Bu yazı haftalık siyasi dergi Halk Okulu’nun 318. sayısından alınmıştır
DEVRİMCİ BİR ÇIKIŞI ENGELLEMEK İÇİN YARATTIĞI “SOL” LİBERAL REFORMİST BİR UMUT HIRSIDIR!
Adı Zohran Mamdani New York Belediye Başkanı. Günlerdir ülkemiz reformist sol ve burjuva basını ve dünya basını bu kişiyi yazıyor. Kim Bu Adam? Nerden Çıktı?

Zohran Kwame Mamdani, New York City’nin 25. Belediye Meclisi Üyesi’dir.
Queens’in Astoria semtini temsil ediyor. Demokratik Sosyalistlerden (DSA) aday olmuş ve 2021’de seçilmiştir. Köken olarak Uganda doğumlu, bir akademisyen ailesinden gelen İngiltere’de eğitim almış ve Amerikan sol siyasetine adım atmış bir isim.
Bütün basın yayın haberlerinin ortak özelliği ise bize Mandani’yi halkın dostu sosyalist bir başkan olarak güzellemeleri ve demokratik sosyalizm yalanları.
“Filistin mücadelesini destekliyor, LGBT’lilerin yanında, Müslüman, göçmen” yazılıyor. Amaç; muhalif kesimlerin istediği taleplerin hepsi Mandani’de var umudu yaratmak. Bir umut hırsızı.
Hangi Vaatler ile İktidara Geldi?
Kira, ulaşım, kreş, kent market vaatleri yani bir ütopya ile…
Mandani, “emperyalist merkez”deki kapitalist devletin yapısı içinde, sistemin “izin verdiği” ve hatta bir noktaya kadar “kontrol altına almak için kullandığı” bir figürdür.
EMPERYALİZMİN POLİTİKALARININ KORUYUCUSU, TAŞIYICISI OLMAK İÇİN İLLA “CIA” AJANI ANLAMINDA BİR PROJE OLMASI GEREKMEZ. DAHA İNCELİKLİ BİR MEKANİZME İŞLER:
Kapitalist sistem, kendisine yönelik tehditleri, onları sisteme entegre ederek ve içlerini boşaltarak etkisiz hale getirme konusunda uzmandır.
Gerçek bir sosyalist tehdit ortaya çıktığında, sistemin ilk tepkisi onu bastırmaktır. Bastıramayacağı kadar güçlüyse veya bastırmanın maliyeti çok yüksekse onu “kanalize etmeye” yani “yönlendirmeye” çalışır.
“Emperyalizmin Sosyalizm Korkusu” emperyalist burjuvazinin, kendi işçi sınıfı içinde gerçek bir sosyalist devrimci bilincin filizlenmesinden duyduğu derin korkudur. Mamdani ve DSA gibi akımlar, bu korkuya bir “panzehir” işlevi görebilir. Sistem şu mesajı verir: “Bakın, sosyalizm kötü, baskıcı bir şey değil. Biz de ‘demokratik sosyalizm’ yapıyoruz. Barışçıl, seçimle gelen, kira kontrolü yapan, kreş açan bir sosyalizm. Devrime, şiddete, iktidarın zorla ele geçirilmesine gerek yok.”
Filistin direnişi ABD üniversitelerinde ciddi politikleşme ve sosyalizme yönelme yaratmıştır. Mandani özellikle bu kesimlerden oylarını toplamıştır. ABD’nin birçoküniversitesinde işgaller gerçekleşti. Eylem olmadığı gün olmadı.
Öyle ilerledi ki bu politikleşme süreci ELİAS RODRİGUEZ gibi bir eylemciyi yarattı.
Filistin direnişi bir umut oldu, işte Mandani bu umudu çalan BİR HIRSIZ OLDU!
Dünyanın efendisi benim diyerek dünyayı gezen pedofili Trump, kendi ülkesinde de özellikle göçmenlere yönelik birçok hak gaspına gitti. Tam bu noktada yine Umut Hırsızı Mandani yetişti.
