Hapishanelerde baskı, işkence, keyfilik dur durak bilmeksizin sürüyor.
Bu konuda hapishanelerden her gün yeni haberler, şikayetler geliyor.
Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun 1 Kasım’da yaptığı basın açıklamasında verdiği bilgilere göre, Hapishanelerle ilgili olarak TBMM Cezaevleri Komisyonu’na şu ana kadar 2500 civarında başvuru yapılmış.
TBMM’deki Cezaevleri Alt Komisyonu ise, kendilerine yüzlerce şikayet ulaşmasına rağmen, bir yıl boyunca, sadece 1 (yazıyla bir) hapishaneyi ziyarete gitmiş. 3 şikayetli ilgili de yerinde inceleme kararı alınmış.
Komisyon, bütün yıl boyunca ne bir ihlal açıklaması yapmış, ne ihlallerle ilgili bir rapor hazırlamış, ne de bir soruşturma açmış.
Gergerlioğlu şöyle diyor:
“Binlerce ihlal var çok ağır ihlal iddiaları var cezaevinde işkence iddiaları var, çıplak aramalar dayaklar kabadayak iddiaları var, adım atan araştırma yapan tek bir kişi yok. Hüseyin Yayman bu konuda tek bir açıklama bile yapmıyor.”
Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) da bu yılın ilk altı ayında 430 başvuru yapılmış. Bunların yüzde 85’i “işkence” üzerine.
“İşkenceden Sözeden Fetöcüdür!”
İçişleri Bakan yardımcısı Muhterem İnce, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ndeki işkence iddialarıyal ilgili olarak şöyle diyor:
“Ankara Emniyeti’nde işkence olduğunu iddia eden raporu hazırlayan Ankara Barosu avukatlarının 2’sinin babası veya abisi fetöcüdür.”
Avukatın kendisi de değil, babası fetöcü… Bunun öyle olup olmadığı bir yana; diyelim baba fetöcü… bu avukat oğlunun raporunu geçersiz görme gerekçesi olabilir mi?
Faşizme göre oluyor.
Şıracının Şahidi Bozacı
Hapishanelerle, karakollarla ilgili sayısız baskı, işkence suçlaması karşısında, devlet bu konudaki şikayetleri duymazdan gelen, dilekçeleri yürürlüğe bile koymayan bir yaklaşım içinde.
Eskaza “inceleme” yaptıklarında da, o incelemelerin sonucu yine “iddialar asılsızdır, işkence baskı yoktur” diye sonuçlanıyor.
TBMM İnsan Haklarıni İnceleme Komisyonu başkanlığına ulaşan şikayetlerle ilgili işlemler de bunun bir örneği. Gergerlioğlu’nun basın toplantısında da verilen örnekte, Komisyon, Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Urfa Emniyet Müdürlüğü ile ilgili şikayetlerde, soru şikayet edilen kurumlara soruluyor. Onların da cevabı malum.
“Bizde böyle bir baskı işkence olmadı” diyorlar.
Gergerlioğlu bu durumu şöyle belirtiyor: ““zaten hep devlet kurumları diğer tüm başvurularda da %100 oranında bizde ihlal yoktur cevabını veriyor ve bu zaten stardart bir uygulama.”
Ne gözaltındakilerle görüşülüyor, ne başka bir inceleme yapılıyor.
Bunun sonucunda da şikayetler yine havada kalıyor.