Grup Yorum emekçileri, 19 Kasım’da İstanbul’da Çağlayan Adliyesi’nde 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek duruşma için bir çağrı yayınladılar.
Grup Yorum çağrısında mahkeme için “gelin ve görün” çağrısı yapıldı.
Grup Yorum emekçileri, mahkemeye, gelenlerin faşizmin yüzünü, devrimcilerin faşizmi nasıl yargıladığını ve halkın sanatçılarının tüm baskılara rağmen nasıl direndiğini göreceklerini belirterek şöyle dediler:
“GELİN VE FAŞİZMİN KENDİ YASALARINA DAHİ
NASIL UYMADIĞINI GÖRÜN!
GELİN VE FAŞİZMİ KENDİ MAHKEMELERİNDE NASIL YARGILADIĞIMIZI VE MAHKÛM ETTİĞİMİZİ GÖRÜN!
GELİN VE HALKIN SANATÇILARININ TÜM BASKILARA,
TUTUKLAMALARA RAĞMEN BAŞLARI DİK, GERÇEKLERİ NASIL DİLE GETİRDİKLERİNİ, HAKLI MÜCADELELERİNİ NASIL SAVUNDUKLARINI GÖRÜN!”

Grup Yorum Emekçilerinin çağrısının devamında şöyle deniliyor:
19 Kasım Çarşamba günü Çağlayan Adliyesi’nde dokuz tutsak Grup Yorum emekçisinin görüleceği duruşmalarına tüm halkımızı davet ediyo-
ruz.
Diyoruz ki, faşizm ne bizi ne de halkımızı yargılaya-
bilir. Çünkü faşizm suçludur.
Hesap vermesi gereken faşizmin kendisidir.
Ellerindeki yargı sopasıyla göstermelik bir yargılama yapmaya bile artık tahammül edemeyen, tamamen faşizmin çıkarlarına uygun kararlar veren mahkemelerden adil yargılanma beklemiyoruz.
Çünkü yargılanacak tek bir suçumuz yok.
Suçumuz halkımızı ve vatanımızı sevmek, halkın türkülerini söylemek.
Halkın derdini, acısını, sevdasını, kavgasını anlattığı
türkülerini dillerden düşürmeyen halkımıza sözümüz
olsun; türkülerimizde söylediğimiz her sözümüzün hakkını vereceğiz.
Başı dik ve gururla çıkacağız karşınıza.
Çünkü biz Pir Sultan’dan, Dadaloğlu’ndan, Köroğlu’ndan kavgayı ve halk için sanatı öğrendik de geldik bugünlere. 40 yıldır gerçeğin sesi, umudun ezgisiyiz.
Bu yüzden bizi susturmak istiyorlar.
40 yıldır halkımız için çaldık, söyledik türkülerimizi.
Tecride, sansüre karşı direniyoruz.
İçeride dışarıda direniyoruz. Konserlerimizi yasak-
lasalar, emekçilerimizi tutsak etseler de bizi susturamazlar. Grup Yorum halktır, bir halkı susturamazsınız.

Dünyanın merkezindeyiz, halkların türküsüyüz.
Direnmeye, türkülerimizi dillendirmeye devam ediyoruz. Grup Yorum sizsiniz.
Çünkü biz, halkın bağrından doğduk, halkla bütünleştik. Bu yüzden Grup Yorum’u bitiremiyor faşizm.
Aciz olduğundan sürekli saldırıyor ama yine de sonuç alamıyor. Defalarca “Kuyu Tipi” hapishanelere atıldık. Hapishanelerde koyu bir tecrit kuyusuna atıyorlar bizi. Çünkü halkımızla olan bağımızı kesmeye çalışıyorlar. Grup Yorum emekçisi Ali Aracı 200 gün süren süresiz açlık greviyle “Kuyu Tipi” tecrit politikasına karşı
zafer kazandı. Grup Yorum emekçileri Fırat Kaya, Cemil Kurt ve Ahmet Arslan bayrağı devralarak açlık yürüyüşümüzü sürdürüyorlar.
Grup Yorum’u tecrit hücrelerine sığdıramazlar.
Çünkü umutla, inançla direniyoruz.
Kuyu Tipi Hapishanelerden taşar sesimiz, ulaşır yine halkımıza.
Açlığımızla direndik, kazandık. Faşizme teslim olmadık.
“Kuyu Tipi” S, Y, R tipi hapishanelerinden Gazze’ye direnmeye devam ediyoruz.
19 Kasım’da görülecek olan duruşmamızda da tüm halkımızı, Grup Yorum dinleyicilerini yanımızda görmek istiyoruz. Faşizmin yargısının adaletine değil, halkımızın sahiplenmesine güveniyoruz. Özgürlüğümüz halkın ellerinde! Tüm halkımızı Grup Yorum emekçilerini faşizmin tecrit hücrelerinden çekip almaya, duruşmamıza sahiplenmeye çağırıyoruz.
Gelin ve faşizmin kendi yasalarına dahi nasıl uymadığını görün.
Gelin ve faşizmi kendi mahkemelerinde nasıl yargıladığımızı ve mahkûm ettiğimizi görün.
Gelin ve halkın sanatçılarının tüm baskılara, tutuklamalara rağmen başları dik, gerçekleri nasıl dile getirdiklerini, haklı mücadelelerini nasıl savunduklarını görün.
GRUP YORUM HALKTIR SUSTURULAMAZ!
TÜRKÜLER SUSMAZ, HALAYLAR SÜRER!
TUTSAK GRUP YORUM EMEKÇİLERİ SERBEST BIRAKILSIN!”

Faşizm ne bizi ne de halkımızı
yargılayabilir. Çünkü faşizm suçlu-
dur.
Hesap vermesi gereken faşiz-
min kendisidir.
Ellerindeki yargı sopasıyla gös-
termelik bir yargılama yapmaya
bile artık tahammül edemeyen,
tamamen faşizmin çıkarlarına
uygun kararlar veren mahkeme-
lerden adil yargılanma beklemiyo-
ruz.
Çünkü yargılanacak tek bir
suçumuz yok.
Suçumuz halkımızı ve vatanımı-
zı sevmek, halkın türkülerini söy-
lemek.