Tarihte Bugün Temmuz


30 Temmuz

30 Temmuz 1811 – Guanajuato Katliamı – Meksika’da Rahip Hidalgo kurşuna dizilerek katledildi. Hidalgo bir yıl önce Meksika’da bağımsızlık hareketini başlatmıştı.

30 Temmuz 1990 – Gazi’de su eylemi

30 Temmuz 90’da Anakent belediyesine doğru yürüyüşe geçen halk, belediye önünde sloganlarıyla sorunlarını dile getirdi. Eylemi dağıtmaya çalışan polisin saldırıları boşa çıkarıldı. Yetkililerle görüşme yapan halk suların akacağı ve 10 tanker su gönderileceği sözünün verilmesi üzerine eylemlerine son verdiler.

30 Temmuz 1991 – Ankara ÖZGÜR-DER kuruldu.

30 Temmuz-14 Ağustos 1992 – Belediye İşçileri Grevde:

İstanbul, Ankara, Adana ve Trabzon’da yaklaşık 50 bin belediye işçisi, 17 Şubat’ta başlayan toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden bir sonuç alamayınca 30 Temmuz’da grev pankartlarını astılar.

İşçiler iktidarın vaatlerine, “sosyal demokrat” belediyelerin demagojilerine “Haklarımızı almak için grevdeyiz” diyerek cevap verdiler. Kağıthane ve Kartal belediyelerinden atılan işçilerle gösterilen kitlesel, radikal dayanışma bu sürecin dinamiklerinden biri olarak mücadeleyi güçlendirdi. Dayanışma kamu emekçilerini de içine alarak genişledi. Eylemlerde yalnızca “maişet derdi” yoktu. İnfazların protesto edilmesinden, demokratik kuruluşların örgütlenme hakkına, basın özgürlüğüne sahip çıkmaya kadar, pek çok politik talep ve tavır, eylemlerin içinde boy verdi. Polis, karşısında “kaçan” değil, “çatışan” bir işçi kitlesi buldu.

Süreç kitleselleşerek, radikalleşerek, politikleşerek gelişti. Toplu iş sözleşmelerinde ilk tıkanıklıklar ortaya çıktığı andan itibaren belediye işçileri yemek boykotları, iş yavaşlatmalar, açlık grevleri, yürüyüşler, mitinglerle mücadeleyi adım adım greve taşıdılar. Ve nihayetinde Ankara, İstanbul, Adana, Trabzon belediyelerinde 30 Temmuz grevi ilan edildi. Trabzon Belediye işçileri 30 yıldır ilk kez greve çıkıyorlardı. İzmir Konak Belediyesi’ndeki işçiler de 4 Ağustos’ta, 13 yıl aradan sonra ilk kez, grev pankartını astılar. Grevler ilk haftasını geride bıraktığında Adana Belediyesinde taleplerin kabul edilmesi üzerine grev sona erdirildi.

Grevin başladığı andan itibaren burjuva basın, biriken çöplerin sağlık açısından oluşturduğu ‘tehlikeyi’ işleyerek halkı ve işçileri karşı karşıya getirmek amacıyla felaket tabloları çizdi. Tüm bunlara rağmen grevde olan işçilerin biriken çöpleri ilaçlayarak halkın sağlığını tehdit edenin haklarını gaspedenler olduğunu kamuoyuna gösterdiler.

Belediye, Valilik ve polis esnafı örgütleyip çöp toplamaya çağırarak, faşistleri kullanarak, grev kırıcılığını organize ettiler. İşçiler grev kırıcılığına karşı dişe diş bir mücadele verdiler. Gece gündüz çöpleri bekleyerek polis eşliğinde çöpleri kaldırmaya çalışan grev kırıcılarını etkisizleştirdiler. Çöp yığınlarının başında defalarca faşistlerle ve polisle çatıştılar.

İstanbul’da, İzmir-Konak’ta, Seyhan’da, Trabzon’da, Ankara’da on binlerce belediye işçinin sürdürdüğü direniş siyasi iktidarın erteleme tehditlerine, grev kırıcılığına, polisin faaliyetlerine, sarı sendikacılığın gere çekme tavırlarına, burjuva basının saldırılarına karşı iki hafta boyunca her cephede yürüdü. Devrimci politikanın yön vericiliği, belediye işçisinin özgüveni ve birikimleri, kazanma kararlılığı ve sınıf dayanışması direnişi ayakta tutan asıl kaynaklar oldu.

