Afetler 50 Yılda 5 Kat Arttı: Sebebi… Emperyalist Kapitalizm!..

Birleşmiş Milletler’in (BM), hava, iklim ve su konularındaki yetkili organı Dünya Meteoroloji Teşkilatı, 2 Eylül’de bir rapor açıkladı.
Bu rapor, afetlerin 49 yılda 5 kat arttığını gösteriyor.
Afetlerde 2 milyon insan hayatını kaybetti.

Rapora göre, “1970-2019 zaman diliminde dünya çapında hava ve iklim bağlantılı felaketlerde büyük artış kaydedildi. … Bu afetler sebebiyle oluşan zararlarda ise yedi kat artış kaydetti.”

Raporu sunan BM’nin Dünya Meteoroloji Teşkilatı Genel Sekreteri Petteri Taalas, hava, iklim ve sularla bağlantılı aşırı hava muhalefetlerinin arttığını ve kötüleştiğini söyleyerek. 1970’ten bu yana her gün fırtına, sel, kuraklık veya aşırı sıcak hava gibi bir felaket yaşandığını. bütün bu afetlerden dolayı günde ortalama olarak 115 insanın hayatını kaybettiğini belirtti.
Raporda doğal afetlerin yol açtığı günlük maddi zararın 202 milyon dolar olduğu rapor ediliyor.

  • Rapordan dikkat çekici bazı notlar ise şöyle.
    Afetlerde hayatını kaybeden insanların yüzde 91’den fazlası yeni-sömürgelerde yaşayan insanlar.
  • Can kaybına en çok neden olan afet ise 650 bin ölüm ile kuraklıklar.

RAPORDA SEBEP YOK!
Rapor, afetlerin günümüzde artık nasıl bir katliamı dönüştüğünü açıkça ortaya koyuyor.
Fakat 49 yıldaki bu 5 katlık artışın neden olduğu üzerine hiçbir şey yok.
Tesbit ediyorlar, çözümleri yok.
Çünkü sebepi ortaya koymuyorlar, koyamıyorlar.
Koyamazlar da.
Çünkü afetleri katliama çeviren b.izzat emperyalist kapitalist ekonominin yağmacı talancı, kardan başka hiçbir şeyi hesap etmeyen politikalarıdır.
Çevreyi temiz tutun, suyu az kullanın türünden çağrılar duyarız sık sık.
Bunlar da aslında emperyalist tekellerin doğanın tahribatındaki payını, sorumluluğunu GİZLEMEYE yönelik çağrılardan başka bir şey değildir.
Dünyanın doğasını tahrip eden, ormanları yok eden, küresel ısınmaya, “iklim krzine” yol açan, gölleri kurutan, buzulları eriten… insanların günlük kullanımları değil, bizzat tekellerin vahşi politikalarıdır.
Onlar için doğanın korunması, insanlığığn geleceği gibi kavramların yeri yoktur.

Sosyal ağlarda paylaşın