YÜKSEL’DEN ÇAĞRI:
1000. GÜNDE 1000 KİŞİ! BİRİ DE SİZ OLUN!
Yüksel Direnişi, şu anda ülkemizin halen süren en uzun süreli direnişi. Belki dünyanın da halen en uzun süreli direnişlerinden biridir.
1000 gün.
3 çarpı 365, 1095 gün ediyor.
Yani üçüncü yılını doldurmak üzere olan bir direniş.
1000 gün.
1000 gün zorlu bir süreçti.
Zorlu, zahmetli, işkenceli, gözaltılı…
*
Kısa bir özet yapalım.
Her günü saldırı, her günü gözaltı.
Her günü cüret, her günü dayanışma.
Direniş yeri İnsan Hakları Anıtının önüydü.
Anıtın önünde çiğnendi bilinen bütün insan hakları.
Direniş yerini dolduran saksılar, buketler dolusu çiçeklerin arasında türküler, marşlar da söylendi. Aynı yerde, başka günlerde başka tablolar vardı: işkence, dayak, kan revan…
Komplolar kuruldu Yüksel’e karşı. Davalar açıldı.
Direnişi başlatan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça, aylarca hapsedildiler.
Direnişçiler, açlıklarıyla güçlendirdiler direnişi.
Onların vücudu gün gün erirken, direniş gün gün büyüdü.
Nu-Se diye bir kavrama dönüştü direniş.
Türkiye’nin
ve Avrupa’nın
ve Dünyanın dört bir yanında duymayan kalmadı Nuriye ve Semih’i.
Dört bir yanda aylar süren destek eylemleri yapıldı.
Yüksel Direnişi büyüdükçe, AKP’nin “Gezi korkusu” büyüdü.
Yüksel’de hep Haziran ayaklanmasını gördüler.
Ya Yüksel’de Haziran ayaklanması gibi bir ayaklanmaya dönüşürse.
Bunun emareleri yok değildi.
Ve gerçek şu ki, AKP’nin korkusu boşuna da değildi.
Yüksel Direnişi, yüzbinleri harekete geçirdi.
AKP, bugün da hala, HER GÜN, GÜNDE İKİ KEZ, işte bunun için saldırıyor Yüksel Direnişi’ne.
YÜKSEL’İN ÇAĞRISI
HAKLILIĞIN ÇAĞRISIDIR
EMEĞİN ÇAĞRISIDIR
Yüksel Direnişçileri, direnişin 1000. gününde Yüksel’de 1000 kişi olma çağrısı yapıyorlar.
Şöyle diyor direnişçiler:
“1000. günümüzde “Khk’lar iptal edilsin, Ohal Komisyonu kapatılsın” diyen 1000 kişiden biri de siz olun. Çünkü Dünyadaki en yüce değer emektir. Gelin hep birlikte emeğimizi, ekmeğimizi, hayatımızı savunalım.”
YÜKSEL’İN ÇAĞRISINA KATILIYORUZ.
Faşizm her gün saldırarak, her gün gözaltına alarak, işkencelerden geçirerek, korkuyla Yüksel Direnişini bitirmeye çalışıyor.
Buna verilecek en iyi, en güçlü cevap, hiç kuşkusuz, Yüksel’in çağrısına kulak vermektir.
1000 kişiden biri neden siz olmayasınız?