14 gün her cephede mücadeleyle geçen grev, DYP-SHP koalisyonunun halkın sağlığını bahane ederek grevi 14. gününde iki ay süreyle ertelemesi üzerine bitti.

30 Temmuz 1994 – ÖZGÜR ÇUKUROVA yayın hayatına başladı

30 Temmuz 1997 – BASIN EMEKÇİLERİ SALDIRILARI KINADI

Basın emekçileri 29 Temmuz’da Ankara Kızılay Meydanı’nda gericiler tarafından düzenlenen mitingde polisin ve gericilerin saldırısını protesto etmek için 30 Temmuz 97’de eylem yaptılar. İçişleri Bakanlığı önünde toplanan basın emekçileri “Özgür Basın Susturulamaz”, “Basına Kalkan Eller Kırılır” sloganlarıyla eylemlerini başlattılar. Saldırı İstanbul’da da protesto edildi. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti önünde biraraya gelen 200 basın emekçisi saldırıyı kınayan bir açıklama yaparak Valiliğe kadar sloganlarla yürüdüler.
,



29 Temmuz

29 Temmuz 1970 – 274 sayılı Sendikalar Kanunu, TBMM’de kabul edildi.

29-30 Temmuz 1993 – 600 bin işçi meydanlarda

29-30 Temmuz’da 600 bin işçi 7 ay süren toplu sözleşme görüşmelerinin tıkanmasıyla sessizliğini bozdu ve haklarını almak için meydanlara indi. Yüzbinlerce işçi öfkeleri, sloganları, dövizleri ve pankartlarıyla caddelerdeydi. İşten atılmalar ve onun kaynağı olan özelleştirmeler eylemlerin asıl hedefiydi. Türk-İş toplu sözleşme masasında işçileri satarak uzlaşma ararken işçi sınıfı ve emekçiler birlikte mücadeleyi yükselterek haklarına sahip çıktılar.
İstanbul’da 150 bin, Ankara’da 20 bin, Adana’da 13 bin, ülke genelinde 600 bin işçi vizite eylemlerine katıldı.



28 Temmuz

28 Temmuz 1991 – ÇIRÇIR MAHALLESİNDE DİRENİŞ

İstanbul’da yoksul gecekondu mahallelerinden biri olan Çırçır Mahallesinde arazi mafyasının boş arazileri satmak istemesi ve halkın su ihtiyacını karşıladığı Çırçır suyuna da el koymaya çalışması üzerine halk devrimcilerin öncülüğünde tepki gösterdi.

28 Temmuz 1991’de 300 kişinin katıldığı bir protesto gösterisi düzenlendi. Mafyaya ait kulübe taşlanarak tahrip edildi. Ertesi gün ise Ihlamurkuyu’da yüz kişi yolu trafiğe kapatarak “Haklıyız Kazanacağız” yazılı bir pankart astılar. Eylemlerin sürmesi üzerine mafya çareyi kaçmakta buldu. Çırçır halkı ise başarılarını, eskiden mafyaya ait olan kulübenin yerinde yaptıkları şenlikle kutladılar.

28 Temmuz 1992 – Tarlalarına uzun süre su verilmeyen Denizli’ye bağlı Çeltikli köylüleri Denizli Valiliğinin önünde oturma eylemi yaptı.

28 Temmuz 1993 – Tüm YARGI-SEN’e üye 100 gardiyan Sağmalcılar Cezaevi’nde grev hakkı için grev yaptı.

28 Temmuz 1993 – Özgür Gündem gazetesinin Bitlis muhabiri Ferhat Tepe kontrgerilla tarafından kaçırıldı ve katledildi.

28 Temmuz 1997 – ÖZTAŞ ÇORAP İŞÇİLERİ KAZANDI

İstanbul ÖZTAŞ Çorap’ta çalışan 250 işçi ücretlerinin artırılması, çalışma saatlerinin 8 saate indirilmesi, iş güvenliği ve sosyal haklarının tanınması talebiyle 28 Temmuz 97’de iş bıraktılar. Ancak patron işçilerin bu talebini kabul etmeyerek eylemin ikinci gününde ÖZTAŞ firmasının önüne polis yığdı. İşçiler polisin tehditlerine rağmen Esenler’de bulunan Çorap İşçileri Derneği Genel Merkezine kadar yürüyerek eylemi sürdüreceklerini açıkladılar. İşçiler aynı gün taleplerinin kabul edilmesi üzerine eyleme son verdiler.

