Ekim 2023 tarihinde, saat 23.35’te yani gece saatlerinde verilen bir „arama, el koyma ve yakalama “talimatına dayanılarak yapılmıştır. Savcılığın söz konusu talimatı ise „isimsiz bir telefon ihbarı “gerekçe gösterilerek verilmiştir. Bu ihbar ise herhangi bir suça ilişkin hiçbir somut bilgi içermeyen, genel-soyut nitelikte bir ihbardır. Dolayısıyla meslektaşlarımız hakkında, kim tarafından yapıldığı dahi belli olmayan bir ihbar gerekçe gösterilerek, hukuka aykırı şekilde arama, el koyma, yakalama talimatı verilmiş ve bu talimat yine hukuka aykırı bir şekilde icra edilmiştir.
Meslektaşlarımız hakkında; Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 130 Maddesine ve 1136 Sayılı Avukatlık Kanunu’nun 58 Maddesine aykırı şekilde, hakim kararı olmadan ve savcı ve baro gözlemcisi olmaksızın konutlarında arama ve el koyma işlemi yapılmıştır. Başka bir ifadeyle meslektaşlarımız, başta CMK’nın ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun tanıdığı güvenceler olmak üzere, ulusal ve uluslararası hukuktaki tüm güvenceler bertaraf edilerek gözaltına alınmışlardır. Bu nedenle meslektaşlarımızın gözaltına alınmaları keyfi ve açıkça hukuka aykırıdır.
Bu hukuka aykırı, keyfi gözaltı işleminin gerçek nedeninin kim tarafından yapıldığı belli olmayan telefon ihbarı olmadığı, söz konusu ihbarın gözaltı işleminin bahanesi olduğu, hatta gerçekte böyle bir ihbarın bulunmadığı, bunun siyasi polisin bir senaryosu olduğu Türkiye gerçekliğini bilen herkes açısından açıktır. Meslektaşlarımızın „telefon ihbarı“gerekçe gösterilerek gözaltına alınmalarının gerçek nedeni mesleki faaliyetleridir, avukatlık yapma biçimleridir. Meslektaşlarımız tıpkı daha önce tutsak edilen ve siyasi yargılamalar sonucu ağır cezalar verilen meslektaşlarımız gibi, adil yargılanma talebiyle ölüm orucunda şehit düşen meslektaşımız Ebru Timtik gibi halkın avukatlığını yaptıkları için, halkın avukatlığı anlayışını, devrimci avukatlık geleneğini sürdürdükleri için gözaltına alınmıştır. AKP iktidarı, bu gözaltı işlemiyle, meslektaşlarımıza ve bütün avukatlara bir kez daha göz dağı vermekte,bu şekilde avukatlık yapmaya devam ederseniz sizi de gözaltına alır, tutuklarım, yıllarca hapishanede kalırsınız“mesajı vermektedir. Yani bu saldırı yalnızca gözaltına alınan meslektaşlarımıza değil bütün avukatlara, avukatlık mesleğine yönelik bir saldırı, bir tehdittir. Ancak şunu bir kez daha ilan ediyoruz ki, AKP iktidarı bundan önceki saldırılarında olduğu gibi bu saldırılarından da istediği sonucu alamayacak; halkın avukatlığını yapmamızı, devrimci avukatlık geleneğini sürdürmemizi engelleyemeyecek. Çünkü biz halkın avukatlığını yapabilmek için, devrimci avukatlık anlayışını sürdürebilmek için bugüne kadar ağır bedeller ödedik. Halkın Avukatı Ebru Timtik halkın avukatlığını yapabilmek için yaşamını ortaya koydu, halkın avukatlığını yapabilmek için yüzlerce gün aç kalarak direndi ve ölümsüzleşti. Biz de Ebru’nun meslektaşları, yoldaşları olarak, her türlü bedeli göze alarak halkın avukatlığın yapmaya devam edeceğiz. Tüm meslektaşlarımızı, tüm avukatları, tüm baroları ve hukuk örgütlerini de avukatlık mesleğine yönelik bu saldırı karşısında tavır almaya, gözaltındaki meslektaşlarımızla dayanışma içinde olmaya, onları sahiplenmeye, onların özgürlüğünü istemeye çağırıyoruz.
Baskınlarla, Gözaltılarla Savunma Susturulamaz!
Halkın Avukatlarına Yönelik Baskılara, Keyfi Gözaltı Ve Tutuklamalara Son Verilsin!
Gözaltına Alınan Meslektaşlarımız Ve Müvekkillerimiz Derhal Serbest Bırakılsın!
Halkın Hukuk Bürosu Enternasyonal Büro