28 Şubat günü 16 taraftar grubu ortak bir metin yayınladı.
Halk acılı.
Onbinlercesini diri diri toprakta bıraktı çünkü. Devlet milyonlarca halkı evsiz barksız, aç açıkta bıraktı.
Halk öfkeli.
Depremde yaşanan can kayıplarının baş sorumlusu devlet, depremden sonra da yoktu çünkü.
Bu acıları yaşatan, halka baskı yapmaktan başka bir şey yapmayan AKP faşizmine karşı tepkisini her alanda gösteriyor.
Geçtiğimiz günlerde futbol karşılaşmalarında AKP karşıtı tezahürat yapmıştı. Tüm maçlarda, hükümet istifa diye haykırıyor futbol seyircisi.
Bu AKP faşizmini o kadar çok rahatsız etti ki, kontrolsüz açıklamalar yapmak zorunda kaldılar. Neredeyse maçları iptal edecekler. Tribünlerden kendileri aleyhine ses duymaya alışmamışlar. Hemen “spora siyaset karışmasın” demagojisine sarıldılar. Klüpler tehdit edildi. Bazı klüpler hatta klüpler birliği hemen açıklama yaptı. İktidarın yanında olduklarını açıkladılar.
TARAFTAR GRUPLARI: TRİBÜNLER HALKINDIR!
16 taraftar grubu bir açıklama yaptı. Açıklamada, “Türkeye’nin tribüncüleri dün, bugün ve yarın daime halkımızın yanındadır. Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde depremzede kardeşlerimizin yaralarını elbirliği ile, dayanışma ile saran halkımızın 85 milyonun tarafındayız.” ifadelerine yer verildi.
“Dar gününde halkın yardımına koşmak yerine çirkin bir siyasi hesap ve aptal bir beceriksizlik ile kurtarma çalışmalarını, yardım malzamelerini, Kızılay çadırlarını geçiktiren ve hatta insanlar soğuktan donarken, o insanların vergisiyle alınmış çadırlara karaborsadan pazarlayanları ve buna payanda olanları en şiddetli şekilde kınadığımızı tarih ve emekçi halkımız huzurunda beyan ederiz.” diye devam eden açıklamanın tamamını yayınlıyoruz…
TRİBÜNLER HALKINDIR
Türkiye’nin onurlu tribüncüleri dün, bugün ve yarın daima halkımızın yanındadır.
Ülkemizin içinde bulunduğu bu zor günlerde depremzede kardeşlerimizin yaralarını elbirliği ile, dayanışma ile saran halkımızın 85 milyonun tarafındayız.
Dar gününde halkın yardımına koşmak yerine çirkin bir siyasi hesap ve aptal bir beceriksizlik ile kurtarma çalışmalarını, yardım malzamelerini, Kızılay çadırlarını geçiktiren ve hatta insanlar soğuktan donarken, o insanların vergisiyle alınmış çadırlara karaborsadan pazarlayanları ve buna payanda olanları en şiddetli şekilde kınadığımızı tarih ve emekçi halkımız huzurunda beyan ederiz.
Spor kulüplerinin siyasi kurumlar olmadıkları doğrudur. Ancak spor da hayatın bir parçasıdır ve siyaset dışı olması imkansızdır. Federasyonların başına iktidar yanlısı yöneticiler getirilirken; stadlara iktidar partisi liderinin posterleri asılırken; hiç bir tarihi olmayan siyasi proje kulüpler şampiyon yapılırken; transferlerde bile bakan-milletvekili telefonlarıyla ayar çekilirken; taraftarlar, iktidarın tribünlerdeki rant ve vesayet aracı olan passolig’e mecbur bırakılırken ses etmeyenler şimdi çıkmış spora siyase karışmasın diyor. Kulüplerin başına çöreklenen yandaş, ihale zengini başkanlar sıraya girmiş iktidara bağlılık metinleri yayınlıyor. Bunu kabul etmiyoruz.
Bizler bu ülkenin onurlu tribüncüleri olarak diyoruz ki, kulüpler yandaş yöneticilerin malı değil bizimdir, durmamız gereken yer iktidar sahiplerinin yanı değil, soğukta çadır bekleyen halkımızın yanıdır.