28 Temmuz 1997 – KÜBA’DA GENÇLİK FESTİVALİ

Anti-Emperyalizm, Dayanışma, Barış ve Dostluk İçin Dünya Gençlik ve Öğrenci Festivali 28 Temmuz’da Küba’nın başkenti Havana’da yapıldı. Kutlamalara Dev-Genç’liler de katıldı. 5 Ağustos’a kadar süren festivalde 13 bin kişi dünya gençliğinin ve halklarının emperyalizme karşı dayanışması ve kardeşliği için biraradaydılar. Festivalin ilk günü 10 bin kişinin katıldığı dayanışma yürüyüşü gerçekleştirildi. Festivalde ayrıca forumlar, konferanslar yapıldı, seminerler verildi. Küba’nın eğitim kurumlarına, enstitülerine, üniversitelerine ve tıbbi araştırma merkezlerine geziler düzenlendi. 4 Ağustos’ta yapılan Kıbrıs, Yunan ve Türkiye halklarının kardeşliği konulu toplantıya Cephe temsilcisi de katıldı.



25 Temmuz

25 Temmuz 1950 – Bakanlar Kurulu 25 Temmuz 1950’de Kore’ye 4 bin 500 kişilik bir askeri birlik göndermeye karar verdi.

25 Temmuz 1981 – İlerici sendikacılardan Kenan Budak katledildi.

25 Temmuz 1990 – SU İÇİN EYLEM
İstanbul Esenler’de 6000 kişiden oluşan kitle, suların akmamasını protesto için Devrimci Sol Güçlerin öncülüğünde 25 Temmuz 90’da ellerinde boş bidonlarıyla yürüyüş düzenleyip yol kestiler.

Gösteri akşama kadar sürdü. Devrimci Sol Güçler Esenler Deretepe’de yolu barikat kurarak trafiğe kapattılar. Halk eyleme müdahale etmek isteyen polis ve jandarmanın üzerine yürüdü. Kazımkarabekir’de de yollara barikatlar kurularak sloganlar atıldı. O günün sonunda Esenler’in tüm semtlerine su verilmeye başlandı…

Sultançiftliği’nde Devrimci Sol Güçler su sorunu için halkın katıldığı toplantılar düzenledi, imzalar topladı, ev-kahve konuşmaları yaptı. 25 Temmuz 90’da da Sultançiftliği’nden Anakent Belediyesi’ne bir yürüyüş düzenlendi. Aynı gün su tankeriyle halka su dağıtımı yapıldı.

25 Temmuz 1991 – 640 işçinin işten atılmasına işçilerin fabrikayı işgal ederek cevap verdiği Paşabahçe direnişi başladı. Direniş on ikinci gününde işçilerin taleplerinin kabul edilmesiyle bitirildi.

24 Temmuz Paşabahçe Direnişi ile ilgili görsel sonucu

25 Temmuz 94 – İskenderun Belediyesinde çalışan 254 işçinin işten atılmasının ardından direnişe geçen işçiler süresiz açlık grevine başladılar



24 Temmuz

24 Temmuz 1908 – Türkiye basınında sansür uygulaması kaldırıldı. 24 Temmuz, sonraki yıllarda Basın Bayramı olarak kutlanmaya başlandı.

Tarihte bugün 24 Temmuz

24 Temmuz 1923 – Günümüz Türkiye’sinin sınırlarının çizildiği Lozan Antlaşması imzalandı.

24 Temmuz 1963 – Toplu Sözleşme Grev ve Lokavt Kanunu yürürlüğe girdi.

24 Temmuz 1968 – Vedat Demircioğlu katledildi

Tarihte bugün 24 Temmuz

Amerikan 6. Filosu, 1968 yazında İstanbul’a geldi. Eğlence yerlerinde, barlarda, pavyonlarda serserilik yapan Amerikan askerlerine karşı duyulan tepki kısa sürede gençliğin önderliğinde Amerikan karşıtı protestolara dönüştü. Büyük kentlerin hemen hepsinin duvarları Amerika ve NATO karşıtı sloganlar ve 6. Filo’yu protesto afişleriyle kaplandı.

