Amasya ve Erzincan belediyesinin yasakladığı Nazım Hikmet’in Taranta Babu şiirinden sahneye aktarılan oyundan sonra Giresun Valisi de Aziz Nesin Toros Canavarı hikayesi oyununu yasakladı.
Sanat egemenleri korkutmuştur her zaman. Hele ki halktan yana sanata düşmandırlar. Faşizmin korkulu rüyasıdır halktan yana sanat. Halktan yana sanat dendiğinde ilk akıllarına gelen yasaklamaktır. Tabii ki meşhur nazi subayı gibi elleri silahlarına da gider. Ama önce susturmak teslim almak ister.
Yasaklarlar, sanatçıyı tecrit etmeye çalışırlar, hapse atar, Grup Yorum’a
yaptıkları gibi arananlar listelerine resimlerini koyup başlarına da ödül
koyarlar.
Nazım Hikmet denince, Aziz Nesin Rıfat Ilgaz denince, Sabahattin Ali, Orhan Kemal
denince korkuyla irkilir hemen yasaklamaya çalışırlar.
Bitmeyen korkuları ile yasaklanan oyun ile ilgili Türk Tiyatrolar Birliği’nin yaptığı açıklamada;
Giresun’a bağlı Keşap ilçesinin Halkalı köyünde, gencecik bir üniversite öğrencisi fındık toplamaya başlanmadan önce, daha önce hiç tiyatro seyretmemiş olanlarının da olduğu köylüleri tiyatro ile buluşturmaya karar vermiş. Oyunun yazarı Aziz Nesin, oyunun ismi Toros Canavarı. Daha önce Devlet Tiyatrosu dahil pek çok ekip tarafından defalarca sahneye konmuş, memleketin her yerinde oynamış olan bir oyun. Oyun alanı caminin hemen yanındaki okulun bahçesi. Köyden bir tane inşaat ustası sahneyle, elektrikçi ışıkla ilgilenmeye başlamış. Giresun Halkevi üstlenmiş organizasyonu. Kaymakamlıktan izin alınmış. Duyuruları yapılmaya başlanmış.
Sonra kaymakam gelmiş bir gün köye, oyun, demiş, yasak, demiş. Vali, demiş, istemiyor. Köylüler Vali’ye gitmiş. Vali, yasak, demiş. Yasak, gerekçesizmiş. Aziz Nesin’in bir hikâyesi olsun isterdik, mizah olsun isterdik bu yaşananlar. Ama değil. Kara mizah da değil. Ülkemizin içine düşürüldüğü acı gerçeğimiz.
Belki vali gülüyordur makamında. Aziz Nesin’i yasaklamak hiçbir valinin haddi değil. Şimdi yüzünde donan gülüşünü bir kenara bırakıp söylüyoruz: Mesele tiyatro ve yasak olunca son gülen iyi güler! Şimdilik Aziz Nesin zekâsıyla gülümsüyoruz.” dendi.