Yani gerçek tehdit; Elias Rodriguezlerin önünü kesmek için öfkeyi ve değişim arzusunu reformist kanala aktarmak.
Yine şunu da belirtmek gerekir ki, Mandani proletaryayı değil, daha çok kentli küçük burjuvaziyi, entelektüelleri, öğrencileri, beyaz yakalı genç profesyonelleri ve bir ölçüde organize olmuş işçi sendikalarının üst kademelerini temsil eder ki iktidara gelişini de bu kesim desteklemiştir. Evet bu kesim şu anda aynı zamanda ABD’nin dünya imparatorluğu saldırılarına en çok tepki gösteren kesimdir. Yani Mandani’yi iktidara ezilen yoksul ABD halkı getirmemiştir.
ZOHRAN MANDANİ BİR UMUT HIRSIZIDIR!ÇÜNKÜ;
İnsanlara “Bu sistemde de düzeltilebilir, biraz daharefah alabiliriz” fikrini aşılayarak onların “Bu sistem temelden çürük ve yıkılmalıdır” şeklindeki devrimci bilincini zayıflatmanın adı umut hırsızlığıdır.
Zohran Mandani halkın adalet, eşitlik taleplerini reformlar ile düzeltebileceği vaadini veren bir umut hırsızıdır, emperyalizmin devrimleri geciktirmek için kullandığı figürlerdir.
Kapitalistlerin en iyi bildiği yöntem şudur;
“Emperyalizmin Projesi” ve “Sosyalizm Korkusu” Tezi Nasıl Anlaşılmalı?
Mamdani, doğrudan bir “ajan” olmasa da nesnelolarak emperyalizmin bir “projesi” işlevi görür çünkü emperyalist burjuvazi, kendi işçi sınıfı içindeki devrimci sosyalist bilincin yükselmesinden duyduğu korkuyla, bu enerjiyi “demokratik sosyalizm” gibi güvenli, sistem içi bir kanala yönlendirme ihtiyacı hisseder ve Mamdani tam da bu noktada devreye girer.
Mandani’nin vaatleri (kira, ulaşım, kreş) Marksizm/Leninizm’e göre çözüm değildir.
Bu vaatler “ütopyacı” ve “reformist”tir çünkü kapitalist devletin temel sınıf karakterini (burjuvazinin diktatörlüğü) ve üretim araçlarındaki özel mülkiyet ilişkisini değiştirmeyi hedeflemezler. Sadece sistemin yarattığı yaraları pansuman eder, hastalığın kökünü kurutmazlar.
Hal böyle olunca devrimci bir alternatifin önü kesilir ve yolun sonunda bu vaatler, KAPİTALİST SİSTEMİ İSTİKRARA KAVUŞTURUCU BİR İŞLEV GÖRÜR!
Emperyalizmin sömürüsünü yeni sömürgecilik ile devam ettirdiği, özellikle ABD’nin imparatorluk savaşı verdiği bir süreçte dünyanın bu reformlar ile değişeceğini savunmak ve bunun propagandasını yapmak halk düşmanlığıdır, NATO SOLCULUĞUDUR!
Bir kişiyi tanımak için onun kim olduğuna, geldiği sınıfsal özelliğe ve kime hizmet ettiğine bakmak gerekiyor. Burjuvazinin yine en iyi kullandığı yöntem ailesi ile onu bir rol model haline getirmektir. Mandani’nin aile profilinde biz devrimciler ile burjuva reformistler farklı kişiler görür. Onlar ne kadar birikimli entellektüel bir anne baba, modern bir eş olarak bize onları kabul ettirmeye çalışır. Oradan dahi bir algı yaratmak ister.
Evet biz devrimciler açısından da aile profili önemlidir çünkü sınıfsal bir özellik taşır.
Mandani’nin Ailesi;
“Üçüncü Kültür Çocuğu” ve “Küçük Burjuva Aydını” Profili: Mamdani küresel, seçkin ve entelektüel bir aileden gelen tipik bir “küçük burjuva aydını” profilidir.