Protestoların genişlemesi üzerine işbirlikçi Demirel hükümeti, eylemlerin merkezlerinden biri durumundaki İstanbul Teknik Üniversitesi’ne saldırı emri verdi. İTÜ Gümüşsuyu kampüsündeki öğrenci yurdu 17 Temmuz’da polis tarafından basıldı. 30 öğrenci tutuklandı. Polis terörüne direnen öğrencilerden Vedat Demircioğlu yurdun penceresinden atıldı. Demircioğlu ile birlikte yaralanan 47 öğrenci hastaneye kaldırıldı. Vedat Demircioğlu 24 Temmuz’da şehit düştü.

İTÜ’ye polis saldırısı öğrenci gençliğin anti-emperyalist öfkesini daha da büyüttü. Gençlik, saldırıdan sonra toplanıp ABD filosunun demirli bulunduğu Dolmabahçe’ye yöneldi. ABD askerleri dövülerek denize döküldüler, ABD’lilere ait bir araca el konuldu, Dolmabahçe’in her yanına yazılama yapıldı.

24 Temmuz 1978 – Yargıtay, yasaların faşistçe hazırlandığını ve bunların kaldırılması için mücadele vermek gerektiğini söylemenin suç olmadığına karar verdi.

24 Temmuz 1995 – Gazi Halkı Şehitlerinin Anısına Kepenk Kapattı

Gazi halkı 27 Temmuz 1993’te Gazi Mahallesinde şehit düşen Devrimci Sol savaşçıları Devrim Mehmet Eroğlu ve Yüksel Güneysel’in anısına kontak ve kepenk kapatma eylemleri gerçekleştirdiler. Devrimci Halk Güçleri’nin öncülüğünde 24 Temmuz’da gerçekleştirilen kontak ve kepenk kapatma eylemleri % 90’lık bir katılımla gerçekleştirildi.



23 Temmuz

23 Temmuz 1888 – Enternasyonal, ilk kez Fransa’nın Lille şehrinde işçiler tarafından söylendi.

23 Temmuz 1971 – Yılmaz Güney’in Umut filmi Fransa’daki Grenoble Festivali’nde Büyük Jüri Ödülü’nü aldı. Filmi, izin almadan yurtdışına gönderdiği için Güney hakkında dava açılmıştı.

23 Temmuz 1981 – 12 Eylül 1980 Faşist cuntanın generali emperyalizmin uşağı Kenan Evren , ilkokul, ortaokul ve liselere zorunlu din dersi konulacağını açıkladı.

23 Temmuz 1980 – Kemal Türkler’in katledilmesini protesto eden Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu DİSK üyesi isçiler tüm yurtta üretimi durdurdu. DİSK Kurucusu ve Maden-İş genel başkanı Kemal Türkler , 22 Temmuz 1980 tarihinde kurşunlanarak katledilmişti.



21 Temmuz

21 Temmuz 1978 – Isparta’da katledilen solcu, demokrat bir öğretmenin cenaze törenine faşistler saldırdı. Cumhuriyet Halk Partisi İl merkezi, Tüm Öğretmenler Birleşme ve Dayanışma Derneği (TÖB-DER) tahrip edildi.

21 Temmuz 1981 – Gırgır mizah dergisinin yayımı son sayısındaki kapak karikatürü nedeniyle Sıkıyönetim Komutanlığı’nca 4 hafta süreyle durduruldu.

21 Temmuz 1987 – Hapishane koşullarının düzeltilmesi, tek tip elbisenin kaldırılması, işkence ve onur kırıcı işlemlerin son bulması için Malatya ve Sağmalcılar hapishanelerinde 675 tutuklu ve hükümlü açlık grevine başladılar.

21 Temmuz 1995 – Adana E-5 karayolu üzerinde kurulu bulunan SASA’da çalışan ve Petrol-İş sendikasının işyeri temsilcisi olan Cafer Bozdoğan katledildi.

Ä°lgili resim

21 Temmuz 1996 – Dönemin Adalet Bakanı kontrgerilla şefi Mehmet Ağar’ın imzasını taşıyan 6 Mayıs genelgesi nedeniyle 20 Mayıs günü hükümlüler süresiz açlık grevine başlamışlardı. Ölüm orucunun 63. gününde 21 Temmuz 1996’da Ümraniye E Tipi Cezaevi’nde Aygün Uğur şehit düştü.


