Birsen Kars. Ömrünü Anadolu ve tüm dünya halklarının kurtuluşuna adamış yiğit bir devrimci.
6 Şubat günü ölümsüzleşti…
19 Aralık katliamından kurtulduktan sonra pek görülmedi,
uzatılan mikrofonlara pek konuşmadı belki,
ama şehitliğinin ardından devrimciliğe hiç ara vermedi. Yoldaşlarını katleden, kendisini yakan emperyalizm ve faşizmden hesap sormak için mücadeleye daha fazla sarıldı “6 kişiyi diri diri yaktılar” sesinin sahibi.
Devrime sadece güzelliğini değil tüm ömrünü veren Birsen Kars mütevaziliği, emekçiliği, halk ve vatan sevgisinin yanında bir de 19 Aralık’da ambulanstan inerken TV’lere yansıyan görüntülerle de anılacaktır.
Dünya onu “6 kişiyi diri diri yaktılar” diye bağıran sesiye tanıdı önce
Sadece onu tanımadı, aynı zamanda 19 aralık katliamının boyutunu gördü. Faşizmin vahşetini o ses duyurdu tüm dünyaya.
Türkiye hapishanelerinde neler olduğunu haykırdı o ses tüm berraklığıyla. İnsanlar diri diri yakılıyordu.
19 Aralık günü, hapishanelere “hayata dönüş” adını verdikleri operasyon ile saldırarak katliam yapılıyordu ve o ses duyulmasa belki faşizmin dünyayı kandırabilmesi daha kolay olacaktı.
Devasa medya ordusuyla yaptığı katliamı gizlemesi zor olmayacaktı. Ama “6 kişiyi diri diri yaktılar” sesi çok güçlüydü. Gerçeği haykırıyordu çünkü. Hayatlar kurtarılmıyor insanlık dışı bir katliam yapılıyordu.
Beyinlere kazındı artık “6 kişiyi diri diri yaktılar” sesi, silinmesi imkansız…
19 Aralık katliamı değildi tabii ki sadece, faşizmin vahşetini gösteren… Ama daha açık görülmesini sağladı görmek isteyen gözlere. Tekrar hatırlattı faşizmin hâlâ insanları diri diri yaktığını.
Faşizmle ilgili yanılgıya düşenler, o sesi hatırlarsa doğruyu bulur, kafası karışan toparlanır hemen… Yeter ki unutmasın Birsen’in “6 kişiyi diri diri yaktılar” diye haykıran sesini.
Avrupa’nın ABD’nin değişmediğini, hala katil, hala katliamcı olduğunu bu sesten daha net hiç bir şey anlatamaz.
Alevlerin içinden gelen ses, unutmayana pusula olur, dostu düşmanı net gösterir.
Emperyalizmin yaptırdığı hapishaneler açılsın diye yaktılar insanları, katlettiler vahşice. Onların yaptırdığı hapishaneleri açmak için onların bombaları yağdırıldı tutsakların üzerine. Onların ürettiği, elbiseye zarar vermeden insan etini eriten gaz bombaları atıldı savunmasız bedenlere.
Cehennemi bu dünyada yaşattı faşizm, bu halkın en onurlu evlatlarına. Yaktılar! Yananların üzerine benzinle ıslatılmış yorgan atarak “alın yanmayın” dediler, kahkahalarla yanan bedenleri izlediler.
Birsen katliamdan çıkıpta gün ışığını görür görmez haykırdı vahşeti. “6 kişiyi diri diri yaktılar” diye tüm dünyaya seslendi.
Hapishanede neler yaşanıyordu o 5 kelime özetliyordu.
Faşizm dün neydiyse bugün de o.
19 aralık katliamını yapanları koruyan, kollayanların ortaklık ettiği suçun ne kadar büyük olduğunun ilanıdır Birsen’in “6 kişiyi diri diri yaktılar” diye haykıran sesi. Bugün katilleri aklayan iktidar ve ona bağlı tüm güçler yanan bedenlerden en az yakanlar kadar sorumludur.
Sağ kalabilenlerdendi Birsen.
Hemen hemen yanmamış, erimemiş yer kalmamıştı bedeninde. Sesini yakamadılar ama. Ateş sesi yakmaz çünkü.
Eti parça parça dökülürken susturamadılar onu. Haykırdı “6 kişiyi diri diri yaktılar” diye.
Duyurdu sesini tüm dünyaya.
Unutulmaz artık o ses.
Ne insanları diri diri yakanlar, ne diri diri yakılanlar, ne Birsen’in o sesi ne Birsen… Unutulmaz. Unutmayacak unutturmayacağız.
Güle güle Birsen…
Güle güle…
Andımızdır, seni hep yaşatacağız…