Nasıl bir ülkede yaşıyoruz? Başlıktaki rakamlar, bir yerde bunun cevabıdır.
393… 475… 1601…
Bunlar sadece rakam değil. Yüzlerce ve yüzlerce gün demek her biri. Yüzlerce kez gözaltı… Yüzlerce kez dayak işkence demek..
Yüzlerce gün bitmeyen bir kararlılık ve ısrar demek.
Yazınsıcağı, kışın boranı, karı fırtınası demeden, adalet kavgasını sürdürmek demek.
Edibe Özçelik İçin Adalet İstiyoruz Direnişi 393.Gününde…
Yüksel Direnişi 1601.Gün Akşam Açıklaması yapıldı…
Turan Aktaş 475 Gündür İşi Ekmeği ve Onuru için direniyor…
Bu başlıklar ülkemizin direniş geleneğinin ne kadar güçlü ve köklü olduğunu gösteriyor.
Edibe Anne için adalet direnişi, 393. Gününde de aynı şekilde devam etti.
Yüksel : 1601. GÜN… 5. YIL
Yüksel’de adalet nöbetini sürdürenler bugün yine meydandaydılar.
Bugün KHK ile işten çıkarılanlar için adalet isteme sırası Merve Demirel’de idi.
Merve Demirel, sadece işten çıkarılanların sorununu değil, Aytaç Ünsal’ın sorununu da dile getirdi bugün.
“Halkın Hukuk Bürosu Avukatı Aytaç Ünsal’ın tedavisini engelleyerek katletmek istiyorlar. Eğer Aytaç’a bir şey olursa hapishanelerdeki devrimcilere bir şey olursa sorumlusu AKP iktidarıdır.” diyerek halka seslendi Yüksel meydanında.
Ve şöyle tamamladı sözlerini: “Meydanlara çıkıp elinizi göğsünüze vurarak emri ben verdim dedirtmeyeceğiz. Cinayetlerinize sessiz kalmayacağız.Adalet istiyoruz ve mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Şişli : 475. GÜN… 68 HAFTA
İşçi düşmanı Muammer Keskin’in keyfiliğine karşı bir yılı aşkın süredir Şişli Belediyesi önünde direniyor Turan Aktaş.
Bugün de oradaydı. Mesajında şöyle dedi:
“Bugün 475’ci günümüz Kemal Kılıçdaroğlu da faşist AKP’nin kervanına katılmış belediyesindeki işçiler için sessiz kalıyor.”
Kazanacağından emin, direnmeye devam ediyor Aktaş.
AKP faşizmin Türkiye’sinde zulme ve adaletsizliğe karşı, direnişin rakamları büyüyor.