
Ölüm orucu gazisi Zehra Kurtay’ın Fransız emperyalizminin keyfiliklerine ve tehditlerine karşı başlattığı süresiz açlık grevi 47. gününde.
Paris’in 10. Bölgesinde kurulan direniş çadırı, daha ilk günden bir “umut çadırı” oldu.
Direniş çadırı daha ilk günden enternasyonal dayanışmanın çadırı oldu.
Sadece politik örgütler, kurumlar açısından değil, o bölgede yaşayan Afrikalılar, Asyalılar.. oradalar… işsizler, evsizler oradalar… Evsizler, dilenip topladıkları parayı getirip çadırın dayanışma kutusuna atıyorlar.
“Yine mi açlık grevi?” diyenler, Paris’in orta yerindeki çadırda 10 dakika kalmalılar. Sorularının cevabını orada görecekler.
Zehra’nın eriyen her hücresi, emperyalizmin politikalarına karşı barikatta bir tuğlaya dönüşüyor.
Zehra’nın eriyen her hücresi, umutsuzlara umut, çaresizlere çare oluyor..

Fransız emperyalizmi, ilticacılara karşı bu tehdit ve yşantaj politikasından vazgeçmek zorunda.
Fransız emperyalizmi, direnişin taleplerine kulak vermek zorunda.
Tüm faşist, emperyalist yönetimler gibi, Fransız emperyalizmi de şu anda direnişi görmezden geliyor.
Ama biliyoruz ki görüyorlar.
Direniş çadırından yükselen her sloganı çok iyi duyduklarından eminiz; o çadırın her geçen gün büyüyen bir umut merkezi olmnasından rahatsız olduklarından eminiz.
Eminiz, duyacaklar, görecekler ve zafer direnişin olacak.
