Halen süren uzun direnişlerden biri de Cargill Direnişi… Cargill Direnişi, 30 Ağustos 2019 günü, 500. güne ulaşmıştı…
Bu direniş nasıl doğdu?
Birçok işci direnişi gibi, bunun temelinde de sendikalaşma yani örgütlenme var. 14 işçi, Cargill’de çalışırken Tek Gıda-İş Sendikası’na üye olmaları gerekçe gösterilerek işten atıldılar.
14 işçi, önce Bursa Orhangazi’de bulunan fabrika önünde direnişe geçtiler.
Cargill Direnişçileri aylarca buradaki direnişi sürdürdükten sonra, 20 Ağustos’ta direnişlerinde yeni bir adım attılar; direnişi şirketin İstanbul Ataşehir’deki Palladium Tower’da bulunan genel merkezi önüne taşıdılar ve burada oturma eylemine başladılar. İki haftadır oradalar.
Cargill direnişçileri buradaki oturma eylemini 24 saat gece gündüz sürdürüyorlar.
Uzun Direnişlerle ilgili yazı dizimizin iki sorusunu kendilerine ilettik. Aşağıda Cargill direnişçilerinin cevaplarını sunuyoruz.
GHA: Sizin direnişiniz de 500’lü günlere geldi. 1,5 yıl demek… Ülkemizde direnişler neden bu kadar uzun sürüyor?
Cargil Direnişçileri: Ülkemizde direnişlerin uzun sürmesinin bir-çok nedeni var. Bunlardan bazıları mahkeme süreçlerinin çok uzun sürmesi (arabulucu geldi biliyorsunuz, peşinden davalarda süren bilirkişi raporları bunların geri dönüşleri… mahkeme sürecini çok fazla uzatıyor)
Mahkeme kararları çıksa bile işverenlerin anayasası açıkları kullanarak “ben paralarını ödüyorum” deyip işe geri almaması, bu süreçlerin uzamasına bir başka sebep.
“Biz kazandığımızda diğer birçok işçi de hakkını araması gerektiğini görecek.”
GHA: Uzun direnişlerin zorlukları neler?
Cargil Direnişçileri: Tabiiki de direnişler uzadıkça moral motive düşüşleri oluyor. Buna sebep, direnmek isterken maddi sıkıntı içerisine giriyorsun, bu da bir müddet sonra evde sorunları getirebiliyor. Fakat şöylesi bir gerçek var; doğru birşey yaptığına inandığın için, hakkını aradığın için bu savaşı bırakmaman gerektiğini bildiğinde bir şekilde tüm zorluklara karşı gelebiliyorsun.
Biliyorsunuz ki biz Istanbul’da direniş alanımızda aralıksız 14 gündür buradayız. Burada yatıp kalkıyoruz, gündüz sürekli buradayız. Bunun daha bir zorluğu var, çünkü ailelerimizi yalnız bırakıp buraya geliyoruz ve bunun geçim sıkıntısı oluyor, özlem oluyor, dışarıda yatmanın birçok zorlukları oluyor; fakat dediğim gibi yaptığımız bu iş bizim için bir hak onur mücadelesi oldu.
Ister istemez birçok zorluğa göğüs geriyoruz; şunu biliyoruz ki biz bir bedel ödüyoruz ve bu bedeli çocuklarımız iyi yaşasın diye, iş güvencemiz olsun diye ödüyoruz.
Ve şunu da biliyoruz; biz kazandığımızda diğer birçok işçi de hakkını araması gerektiğini öğrenecekler ve görecekler.
Yarın: Alev Şahin Direnişi…
