Merhaba, nasılsınız? Direnişinizi başından takip ediyorum. Pek çoğunuzla çeşitli platformlarda tanıştık; birlikte kentsel dönüşümün mahallenize, diğer mahallelere getireceklerini anlattık, uyardık. Gün oldu birlikte Ankara yollarına düştük, derdimizi TBMM’de anlattık. Gün oldu diğer mahallelere gittik. Birlikte basına Afet yasası olarak bilinen yasayı anlattık. Ömer abimizle gecekondu mahallelerinin sokaklarında çamurlara bata çıka dolaştık. Dilimizin döndüğünce haklarımızı, hak mücadelesini anlattık. Bir olmanın, birlikte hareket etmenin önemini vurguladık. Bugün sizleri her gördüğümde o günleri hatırlıyor, bu günleri o günden gördüğümüzü düşünüyorum.
Sevgili Tozkoparan halkı; şimdi koşup gelemiyorsam size halkın hak arama mücadelesinde yer aldığım için tutsak edildiğimden. Hapishanede de haklarımızı aramaya devam ettiğim için 5 gün önce hücreye getirildim. ”Uslanalım, biat edelim diye” Oysa beş adımlık hücrede de olsa da bedenimiz, düşüncelerimiz ve ruhumuz özgürdür bizim. Her koşul altında hak aramaya devam ederiz. Ben burada olsam da attığım her sloganda sesim karışır sesinize. Tv’de her görüşümde omuz başında hissederim sizleri. Tenekeden ocak yapıp çay demleyen abimizle içerim çayımı, haklarını almadan gitmeyen ablalarla yerim yemeğimi. 5 adımlık hücreye neler sığmaz ki isteyince.
Afet Yasası diyerek çıkardıkları sözde afetten koruyacakları evleri dönüştürecek gerekçesiyle çıkardıkları yasa ile atıyorlar sizi evlerinizden. Kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm yaparak halkın afetine neden oluyorlar. Yasal olan her zaman hukuki değildir, burada da durum budur. Elektrik ve suyunuz kesilerek gayri meşru bir şekilde evlerinizden atılıyorsunuz. Adaletsizliğe boyun eğmemek insan olmanın gereğidir. Sizde çocuklarınız, yarınlara onurlu bir duruş bırakmak için direniyor, haksızlığa boyun eğmiyorsunuz. Gurur duyuyor, yanınızda olduğumu bilmenizi istiyorum. İlmek ilmek sürdürdüğünüz mücadelenizi selamlıyorum.
İşçinin, işsizin, öğrencinin, gecekondu halkının ,evinden edilen sizlerin avukatıyız. Halkın avukatıyız. Tutsak etseler, cezalar verseler, hücreye de atsalar sizlerin yanında olmamızı engelleyemezler. Pek çoğunuzla geçirdiğimizi zamanlar, birlikte sarf ettiğimizi emekler sizlerle bağımızı güçlendiriyor. Mahallenizle ve direnişinizle bağımızı arttırıyor. Ömer abimizin her sözünde sizinle birlikte karşı duruyoruz zalime. Yine biz biliyoruz ki haklılığın verdiği güçle sonuca ulaşacaksınız. Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alacak. Bugün zorunluluktan sokakta içtiğiniz çayınızı zaferden sonra hep birlikte içeceğiz.
Direnişiniz Muzaffer, Umudunuz daim olsun!
Tüm dünyanın direnenleri sizinledir!
Bir kez daha yanınızda, omuz başınızda olduğumuzu belirterek sizleri selamlıyorum!
Zaferde görüşmek dileğiyle!!!