21 Temmuz 2001 – İtalya’nın Cenova kentinde düzenlenen G-8 zirvesini protesto eden bir eylemci katledildi.

Tarihte bugün 21 Temmuz


19 Temmuz

19 Temmuz 1958 – Nükleer silah taşıyan Amerika Birleşik Devletleri uçakları İncirlik üssüne indi.

Tarihte bugün 19 Temmuz

19 Temmuz 1979 – Sandinist devrimci güçler, Nikaragua’da Managua’ya girdiler.

19 Temmuz 1980 – “BALYOZCU BAŞBAKAN” ERİM CEZALANDIRILDI!

“İşkencelere ve Faşist Teröre Karşı Mücadele Kampanyası” –

1980 bahar ve yaz aylarının Türkiye’si polis ekiplerinin sokakta insan seçip hemen ekip arabasında işkence yaptığı, işkenceden onlarca insanın sakat kalıp canını kaybettiği bir ülkedir. Devrimci Sol’un bu koşullarda gerçekleştirdiği “İşkencelere ve Faşist Teröre Karşı Mücadele Kampanyası” dönemin en yaygın ve etkili kampanyalarından biriydi. Yaygın bildiri, afiş, pankart, tren, kahvehane konuşmaları vb. dışında sayısız yasa dışı gösteri gerçekleştirildi, onlarca banka tahrip edildi. Birçok faşist üs dağıtıldı. Muhbirlerden, işkenceci polislerden, MİT ajanlarından halka karşı işledikleri suçların hesabı soruldu. Birçok faşist cezalandırıldı. İşkence merkezi olan karakollar basılarak silahsızlandırıldı.
Kampanya’nın “doruk” eylemi ise 19 Temmuz’da, 12 Mart’ın “Balyozcu Başbakanı” Nihat Erim’in cezalandırılmasıydı. Nihat Erim’in cezalandırılmasına ilişkin DEVRİMCİ SOL bildirisinde şunlar söyleniyordu: “… Nihat Erim de tıpkı faşist Demirel ve Türkeş’ler gibi oligarşinin köpekliğini yapan eli kanlı işkenceci bir faşisttir. Onun eli Mahir Çayan’ların, Hüseyin Cevahir’lerin kanına bulanmıştır. Nihat Erim, Deniz Gezmiş’lerin idam sehpalarını onaylamıştır. Kısaca o 12 Mart döneminin eli kanlı bir işkencecisidir. Bugün de DEMİREL’lerin, TÜRKEŞ’lerin kanlı katliam planlarının bir destekçisidir. Oligarşinin üst düzeyde faşist kadrolarındandır. DEMİREL’in kumandanlığındaki faşist katliam planlarını, örneğin, Çorum, Amasya, Ordu, Sivas vs. katliam planlarını protesto etmek için 12 Mart döneminin eli kanlı bir işkencecisinin şahsında tüm işkencecileri protesto etmek için Nihat ERİM’i cezalandırdık…”

19 Temmuz 1987 – OHAL ilan edildi.

19 Temmuz 2000 – Liseli iki kız öğrenciye gözaltında cop ile tecavüz ettiği iddiasıyla yargılanan polis memuru Gürkan İlhan’a Hatay Emniyeti tarafından “üstün başarılı!”çalışmaları nedeniyle teşekkür belgesi verildi.


18 Temmuz

18 Temmuz 1924

Almanya’da Nazi Partisi lideri Adolf Hitler’in Mein Kampf (Kavgam) adlı kitabı yayımlandı.

18 Temmuz 1951

İngiltere, Türkiye’nin NATO’ya girişine onay verdi.

18 Temmuz 1953

Mısır’da cumhuriyet ilan edildi.


18 Temmuz 1959
Küba’da devrimin önderi Fidel Castro sosyalizme yönelişe direnen Cumhurbaşkanı Urritia’yı görevden uzaklaştırdı.


18 Temmuz 1968

Amerika Birleşik Devletleri’nin 6. Filo askerlerini denize atma iddiasıyla 30 öğrenci tutuklandı. İstanbul Teknik Üniversitesi rektör, dekan ve senato üyeleri tutuklamaları protesto ederek istifa etti.

18Temmuz 1986

BB Özal’ın kızı Zeynep Özal’a (Ekren) ve eşine Jaguar otomobil hediye edilmesine dair Uğur Mumcu’nun yazısı üzerine soruşt.açıldı


18 Temmuz 1989

İnsan Hakları Derneği Ankara’da kuruldu.

