Ölüm orucundaki Mustafa Koçak üzerinde Şakran 2.no.lu T Tipi Hapishane müdürü Abdullah Demirci’nin zorla müdahale tehditleri ve tacizleri devam ediyor. Hapishane müdürü “Bizimle konuşmazsan seni buradan alacağız zorla müdahale edeceğiz” diyerek dile getirdiği tehditleri gün gün artırıyor.
Ayrıca açlık grevlerinin 215.günlerinde olan Grup Yorum elemanlarının kaldıkları hapishanelerde benzer tehdit ile karşı karşıyalar.
Halkın Hukuk Bürosu resmi twitter hesabından duyurduğu tehdit ile ilgili şu paylaşımlarda bulundu:
“Gelen son bilgilere göre;Silivri hapishanesinde tutuklu bulunan ve süresiz açlık grevinde bulunan müvekkillerimiz Barış Yüksel, İbrahim Gökçek, Ali Aracı ve savcı dosyasında adil olmayan bir yargılama ile ağırlaştırılmış müebbet cezası almış meslektaşımız Murat Canım’ın talepleri olmadığı halde hastane sevkleri çıkarılmış,hastaneye götürülmek istenmektedirler. Tedaviyi kabul etmeyeceklerini yazılı ve sözlü olarak belirtmiş olmalarına karşın hala hastaneye götürülmeye çalışılmaları zorla tıbbi müdahalenin önünün açılmaya çalışıldığını göstermektedir.
Önceki deneyimlerden bilinmektedir ki; zorla tıbbi müdahale nedeniyle açlık grevi direnişçilerinin pek çoğu ya sakat bırakılmış ya da katledilmiştir. Açlık grevi direnişçisinin bilinci bulanır ya da komaya girerse hekim, açlık grevcisinin son kararına saygı göstererek tutum almak zorundadır.Direnişçilerin rızasına aykırı bir şekilde “zorla besleme” etik açıdan da “hasta hakları”dikkate alındığında hukuken de doğru değildir. Ayrıca “zorla tıbbi müdahale”, ülke olarak imzacısı olduğumuz Tokyo ve Malta protokollerine de aykırıdır. Silivri hapishanesine giderek müvekkillerimizi hastaneye götürmeye çalışan hekimler suç işlemeye zorlanmaktadır. Ayrıca “zorla tıbbi müdahale”, ülke olarak imzacısı olduğumuz Tokyo ve Malta protokollerine de aykırıdır. Silivri hapishanesine giderek müvekkillerimizi hastaneye götürmeye çalışan hekimler suç işlemeye zorlanmaktadır.”
Açlık grevi yapanların tamamının bilinçleri açık durumda. Hepsi düşüncelerini cristal billurluğunda açıklıyorlar. Taleplerini somut, yoruma kapalı bir şekilde dile getiriyorlar: “Adalet istiyoruz”.
Mustafa Koçak: Adil yargılanmak istiyor. Sadece bir itirafçını iftirası ile müebbet hapse mahkum edilen Mustafa Koçak, itirafçının iftirası kabul edilse bile bahsi geçen suça denk düşen ceza müebbet değil. İktidar Savcısını koruyamadığı, Berkin Elvan’ın katilini koruduğu için yaşanan, savcı M. Selim Kiraz’ın cezalandırılması olayındaki sorumluluğunun üzerini örtmek ve dosyayı kapatmak için kendisini kurban etmeye çalıştığını dile getiren Mustafa Koçak Adil yargılanmak için tam 166 gündür ölüm orucu yapıyor.
Grup Yorum elemanları: 215 gündür
Konser yasaklarına
İdil Kültür Merkezine yapılan baskınlara
Tutuklu Grup Yorum elemanlarının tutukluluğuna son verilmesi için ve grup elemanlarının arananlar listesinde başlarına ödüller koyarak hedef haline getirilmesine karşı yapıyorlar açlık grevini. Bunlar karşılanmayacak talepler değil. Türkiye’nin yakın tarihine damgasını vurmuş dünyaca türküleri söylenen Grup Yorum’un konserlerini engellemekten, kurumlarını basmaktan, tutuklu grup elemanlarını serbest bırakmak şöyle dursun serbest kalanlarını da tutuklayan iktidar direnişi bitirmek için önceden kullanılan yöntemlere başvurmayı düşünüyor. İşkence olarak tanımlanan zorla müdahale insanı düşündükleri için değil insana karşı oldukları için başvurulan bir yöntemdir. İnsan hakları ile insandır temel prensibini hiçe sayan AKP faşizmi, haklarını gasbettiği insanların hakları için direnmelerine de engel olmaya çalışıyor.