Kristof Kolomb Bahama kıyılarına ayak bastığında, ayak bastığı yerin Amerika kıtası olduğunu bilmiyordu. Batı yolundan ilerleyerek Asya’ya indiğini sanıyordu. Yanlışlıkla keşfettikleri adada buldukları ile başları dönmüştü. İlkel insanların yaşadığı bu adanın her yerinden zenginlik fışkırıyordu ve bu insanlar sahip oldukları zenginliğin kıymetini bilmiyordu. Bu zenginliğe hakedenlerin sahip olması gerekiyordu Kolomb’a göre. Ve hakeden ise tanrının üstün yarattığı beyaz adamlardı.
Kristof Kolomb’un neresi olduğunu dahi bilmeden ayak bastıkları kıtanın yerli halkı o gün bu gündür yok ediliyor. Avrupalılar yeni keşfettikleri toprakların yeraltı ve yer üstü zenginliklerini talan ederken, ilkel kabilelere kılıçlarıyla “medeniyet” götürdü yüzyıllar boyunca. Yerli halk medeniyet denen katliam makinesinden ne kadar kaçsa da onlar bulup bulup katletti. Tek derdi yaşamak olan yerli halkı ya kılıçtan geçirerek öldürdü ya da ölene kadar çalıştırdı medeniyet! Katlettikleri halkın topraklarını ellerinden alıyorlardı. Yerli halkın ne işe yaradığını bile bilmediği madenlere el koymak için toplu katliam yapmaktan çekinmiyordu beyaz adamlar.
Bu gün yerliler hala katlediliyor. Yine maden için…
Dünyanın tüm haber organlarında şu haber geçti iki gün önce:
Brezilya’da Amazon Ormanı’nda, bir yerli kabilesi silahlı altın madencilerinin saldırısına uğradı bir yerli lideri öldürüldü.
Yüzyıllardır yaşamaya çalıştılar sadece. Yani öldürülmemeye. O toprakların gerçek sahipleri olmalarına rağmen üç beş kilometrekare toprak dahi çok görülüyor yerli halka. O toprakların gerçek sahipleri. Katliama uğramasalar belki on milyonlarla olacaklardı ama bu gün sayıları binlerle ifade ediliyor. Modern(!) dünyadan uzak varlıklarını koruyabilmiş birkaç kabile var bugün. Ve madenciler onlar ile karşılaştıklarında derhal silahlarına sarılıyor.
Habere göre, Amapá eyaletindeki bölgeyi işgal eden madenciler yerli lideri Emyra Waiãpi’yi çarşamba günü bıçaklayarak öldürdü. Yerli halk ölüm korkusuyla yüzlerce yıllık yaşam alanlarını terk ederek daha büyük bir köye göç ederken, madenciler de köyü işgal etti.
Yerel siyasetçiler ve yerli liderleri yaşananlardan faşist devlet başkanı Bolsonaro’yu sorumlu tutuyor. Faşizmin kapitalist şirketlerin çıkarlarını düşünür. Yerli halkı düşünmeyeceği kesin. Dünyanın her yerinde olduğu gibi…