18 Temmuz 1993

Kartal Belediyesi’nin düzenlediği “Barış ve Dostluk Şöleni”nde Zülfü Livaneli ve Mikis Theodorakis birlikte sahne aldı.

18 Temmuz 2015

CB Erdoğan’ın reddettiği tarihi “Dolmabahçe zirvesi”nden her aşamasında haberdar olduğu, HDP’nin her talebinin telefonla Erdoğan’a iletildiği, mutabakat metnindeki bazı ifadelerde çıkan pürüzü, hatta oturma düzeni anlaşmazlığını dahi bizzat çözdüğü ortaya çıktı


17 Temmuz

17 Temmuz 1867 – Marx’ın “Das Kapital” adlı eserinin ilk cildi yayımlandı.

Tarihte bugün 17 Temmuz

17 Temmuz 1879 – İstanbul’da tersane isçileri grevde.

17 Temmuz 1936 – İspanya Fas’ında faşist General Francisco Franco cumhuriyetçi hükümete isyan etti; İspanya iç savaşı başladı.

Tarihte bugün 17 Temmuz

17 Temmuz 1995 – Buca’da Dört Parti Cephe Tutsağı Özgür

Ali Rıza Kurt, Tevfik Durdemir, Celalettin Ali Güler ve Bülent Pak 17 Temmuz’da firar ederek özgürlüklerine kavuştular. 9 Şubat 1993’te Buca Cezaevi’nde bir tünel açığa çıkmıştı. Tünelin bulunmasından sonra Devrimci Halk Kurtuluş Partisi-Cephesi tutsakları yaptıkları açıklamada “Ant içiyoruz ki bir gün mutlaka bu duvarları delip geçeceğiz, bundan dostun da, düşmanlarımızın da asla kuşkusu olmasın. Bir gün dağlarda kentlerde ama mutlaka cephelerde görüşeceğiz” diyorlardı.



16 Temmuz

16 Temmuz 1888 – Sözleri Paris Komünü’nün yıkılmasından sonra Komüncülerin mücadelesi adına Eugene Pottier tarafından yazılan Enternasyonal, Pierre Degeyter tarafından marş olarak bestelendi.

16 Temmuz 1918 – Rus Çarı Nikola ve hanedanın diğer fertleri idam edilerek cezalandırıldı.

16 Temmuz 1991 – Yargıtay DİSK’in yeniden faaliyet göstermesine izin veren ve DİSK yöneticilerinin beraat etmesini içeren kararını verdi.



15 Temmuz

15 Temmuz 1927 – Viyana’da halk ayaklanmasında polis 89 kişiyi katletti.

15 Temmuz 1954 – İzmir liman işçileri yasağı delerek grev yaptı; 24 işçi gözaltına alındı. İzmir’de 700 liman işçisi bir yıl sonra gene grevde. Bu kez işçiler mahkemeye sevk edildi.

15 Temmuz 1958 – Amerika Birleşik Devletleri iç savaşı süren Lübnan’a asker çıkardı.

15-16-17 Temmuz 1968 – 6. Filo’ya Karşı “Dolmabahçe Direnişi

15 Temmuz 1968’de İTÜ’de 6. Filo’nun gelişinin nasıl karşılanacağına ilişkin olarak yapılan toplantıdan sonra, polis öğrencilerin Taksim alanına çıkmasını engellemek için saldırarak 11 öğrenci önderini gözaltına aldı. İki gün boyunca Taksim, Gümüşsuyu çevresinde gözaltıları protesto eden devrimci öğrencilerle polis arasında vur-kaç tarzında çatışmalar sürdü.

17 Temmuz sabaha karşı Talebe Birliği ve Yurt binaları toplum polisi tarafından basılarak, her yer tahrip edilirken öğrenciler de polis tarafından linç edildiler. 30 öğrenci tutuklanırken 47 öğrenci hastaneye kaldırılacak ölçüde dövülerek yaralandı.

Hastaneye kaldırılan öğrencilerden Vedat Demircioğlu polis tarafından pencereden aşağı atıldı ve komaya girdi. (Demircioğlu, komadan çıkamayarak mücadelenin ilk şehitlerinden biri oldu.) Polisin üniversiteye saldırısı üzerine öğrenciler kitleler halinde İTÜ önünde toplanıp önce Taksim’e, oradan da ABD filosunun bağlı bulunduğu Dolmabahçe’ye yürüdüler. Öfkeli kitleyle karşılaşmaktan kaçınan polis Dolmabahçe’yi boşaltınca botlara binip açılmayı başaramayan ABD erleri devrimciler tarafından dövülerek denize atıldılar.

