Yargının tüm kurumları faşizmin hizmetinde. Bu konuda Yargıtay son zamanlarda aldığı kararlarla bir çok adaletsizliğin altına imza atarak ülkede Faşizmin işlediği suçlara ortak olduğunu ispatladı.
Dün 301 madencinin ölümü ile sonuçlanan Soma Katliamı davasında yargılanan 37 sanığın beraati ile ilgili Yargıtay beraatleri onama kararı verdi.
Yargıtay, Gürkan’ın da aralarında bulunduğu 4 sanığın “301 kez olası kastla adam öldürme suçundan mahkum edilmesine karar verdi.
Düzenin tüm kurumları Soma davasında kimsenin ceza almaması ya da ödül gibi cezalar alması için adeta çırpındı. Daha önce 301 madencinin katlinin baş sorumlusu Can Gürkan’a sadece 15 yıl hapis cezası verilmişti ve hapiste kaldığı süre göz önünde bulundurularak tahliye edilmişti. Şimdi bu karar bozuldu ancak yeniden yargılandığında hak ettiği cezayı verecek mahkeme var mı yok mu çok yakında belli olur.
Ülkemizde mahkemeler halka, devrimcilere, muhaliflere ceza verirken alabildiğine pervasız iken halkı katledene, tecavüzcüye, hırsıza karşı pek müsamaakar. Yani merhametli. Kimsenin ses çıkartmayacağını bilseler katillere, hırsızlara, tecavüzcülere ödül verecekler.
Mustafa Koçak polisin hazırladığı senaryo ile iki kez müebbet hapse mahkum edildi. Üstelik hiç bir ilgisi olmadığı bir dosyadan dolayı. Mustafa Koçak adil yargılanmak için sürdürdüğü ölüm orucu süresince Yargıtay dosyayı açmayarak ölümünden sorumlu hale geldi.
Yine Ebru Timtik’in ölümünden de aynı şekilde Yargıtay sorumludur.
Tüm dünyanın gözleri önünde, eşi benzerine ender rastlanacak bir hukuksuzluk ve keyfilikle tutuklanan avukatlar ile ilgili ise cezaları onayan Yargıtay’ın artık hiç bir hukukiliği kalmamıştır. Emirle işleyen, emir dışında vermek durumunda olduğu davalardaysa AKP faşizminin çıkarlarına göre karar alan bir merciidir.
Katillerin beraatini, halk çocuklarının devrimcilerin cezalarını onaylayan Yargıtay Halk Düşmanıdır.