Babasından gelen antiemperyalist söylem ile annesinden gelen kültürel, liberal perspektifi birleştirir.
Babası Mahmood Mamdani’nin akademik, radikal antiemperyalist teorileri, oğlu Zohran’da, yerel yönetimler düzeyindeki reformist bir siyasete dönüşmüştür. Çünkü Baba Mandani asla sistemi direkt hedef almamıştır.
Bu ailevi arka plan, onun sınıfsal konumunun işçi sınıfından değil, uluslararası sekinler ve entelektüeller sınıfından geldiğini gösterir. Bu da, siyasetinin neden devrimci bir kopuştan ziyade, sistem içi, “insani” bir düzeltme çabası olduğunu anlamamıza yardımcı olur.
İŞÇİ SINIFININ NİHAİ KURTULUŞU EMPERYALİST SİSTEMİN KÖKTEN YERLE BİR OLMASIDIR, REFORMLAR İLE DEĞİŞECEĞİNİ SAVUNMAK BİR ÜTOPYADIR!
BUNU HALKA BİR UMUT OLARAK GÖSTERMEK NATO SOLCULUĞUDUR!
Reformizm ile Devrimcilik Arasındaki Ayrım: Mamdani’nin Projeleri (Kira, Ulaşım, Kreş, Kent Market): Bunlar, kapitalist devletin yerel yönetimler düzeyinde sunabileceği reformlardır. Marksist-Leninist teori reformlara karşı değildir; tam tersine, işçi sınıfının gündelik mücadelesinin bir parçası olarak görür. Ancak kritik nokta şudur; bu reformlar, iktidarın nihai olarak burjuvaziden alınması (proletarya diktatörlüğü) hedefinin yerine geçemez.
“Ütopya”… bu reformların kapitalist sistemin temel çelişkilerini (üretim araçlarının özel mülkiyeti, kâr amaçlı üretim) çözemeyeceği gerçeğine dayanır. Kira kontrolü, konut spekülasyonunun önüne tam olarak geçemez. Ucuz kreşler, kadınların ikincil konumunun kökenindeki sınıfsal yapıyı değiştirmez. Bu, “Sosyal Ütopyacılık” veya “Kapitalist Realizm” içinde sosyal reformlar hayal etmektir. Gerçek Marksist-Leninist teori ise bilimsel sosyalizmdir; toplumun bilimsel analizine dayanır.
Marksist-Leninist devrimcilere göre devlet, “egemen sınıfın bir yürütme komitesidir.” New York Belediyesi de ABD emperyalist devlet aygıtının bir parçasıdır.
Mamdani gibi birinin bu aygıtın içine seçilmesi, o aygıtı yıkmak veya ele geçirmek için değil, onun içinde reformlar yapmaya çalışmak içindir. Bu, devrimci stratejiye aykırıdır. Lenin, Ne Yapmalı? adlı kitabında, tradeunionist (sendikal) bilincin, işçileri siyasi iktidar mücadelesinden uzaklaştırarak sadece ekonomik reformlarla sınırladığını yazar. Mamdani’nin siyaseti, bunun yerel yönetimler versiyonudur. İktidarın ele geçirilmesi perspektifinden yoksun, bir çözüm işçi sınıfına değil emperyalizmin çıkarlarına hizmet eder.
Sonuç olarak;
Mandani halkların adalet ve eşitlik isteğini kullanan bir umut hırsızıdır.
Mandani gibi figürler emperyalizmin kurtarıcısıdır. Devrimci bir çıkışı engellemek için yarattıkları umut hırsızlarıdır.
Emperyalizmin sonunu getirecek olan kökten bir değişimdir yani sosyalizmdir. Bunun yolu da silahlı mücadeleden geçmektedir, reformlar düzenin daha fazla ayakta kalmasını sağlamak için vardır.
Reformizm sosyalizmin önündeki en büyük engeldir. Sosyalistler can çekişen kapitalizmi yıkmak için mücadele eder, Mandani gibi figürler ise o can çekişen kapitalizmi reformlar ile ayakta tutmak için çalışır.

