ABD donanmasına ait LCC-20 borda numaralı “USS Mount Whitney” adlı amfibi komuta kontrol gemisi, Çanakkale Boğazı’nı geçerek İstanbul’a ulaştı.
Gemi, daha sonra Sarayburnu Limanı’na demirledi
Amerikan savaş gemisine, Türkiye’nin işbirlikçi ordusu eşlik etti. Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, gemi boğazdan geçerken botlarla eşlik ettiler.
Limanda ise, Amerikancı polis ekiplerinin „geniş“ güvenlik önlemleri aldığı açıklandı.
Denizde eşlik ediyorlar.
Karada „güvenlik“ alıyorlar.
Çünkü korkuyorlar.
Çünkü bu topraklardaki güçlü anti-emperyalist, anti-Amerikan mücadele geleneğini biliyorlar.
Korkuyorlar, çünkü 6. Filo askerlerinin nasıl denize döküldüğünü iyi biliyorlar… ve iyi biliyoruz ki, bu korku onların yakasını hiç bırakmıyor.
Denize döküldükleri gün, daha dün gibi…
Bu halkın çocuklarının Amerikan gemilerine, kuruluşlarına, Tusloglarına, konsolosluklarına, büyükelçiliklerine nasıl bir öfke duyduğunu ve yeryüzünde yaptıkları tüm alçaklıklar için nasıl eylemler yaptıklarını iyi biliyorlar.
Bugün o Amerikan gemilerini karşılamak için çok güçlü eylemler, gösteriler yapılamamış olması, onları rahatlatmıyor.
Biliyorlar ve biliyoruz ki, bu günler geçicidir.
Protesto eylemlerinin olup olmaması görecelidir; ama bu halkın, bu toprakların anti-amerikan öfkesi kalıcıdır. Bu topraklar yeryüzünde durduğu sürece, bu topraklar üzerinde bu halk yaşadığı sürece, bu öfke hiç dinmeyecek, hiç bitmeyecek.
Bu ülkenin tarihini bildiğimiz için bundan bu kadar emin olarak yazıyoruz bu satırları.
İstanbul’da üç gün kalan geminin, tatbikat için Karadeniz’e açılacağı açıklandı.
„Neyin tatbikatı sorusunun cevabı belli. Bir Amerikan savaş gemisi neyin tatbikatını yapabilir: Yine halkların mücadelesini nasıl bastıracaklarının, nasıl işgaller yapacaklarının „tatbikatını“ yapacaklar.
Peki „o günün“, halkların bağımsızlığını kazanacakları ve Amerikan savaş gemilerinin böyle ortalıkta dolaşamayacağı günlerin gelmesini önleyebilirler mi?
Kahin değiliz, kehanette bulunmayız.
Ama tarih ve bilim, bunun mümkün olmadığını söylüyor.
O gün gelecek.. ve onlar, Yankee’ler, o günden sonra bu toprakları, bu suları, artık rüyalarında bile göremeyecekler.