Yunanistan’da tutuklu bulunan 11 Türkiyeli devrimci açlık grevlerinin 30. gününde bir açıklama yayınladı. Yaptıkları açıklamada yaşadıkları hukuksuzlukları anlattıkları gibi açlık grevini ne için yaptıklarını ve taleplerini de tekrar duyurdular. 11 Türkiyeli devrimcinin yaptığı açıklamanın tam metnini yayınlıyoruz:
ADİL YARGILANMAK İÇİN 30 GÜNDÜR SÜRESİZ AÇLIK GREVİNDEYİZ Yargılama Adı Altında Hukuk Terörüne Boyun Eğmeyeceğiz!
Bizler, Türkiye’deki faşist terörden dolayı can güvenliğimiz olmadığı için farklı tarihlerde Yunanistan’a politik iltica etmiş, Marksist-Leninist devrimcileriz.
Ancak Türkiye faşizmi, Yunanistan’da da peşimizi bırakmadı. MİT tarafından sürekli takip edildik ve can güvenliğimiz tehdit altında oldu.
19 Mart 2020 tarihindeki tutuklanmamızda Türkiye faşizminin bize yönelik saldırılarının devamıdır. Ve Miçotakis hükümeti Türkiye faşizmiyle işbirliği içinde bizleri tutukladı.
19 Temmuz 2021 tarihinde yapılan mahkemede hiç bir kanıt ve delile dayanmadan mahkeme 11 kişiye toplam 333 yıl hapis cezası verdi.
Yani bu cezalar hukuki bir yargılama sonucu değil, faşist Erdoğan ile yapılan pazarlıklar sonucu; siyasi bir kararla verildi.
Hakkımızdaki suçlamalar şunlardır:
-Birinci suçlama; yasadışı terör örgütü üyesi olmak.
Ve bu suçlamadan herkese 12’şer yıl ceza verildi. Bu cezanın gerekçeli kararda gösterilen kanıt, tanık polisin “11 kişinin de DHKP-C üyesi olduğunu düşünüyorum” şeklindeki ifadesidir.
-İkinci suçlama; silah taşımak, silah bulundurmak, silah ithal etmek ve silah yapmak…
Bu suçlamadan ise her kese 16’şar yıl hapis cezası verildi.
Silah ithalatı ve, silah imalatı ile dosyada tek bir kanıt yok. Dosyada adı geçen silahlarla da, 1 kişi dışında 10 kişinin hiç bir bağı yok.
Tanık polis ifadesinde “silahların silah tüccarlarından ithal edildiğini varsayıyorum” diyor. Yani tek delil polisin “varsayımıdır”
-Üçüncü suçlama; polisin görev yapmasını engellemek.
Bu suçlamadan 9 kişiye ikişer yıl hapis cezası verildi. Tanık polisin bu suçlama için ifadesi şöyle: “Tam olarak kimin direndiğini söyleyemem ama birkaç kişi direniyordu”
-Dördüncü suçlama; Birlikte sürekli sahtecilik.
Bu suçlamadan da herkese ikişer yıl hapis cezası verildi. Sahtecilik ile ilgili hiçbir kanıt yok. Dernekte bulunan bazı sahipsiz kimlik ve pasaportlar gerekçe gösterildi.
Bu suçlamalarla hiçbir kanıt ve delil olmadan 10 kişiye 30’ar yıl, bir kişiye 33 yıl ve toplam 333 yıl hapis cezası verildi.
Bunun adı yargılama değil hukuk terörüdür.
Mahkemede bize savunma yapmamız için ağzımızı açmamıza dahi izin vermediler. Tanıklarımızı konuşturmadılar, avukatlarımızın sürekli sözlerini kesip savunmalarını hazırlamaları için yeterli zaman tanımadılar.
Mahkeme salonunda polis bize işkence yaptı. Yargılama adı altında terör uygulandı.
16 Kasım 2022 tarihinde temyiz duruşmamız var.
Aynı adaletsizliğe ve hukuk terörüne maruz kalmamak için 7 Ekim 2022 tarihinde Süresiz Açlık Grevine Başladık. Bugün Açlık Grevinin 30. Günündeyiz.
Süresiz Açlık Grevimizin Talepleri:
1- Devrimciler anti-terör yasalarıyla yargılanamaz. Dosya anti-terör kapsamından çıkarılsın ve anti-terör yasalarıyla verilen 333 yıl hapis cezası iptal edilsin.
2- Mahkemede adil yargılanma yapılmadı. Hukukî değil, siyasî karar verildi. Adil yargılanma istiyoruz.
3- Savunma hakkımız gasp edildi. Savunma yapmamız engellenmesin istiyoruz.
4- 19 Mart 2020 tarihinden beri tutukluyuz. Tutukluluk bir tedbirdir. Tutukluluğun uzaması, tedbir olmaktan çıkıp cezalandırmaya dönüşmektedir. Bizler politik mülteciyiz. Sabit adreslerimiz var. Kaçma tehlikemiz yok. Mahkemenin tutuksuz sürmesini istiyoruz.
5- Mahkeme salonunda, mahkeme heyetinin onayıyla polis bize saldırdı ve işkence yaptı. İşkence talimatı veren mahkeme heyetinin ve işkenceci polislerin cezalandırılmasını istiyoruz.
6- Gözaltı esnasında paramız, bilgisayarlarımız ve arşivimiz gasp edildi. Gasp edilen eşyalarımızın geri verilmesini istiyoruz.
5 Kasım 2022
Yunan Hapishanelerindeki Türkiyeli 11 Devrimci