Gazze’de katledilen gazeteci Enes El Şerif’in vasiyeti: “ben ahdimi yerine getirdim ve ne değiştim ne de döndüm”…

Bu benim vasiyetim ve son mesajım.
Eğer bu sözlerim size ulaştıysa bilin ki İsrail beni öldürmeyi ve sesimi susturmayı başarmıştır.

(…)

Allah biliyor ki; gözlerimi Cebaliye Mülteci Kampı’nın sokaklarında ve mahallelerinde açtığım günden beri, halkıma destek ve onun sesi olmak için elimden gelen tüm çabayı ve gücü gösterdim.

(…)

Acıyı tüm ayrıntılarıyla yaşadım, defalarca kayıp ve ıstırabı tattım. Buna rağmen gerçeği olduğu gibi, hiçbir tahrif ya da çarpıtma olmadan aktarmaktan bir gün olsun geri durmadım.

Uğradığımız katliamlara susup bunu kabullenenlere; nefesimizi boğanlara; çocuklarımızın ve kadınlarımızın parçalanmış bedenlerinin kalplerinde en ufak bir kıpırtı yaratmadığı ve halkımıza bir buçuk yıldan uzun süredir uygulanan katliamı durdurmayanlara Allah şahit olsun.

Müslümanların tacındaki mücevher ve dünyadaki her özgür insanın kalbi olan Filistin’i size emanet ediyorum.

Hayal kurma ve güven ve huzur içinde yaşama şansı verilmeyen, İsrail’in binlerce tonluk bomba ve füzeleriyle tertemiz bedenleri ezilen, parçalanan ve uzuvları duvarlara savrulan halkımı ve ezilen genç çocuklarını size emanet ediyorum.

Kısıtlamaların sizi susturmasına, sınırların sizi felce uğratmasına izin vermeyin. Ülkenin ve halkının kurtuluşuna köprü olun ki, onur ve özgürlük güneşi gasp edilmiş vatanımıza parlasın.

Ailemi size emanet ediyorum.
Gözbebeğim, henüz hayal ettiğim gibi büyüdüğünü görmediğim sevgili kızım Şam’ı size emanet ediyorum.

Sevgili oğlum Selah’ı size emanet ediyorum. Güçlenene, yüklerimden kurtulana ve görevi tamamlayana kadar ona destek ve yoldaş olmayı umuyordum…

Dualarıyla beni aydınlatan ve bu noktaya gelmemi sağlayan sevgili annemi size emanet ediyorum. Dualarıyla kalem ve ışığım oldu. Allah’tan yüreğini güçlendirmesini ve benim adıma onu bol bol mükafatlandırmasını diliyorum.

Ayrıca hayat arkadaşım, sevgili eşim Ümmü Selah Beyan’ı da size emanet ediyorum. Savaş bizi uzun günler ve aylar boyunca ayırdı, ama o sadık kaldı, asla eğilmeyen bir zeytin ağacı gövdesi gibi sarsılmaz bir şekilde dimdik durdu. Sabırlı ve kararlıydı, yokluğumda sorumluluğu güç ve inançla taşıdı.

(…)

Ölürsem, ilkelerime sadık kalarak öleceğim.

Eğer kusur işlediysem beni affedin ve bana rahmetle dua edin; çünkü ben ahdimi yerine getirdim ve ne değiştim ne de döndüm…
Gazze’yi unutmayın…
(…)

Enes Cemal el-Şerif

Sosyal ağlarda paylaşın