HALKIN TUTSAK AVUKATLARININ KALEMİNDEN
Aytaç Ünsal Pablo Hasel için yazdı.
“Tanırım Pabloyu Haksızlığa zulme boyun eğmeyerek üniversiteye barikatlar kuran direniş çizgisinden tanırım.Yanıbaşımızda aydın geçinenler Grup Yorum’u ağzına almazken, Helin ve İbo için ağıtlar yakmasından tanırım.”
PABLO HASEL’İN DE AVUKATIYIM
“Halkın Hukuk Bürosu avukatı olmak”. Bu gerekçe 18 avukat arkadaşın toplam 159 yıl hapis cezası almasına neden oldu. Halkın avukatlığını yapmak hedef alınıyordu. Derin bir sessizlik karşıladı bizi. Suskunluk. Düzenin gazetelerinde, televizyonlarında neredeyse tek kelime haberimiz çıkmadı. Oralarda çalışanlar gazeteci olmadıklarını bir kez daha gösterdiler. Sonuçta devlet “terörist” demişti, artık orada akan sulan dururdu. Haklılıkmış, doğrularmış, gerçeklermiş, hiçbiri önemli değildi. Öyle havuz medyası felan da değil, “muhalifiyle” iktidar yanlısıyla cümleten hareket ettiler. Ta ki ölümüne bir direnişe kadar. Akan kanlar, canlarımızı vermemiz ancak hakkımızda konuşabilmelerini sağladı.
Varsın sussunlar. Çünkü biliyoruz ki yanlışın düdüğünü çalanlardan doğru melodiler çıkmayacaktır.
Halkımız ise bizi iyi tanır. Soma’da katledilen 301 madenci için adımladığımız Kınık’ın tozlu sokaklarından; Ermenekli madenciler için koşturduğumuz Karaman ayazından; Dilek Doğan için bastığımız Armutlu’nun çamurlu yollarından tanır.
Biz halkın avukatıyız. Fakat yalnızca Soma’nın, Armutlu’nun sokaklarının değil, Madrid’in yoksul mahallerinin de avukatıyız. Sadece Grup Yorum’un değil, rapçi Pablo Hasel’in de avukatıyız.
Şimdilerde Pablo Hasel’in adını gazetelerde televizyonlarda bolca duymuşsunuzdur. Pablo bunu yıllardır yaşıyor. Şarkılarıyla anlattığı gerçekler egemenlerin ayaklarının altındaki toprağı sarsıyor. Gerçeklerden korkuyorlar. Kelimelerden, Notalardan… Düşmanlık da buradan kaynaklanıyor. Şarkıları defalarca mahkeme salonlarında yargılandı. Tıpkı Grup Yorum gibi.
Avukatlığını yaptım Pablo’nun ona karşı yapılan haksızlıklara karşı sesimi yükselttim. Roma’da Cicero zamanında bile haklı olanı savunmaksa avukatlık, Pablo’nun hakkını savundum.
Evet tanırım Pablo’yu. Bedeli 10,5 yıl hapis cezası olan Humanite Gazetesinin Paristeki festivaline katılmıştım. (Milyonlarca Fransız’ın katıldığı bu uluslararası festivalin ülkemizde aleyhime örgüt üyeliğinin tek delili olarak kullanılmasını şimdilik bir kenara bırakıyorum.) Humanite Festivalinde Pablo ile aynı etkinlikte konuşmacıydık. Konuşmalar yapılmış, Pablo şarkılarını söylemişti.
Tanırım Pablo’yu insanca yaşama olan özlemiyle yaptığı konuşmalarından. Türk halkına, Kürt halkına Anadolu halklarına duyduğu dostluğu anlatan şarkılarından. Anadolu halklarıyla dayanışmasından tanırım. Haksızlığa zulme boyun eğmeyerek üniversiteye barikatlar kuran direniş çizgisinden tanırım. Yanı başımızdaki aydın geçinenler Grup Yorum’u ağzına almazken, Helin ve İbo için ağıtlar yakmasından tanırım.
Müvekkilimdir Pablo, dostumdur. Türkiye halklarının dostudur. Aynı göğün altında aynı adalet savaşını veren halkın sanatçısıdır. Zamanında dünyanın dört bir yanından Nazım Hikmet’in özgürlüğü için eller uzanmışsa, Costa Gavras Anadolu’dan sanatçılarla beraber çalışmışsa, Mikis Teodarakis’le farklı dillerde aynı duygularla ortak türküler söylenmişse, Georgi Dimitrov’u Nazilerin elinden dünya halklarının ortak sesi kurtarmışsa; yine sınırları aşan bu dostluk bu dayanışma ortak düşmanı geriletecektir.! Ve halklar böyle kazanacaktır.
Halkın Sanatçısı Pablo Hasel Derhal Serbest Bırakılmalıdır!
HALKIN HUKUK BÜROSU