Yargıtay 16. dairesi Mustafa Koçak’ın yargılanarak ceza aldığı dosyayı 2 haziranda işleme koyarak 14 gün içinde sonlandırdı. Haberi Halkın Hukuk Bürosu resmi twitter sayfasından duyurdu. Savcı Selim Kiraz davasında yargılanan Murat Canım hakkında verilmiş olan “anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçuna dair karar onanırken, kasten adam öldürme suçundan verilmiş olan karar suçun “yardım” düzeyinde kaldığı gerekçesiyle bozuldu. Mithat Öztürk, Cengiz Özel ve eniz Özel hakkında verilmiş olan kararlar ise onandı.
Mustafa Koçak hakkında verilen karar ise “Hayatını kaybettiğinden düşme kararı verilmek üzere” bozuldu.
Yargıtay 16. dairesi Mustafa Koçak’a yapılan adaletsizliği ne onaylıyor ne de onaylamıyor. Düşürüyor sadece. Üzerini örtüyor. Kaçıyor!
Konu hakkında açıklama yapan HHB şöyle dedi:
Müvekkilimiz Mustafa Koçak adil yargılanma talebiyle yaptığı ölüm orucunun 296. gününde şehit düştü. Ne istedi:
- “Hakkımda ifade veren sözde itirafçı tanık ifadesini geri çekti; dikkate alın, yeniden dinleyin” dedi
- “Tanık B.E.’nin suç işlediğimi söylediği gün, evdeydim, ameliyatlıydım, doktor raporum vardı; tanık yalan söylüyor” dedi
- Savunma hakkım kısıtlandı, kendimi savunmak için bana süre verilmedi, müdafiden yararlanma hakkım elimden alındı.” dedi.
- “ADİL YARGILANMA HAKKIMI VERİN!” dedi
ADALETSİZLİKLERİ İLE ÖLDÜRDÜKLERİ MUSTAFA’NIN DOSYASINI ALEL ACELE KAPATTILAR
Sadece bu taleplerinin karşılanması için yüzlerce gün açlıkla direndiğini, zorla müdahale işkencesine uğradığını, 30 kilo kalmış bedeninin damarlarının patlatıldığını, cinsel saldırıya uğradığını anlatan açıklamanın devamında HHB şu çarpıcı noktalara değindi:
“Mustafa ölüyor diye onlarca dilekçe verdik Yargıtay 16. dairesine. Üstüne zorla müdahale işkencesinden sonra gördüğü işkenceden sonra hapishanede kalamayacağına dair raporlar sunduk. Ailesi sokaklarda haykırdı oğullarının adalete açlığını ama cevap almak bir yana işkence gördü, yerlerde sürüklendi. Hapishane hastanesinde işkence görürken ve devamında, onlarca gün hapishane kapısında beklediler Mustafa’yı. Yargıtay ise aylarca tek bir dilekçemize dahi cevap vermedi, tek bir talebimizi dahi incelemedi. Mustafa’nın hücre hücre ölümünü seyrettiler ve Mustafa öldükten sonra, 2 haziran’da önlerine aldıkları dosyanın kararını sadece 14 günde verdiler. Onlarca dilekçeye, sağlık raporuna rağmen 3 ay boyunca kapağını açmadıkları dosyayı yalnızca 14 günde kapattılar. Suça iştirak ettiler.”
Yargıtayın verdiği bu karar ile ilgili “peki bu kararla Yargıtay ne cevap verdi bize, Mustafa’ya, ailesine” sorusunu soran HHB sorularına sorularla devam etti:
Mustafa haksızdır mı dedi, tanıklar doğru söylüyor mu dedi, savunma hakkını sağladık mı dedi, adil yargılanma hakkını sağladık mı dedi, talepleriniz haksızdır mı dedi?
Açıklamanın devamında kararı yine kendilerinden önce basının öğrendiğinin altını çizen HHB sorulara devam etti: “HANGİ MADDİ GERÇEK ORTAYA ÇIKTI? YARGITAY HANGİ KARARI ONADI? HANGİ DELİLLE İSPATLADI BU HUKUKSUZ KARARI?”
“YARGITAY BU KARARIYLA ANCAK BU ÜLKEDE ADALET OLMADIĞINI BİR KEZ DAHA KANITLADI VE ONADI.”
Mustafa’nın onurunun şahidi ve avukatları olduklarının altını çizen HHB adalet diye diye şehit düşen Mustafa Koçak’ın dosyasının “düşme” kararıyla kapatılmasına izin vermeyeceklerini duyurdu. HHB, Mustafa’nın adalet mücadesini sürdüreceklerini ve Mustafa’nın katillerinin adalet önünde hesap vermesi için her türlü başvurunun boyunlarının borcu olduğunu belirttikleri açıklamayı TA Kİ MUSTAFA’NIN SUÇSUZLUĞUNU BÜTÜN DÜNYAYA DUYURANA KADAR cümlesi ile bitirdi.
