İstanbul polisi, dün Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektör atanmasına karşı eylem yapan öğrenciler üzerinde, gece ev baskınlarıyla terör estirdi.
Bu haklı ve meşru protestoları hazmedemeyen AKP iktidarı, eylemle ilgili olarak 28 kişi hakkında gözaltı kararı çıkardı.
Gece yapılan ev baskınlarında, 17 kişinin gözaltına alındığı açıklandı.
Öğrenciler, “2911 sayılı yasaya muhalefet ve polise mukavemetle” suçlanıyorlar!
AKP Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından yine bir AKP’li olan Melih Bulu’nun tepeden bir atamayla Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasına karşı, dün öğrenciler ve öğretim üyeleri, çeşitli eylem ve protestolar yaptılar.
Üniversitede yapılan eyleme geniş bir katılım olurken, AKP’nin faşist medyası, dün gün boyunca öğrencileri hedef gösteren yayınlar yaptı.
Karalama kampanyasının ardından gece evlere Terörle Mücadele (TEM) adı verilen polis ekipleri tarafından baskınlar düzenlenerek, 17 öğrenci gözaltına alındı. Gözaltına alınan üniversite öğrencilerinin adları şunlard:
“Ulaş Çelik, Azad Aksoy, Ferhat Can, Taylan Karatepe, Harun Reşit, Cihan Çiçek, Şilan Delipalta, Burak Çetiner, Arda Yüksel, Doğukan Gürbey, Roni Gören, Denizhan Eren, Kudret Çetinkaya, Tuana Oğuz, Ahmet Furkan Polatkan, Yunus Özcan, Ferhat Ergen.”
2 Günlük Gözaltı
Öğrenciler için şimdilik 2 günllük gözaltı süresi alındığı belirtildi.
Tahmin edileceği gibi, gözaltında öğrencilere, işkenceci polisler tarafından çıplak arama dayatılıyor, fiziki ve psikolojik işkence yapılıyor.
İçişleri Bakanlığı Sözcüsü İsmail Çataklı, düzenlediği “Aylık Basın Bilgilendirme Toplantısı”nda öğrencilere yönelik terör operasyonunu savunurken şöyle dedi: “Gözaltına alınan 17 kişiden 15’i öğrenci değil… Türk polisine yönelik atılan hadsiz slogan, bizleri son derece üzdü. Polislerimize katil denmesini kabul edebilmemiz ve buna sessiz kalmamız mümkün değildir”.
Sayısız işçi direnişinde, öğrenci eyleminde, yoksul gecekondu halkının eyleminde gördüğümüz klasik demagoji: onlar öğrenci değil… onlar işçi değil.. onlar mahalleden değil… içlerinde kışkırtıcılar var…
Kışkırtan, faşist politikalardan, uygulamalardan başkası değildir.
Ve demokratik bir eyleme, halkın her kesiminin katılımı haklı ve meşrudur.
Polis, estirdiği terörü haklı göstermek için eylemlerin meşruluğuna gölge düşürmeye çalışıyor.