Zeytin Ağaçları İçin Savaş

Devletin Doğa Katliamına Karşı Çiğdem Aslan’ın Zeytin Ağaçları İçin Savaş Veriyor

Türkiye(GHA)

Hatay’ın Defne ilçesinin Ballıöz köyünde, devletin yol yapma bahanesiyle binlerce yıllık zeytin ağaçlarının kamulaştırma adı altında kesilmesine karşı tek başına direnişe geçen yöre insanı ve zeytinliklerin sahiplerinden Çiğdem Aslan, tüm halkı direnişine destek olmaya çağırarak, “Bugün direnişe destek verirseniz, geç olmadan bu kararı iptal ettiririz ve doğamıza, zeytinliklerimize sahip çıkabiliriz,” dedi.

Halkın Sesi Radyosu’na konuşan Çiğdem Aslan, “Şehrimizde birçok saldırı gerçekleşiyor, özellikle zeytinlik ve arazilerle ilgili. Toplumumuzun en acı tarafı, halkımız arasında dayanışma eksikliğinin olması; halk sindirilmiş durumda. Bölgeye ilk geldiğim zamanlarda haftada bir gün zeytinlerimin yanına gelip araziyi temizliyordum. Bir gün tesadüfen geldiğimde büyük bir zeytinlik katliamı olduğunu fark ettim ve hemen sorgulamaya başladım. ‘Siz kimsiniz, hangi sıfatla ve hangi hakla benim zeytinlerimi kesiyorsunuz?’ diye sordum. Valiliğin bir el koyma kararı var ama bu geçici bir karar, konaklama amacıyla alınmış. Sorguladığımda evet, bir karar vardı ancak bu geçici barınma amacıyla alınmış. Daha sonrası için ise bir işlem yok. Bu kararın ne zaman kaldırılacağı belli değil. Aslında bu el koyma kararı, vatandaşlarımızı sindirmek ve yüzlerce zeytin ağacının katledilmesine yol açmak anlamına geliyor,” şeklinde konuştu.

Zeytinliklerin Tarihi Önemi ve Devletin Doğa Katliamı

Antakya’nın Ballıöz köyü, yüzyıllardır binlerce zeytin ağacına ev sahipliği yapıyor. Bu bölgede yaşayan vatandaşlar, zeytin ağaçlarını dedelerinden miras olarak alıp çocuklarına ve torunlarına bırakıyor ve geçimlerini bu ağaçlardan sağlıyorlar. Ancak devlet, Temmuz ayında “yol yapımı” gerekçesiyle onlarca ağacı kesmeye başladı. Asfalt yol yapım kararı verilmeden önce yörede hayat normal şekilde devam ediyordu ve kimseye haber verilmeden ağaçlar kesilmeye başlandı.

Yüzde 90’ı zeytinlik olan bu bölgeyi tahrip eden devletin bu saldırısına karşı Çiğdem Aslan, zeytin ağacının altında direnişe geçti.

Aslan, “Ben buna dur dedim. Bunu kabul etmiyorum. Bu yasal bir şey değildi ve ben kendi zeytin ağacımın altında direnişe geçtim. Bugün direnişimin 40. günündeyim. Çadır bulamadığım için 15 gün boyunca güneşin altında kaldım. Sonra bir çadır buldum ve şimdi çadırda devam ediyorum. Zeytinlikler bizim milli servetimiz ve barışın simgesi. Bu direnişe tek başıma başladım,” dedi.

Direnişin Amacı: Doğa ve Zeytinlikleri Korumak

Doğa ve zeytinlikler için direnen Çiğdem Aslan, ilk günlerde kendi ağacının altında direnişe başladı. “Bu nedenle aç kalma pahasına da olsa nöbet protestomu sürdürmeyi tercih ettim. Sonraları daha temkinliydim; suyumu ve yiyeceğimi yanıma aldım. Çadır arıyordum ama bulamamıştım. 15 gün sonra destekçilerimden biri bir çadır getirdi, bu beni moral olarak yükseltti ve böylece çadır eylemim başladı. Sadece Ballıöz köyü değil, Toygarlı, Çekmece ve Orhanlı köyleri de mağdur. Buralarda yüzlerce zeytin ağacı katledildi. Bu ağaçları kestiklerinde bu insanlar nasıl yaşayacak diye düşünen yok,” şeklinde konuştu.

Proje Henüz Yasallaşmadı, Direnirsek İptal Ettirebiliriz!

Devletin kamulaştırma kararının henüz kesinleşmediğini belirten Aslan, bu katliamı durdurmak için birlikte direnmeleri gerektiğini vurguladı. “Buradaki proje henüz onaylanmış bir proje değil. Çok aceleyle çizmeye çalışıyorlar ama onaylanmış bir şey olmadığı için gelen tepkiler olursa iptal edilme durumu olabilir. Şu an çizim aşamasında, ancak yarın çok geç olabilir. Direnişe destek verilmesi halinde devletin geri adım atacağına ve bu kararın iptal edileceğine inanıyorum. Birlikte direnirsek bir şeyler yapabiliriz,” dedi.

Kamulaştırma, Zeytinliklerimizi ve Doğamızı Yok Etmeden de Yapılabilir
Kamulaştırmanın zeytinliklerimizi ve doğamızı yok etmeden de yapılabileceğini belirten Aslan, “Yaralı şehrimizin ayağa kalkması için ağaçlarımızı ve zeytinliklerimizi yok etmeden alternatif yollar bulunmasını istiyorum. Bunun Avrupa’da birçok örneği var; ağaçlara dokunmadan kamulaştırma yapılıyor. Biz tarım bölgesiyiz ve zeytinliklerimiz çok kıymetli. Zaten tarım çok desteklenmiyor; daha fazla önem verilmesi gerekiyor. Talebim, tek bir ağacın bile yok edilmemesi, doğa katliamı olmamasıdır. Projeler ve kamulaştırmalar ağaçları koruyarak devam etsin. Direnişimin temel amacı budur. Burada iki yol var; ana karayolu yakınındayız ve arka tarafta doğrudan TOKİ’ye giden atıl bir yol var. O yol varken neden o kullanılmıyor? Neden bizim arazilerimizi istiyorlar? Bu kadar kıyımın sebebi nedir?” diye sordu.

Tüm Halkımıza Çağrı: Direnişe Sahip Çıkın

Çiğdem Aslan, direnişine sahip çıkılması için çağrıda bulunarak, halkı bulunduğu yere gelmeye ve sivil toplum örgütleri ile dernekleri duyarlı olmaya davet etti. “Doğamıza ve zeytinliklerimize sahip çıkalım. Umut ediyorum ki bu direnişi desteklemek isteyen herkes buraya gelir ve direnişi destekler,” dedi.

GHA

Sosyal ağlarda paylaşın