15 Temmuz 1990 – Mücadele Yayın Hayatına Başladı

1986 Aralık’ından beri Yeni Çözüm’le sürdürülen devrimci basın mevzisindeki kavganın bayrağını 15 Temmuz 1990’da Mücadele devraldı. Mücadele dergisi ilk sayısında “Mücadele Emperyalizme ve Oligarşiye Karşı Savaşta Çıkarı Olan Herkesindir” başlığıyla şöyle sesleniyordu:

“Mücadele geniş kitlelere gerçekleri götürmek için çıkıyor. Bizim kökümüz halktır. Bizi susturmaları için halkı ve mücadeleyi susturmaları gerekiyor. Biz bu ülkede onurlu, namuslu ve halkın mücadelesini omuzlayan dava insanları oldukça susmayacağız… Mücadele işçilerin, yoksul köylülerin, emekçilerin, memurların, devrimci gençliğindir. Mücadele emperyalizme ve oligarşiye karşı olan ezilen, sömürülen tüm halkındır. Mücadele Devrimci Sol Güçlerindir!”



14 Temmuz

13-14 Temmuz 1995 – YDH VE GALATA’DA İŞGAL

“Kayıpları Bulacağız, Katilleri Yargılayacağız” kampanyası çerçevesinde Devrimci Halk Güçleri 13 Temmuz’da, gözaltında kaybedilenlerin bulunması, onlarca infazı gerçekleştiren katillerin yargılanması için Yeni Demokrasi Hareketi İstanbul İl Merkezi’ni işgal ettiler. Polis saldırmasıyla gözaltına alınan işgalciler daha sonra çıkarıldıkları mahkemede tutuklandılar.
14 Temmuz’da ise tarihi Galata Kulesi Devrimci Halk Güçleri tarafından işgal edildi. Eylemden sonra gözaltına alınan işgalciler çıkarıldıkları mahkemede tutuklandılar.

14 Temmuz 1789 – “Çağ değiştiren” büyük Fransız devrimi gerçekleşti.

14 Temmuz 1889 – II. ENTERNASYONAL kuruldu.

1876’dan sonra işçi sınıfının uluslararası bir örgütü yoktu. Buna karşılık, aynı süreçte sosyalist işçi sınıfı örgütlerinin yükselişi gündemdeydi.

Bunun yanı sıra, işçi sınıfının gündelik sorunları, İngiliz Trade-Unionculuğunu model alan bir sendika hareketine yol açıyordu. II. Enternasyonal bu iki akımın etkisi altında oluştu.

II. Enternasyonal bir dayanışma ve danışma örgütüydü. I. Enternasyonal’den en önemli farklarından biri, işçi sınıfının yalnızca sendikal değil aynı zamanda siyasal partiler tarafından temsil edilmeye başlandığı, üyeliğin ulusal partiler temeline dayandığı bir dönemde ortaya çıkmış olmasıdır.

II. Enternasyonal, 1889’dan I. Dünya Savaşı’nın başladığı 1914 yılına kadar uzanan çeyrek yüzyıllık bir dönemi kapsar.

II. Enternasyonal’i oluşturan siyasal partilerin en güçlüsü ve belirleyici konumda olanı Alman Sosyal Demokrat Partisi’dir. 14 Temmuz 1889’da Paris’te II. Enternasyonal’in birinci kongresi yapıldı. İkinci Kongre Ağustos 1891’de Paris’te toplandı. Bu kongrede sekiz saatlik işgücünün sağlanması, uluslararası iş yasaları için baskı yapılması, uluslararası barışın sağlanmasının bütün ülkelerin işçilerinin bir isteği olarak ifade edilmesi ve 1 Mayıs’ ta bütün ülkelerde genel greve gidilmesi kararı alındı. 1. Paylaşım savaşının başlaması II. Enternasyonal’in de sonu oldu. Savaşa karşı tavır ve “ulusal hükümetlerde” yer alınıp alınmayacağı çerçevesinde başlayan tartışmalar II. Enternasyonalin sonunu hazırladı.

