OKUMA ODASI’NDA BU HAFTA:
DELİLİMİZ BEDENİMİZDİR!
Boran Yayınları, geçtiğimiz hafta yeni bir kitap yayınladı. Kitabın adı, „DELİLİMİZ BEDENİMİZDİR!“
Kitap, özellikle son yıllarda, mahkemelerde verilen ağır hapis cezalarının tek gerekçesi haline gelen gizli tanıklık, dijital delil, itirafçılar konusunu ele alıyor,
Buna bağlı olarak iki özgür tutsağın başladığı ölüm orucu sürecine nasıl gelindiği de anlatılıyor.
Kitabın kısa künyesi şu şekilde:
Kitabın adı: DELİLİMİZ BEDENİMİZDİR!
Yayınlayan: Boran Yayınları
Derleyen: Dilber Güneş
Yayın Tarihi: Ocak 2022
Sahte delillerle, gizli tanıklarla biri 8 yıl, biri 40 yıl hapis cezasına çarptırılan iki ölüm orucu direnişçisi, bu noktada devlete ve tarihe şöyle sesleniyorlar:
GİZLİ TANIK, DİJİTAL DELİL, İTİRAFÇI
DEVLETİN KENDİSİDİR!
SAHTE DELİL DEVLETİN;
ÖLÜMÜNE İSPAT,
ÖLÜMÜNE DELİL BİZİMDİR!
*
Onların delili, bedenleridir.
Bedenleriyle, bedenlerinin açlığıyla SUÇSUZLUKLARINI KANITLIYORLAR.
ADİL YARGILANMADIKLARINI KANITLIYORLAR.
*
Kitabın tam içeriğini görmek açısından ek olarak yayınladığımız İÇİNDEKİLER bölümüne bakılmasını öneririz.
İçindekiler bölümünden de görüleceği gibi,
GİZLİ TANIK, DİJİTAL DELİL, İTİRAFÇI meselesinin dışında,
neden ölüm orucu sorusuna bir kez daha değiniliyor.
Açlık grevleri ve ölüm oruçlarının dünya tarihindeki yeri yeniden hatırlatılıyor.
*
ÖNSÖZ’DEN:
„Özgür Tutsaklar Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım hapishanelerde gizli tanık, dijital delil ve itirafçıların verdiği yalan ifadelerle onlarca
yıl hapis cezasına çarptırıldılar.
Ülkemiz hapishanelerinde yüzlerce kişi gizli tanık, dijital delil, itirafçı kullanılarak yargılanıyorlar. Delilin olmadığı yerde
sahte delil yaratılıyor. Bunun için diyoruz ki gizli tanık, dijital
delil, itirafçı devletin kendisidir!
Faşizm yasal zorbalığını kullanarak halk çocuklarını teslim
almaya çalışıyor. Artık ülkemizde ölüm orucu bir gelenek
haline gelmiştir. Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım gizli tanık,
dijital delil ve itirafçıların iftiralarıyla yargılananların önünde
de direnişleriyle barikat oluyorlar. Ölüm orucu sadece bir
barikat değil, haklı mücadelemizin taarruzudur. Haklı olan,
meşru olan Sibal Balaç’ın ve Gökhan Yıldırım’ın direnişidir!“
ÜÇ ÜLKEDEN -Almanya, Uruguay, İran- DİRENİŞ VE TESLİMİYET TARİHİ!
Kitabın özgün bölümlerinden biri ise, Almanya, Uruguay ve İran hapishanelerinde yaşanan tecrübeleri ele alıyor olmasıdır.
Bu üç ülkenin hapishanelerindeki devrimcilerin nasıl teslimiyete sürüklendiği ve yenildiği, somut tarihsel gelişimi içinde anlatılıyor.
Kitaptaki ilgili bölümler şunlar:
1- ALMANYA’ DA “KIZIL ORDU FRAKSİYONU(RAF)” TECRİTE YENİLDİ!
2- URUGUAYLI TUTSAKLAR TECRİTE KARŞI DİRENİŞİN DEĞİL TESLİMİYETİN TARİHİNİ YAZDILAR-1
3- İRAN HAPİSHANELERİ : KARŞI-DEVRİMİN DEĞİRMENİ