Ä°lgili resim

14 Temmuz 1991 – İstanbul Özgür-Der İstanbul valiliği tarafından kapatıldı.

14 Temmuz 1993 – Halkın Emek Partisi Anayasa Mahkemesi tarafından kapatıldı.

14 Temmuz 1997 – İstanbul Harbiye Orduevi, DHKC savaşçıları tarafından, ölüm orucu şehitlerinin hesabını sormak için lavla vuruldu.



13 Temmuz

13 Temmuz 1930 – İlk Dünya Futbol Şampiyonası Uruguay’da başladı. Uruguay şampiyon oldu.

Tarihte bugün 13 Temmuz

13 Temmuz 1943 – Sovyetler Birliği Kursk’ta yapılan tank savaşında Almanları bozguna uğrattı.

13 Temmuz 1976 – Yumurtalık Savcısı Sefa Mutlu’yu öldürmekten sanık Yılmaz Güney, 19 yıl hapse mahkûm edildi.

Tarihte bugün 13 Temmuz

13-14 Temmuz 1995 – YDH VE GALATA’DA İŞGAL

“Kayıpları Bulacağız, Katilleri Yargılayacağız” kampanyası çerçevesinde Devrimci Halk Güçleri 13 Temmuz’da, gözaltında kaybedilenlerin bulunması, onlarca infazı gerçekleştiren katillerin yargılanması için Yeni Demokrasi Hareketi İstanbul İl Merkezi’ni işgal ettiler. Polis saldırmasıyla gözaltına alınan işgalciler daha sonra çıkarıldıkları mahkemede tutuklandılar.

14 Temmuz’da ise tarihi Galata Kulesi Devrimci Halk Güçleri tarafından işgal edildi. Eylemden sonra gözaltına alınan işgalciler çıkarıldıkları mahkemede tutuklandılar.



12 Temmuz

12 Temmuz 1991 – Faşizmin Devrimci Sol’a yönelik düzenlediği katliam operasyonlarında, Niyazi aydın, İbrahim Erdoğan, İbrahim İlçi, Cavit Özkaya, Hasan Eliuygun, Nazmi Türkcan, Bilal Karakaya, Zeynep Eda Berk, Yücel Şimşek ve Ömer Coşkunırmak’ın İstanbul ‘da başlarında Mehmet Ağar’ın bulunduğu ölüm mangaları ile Dikilitaş, Balmumcu, Nişantaşı ve Yeni Levent’te üslerinde çatışarak şehit düştüler.. 2 gün sonra operasyonun Ankara ayağında da Fintöz Dikme ve Buluthan Kangalgil katledilmiştir.

12 temmuz direnişin, teslim olmamanın, feda kuşağının simgesidir.

ABD Başkanı Bush’un Türkiye’yi ziyareti arifesinde katledildiler. Ölüm mangaları bulundukları evleri, işyerlerini kuşattığında, sloganlarıyla, marşlarıyla karşıladılar onları. “Bize ölüm yok!” şiarını devrimcilere armağan edip ölümsüzleştiler.

1991’in 12 Temmuz’unda oligarşinin ölüm mangalarıbir gecede 10 devrimciyi katlettiğinde hemen herkes şaşkınlık içindeydi.Kırsal alandaki gerilla savaşı dışında, bir büyük kentin ortasında, güpegündüzböylesi bir katliam ilkti. Daha önce bu boyutta bir imha operasyonuna tanıkolunmamıştı.
’91 12 Temmuz’u yalnız Devrimci Sol için değil, herkes için, Türkiye halkları ve tüm devrimciler için ayırdedici bir tarihtir. 12 Temmuz, oligarşinin halka karşı savaşında yeni bir dönemin başlangıcıydı, oligarşinin halka karşı daha açık, daha boyutlu bir savaşı bu yeni dönemin politikası haline getireceğinin açık ilanıydı.

12 Temmuz 1993 – Toros Gübre Fabrikası’nda sendikalaştıkları için işten atılan işçilerden 25’i dönüşümlü süresiz açlık grevine başladılar.

12 Temmuz 1993 – Marmara Özgür-Der kapatıldı.

12 Temmuz 1996 – Yüze yakın tutsak yakını Ankara Refah İl binası’na gitti. Aileler Refah yöneticilerinin “izniyle” polis tarafından dövülerek gözaltına alındılar.



11 Temmuz

11 Temmuz 1975 – Eski Çin’in başkenti Şian’da 2000 yıl öncesine ait, kilden yapılmış, gerçek boyutlarda ve savaş donanımlı 6000 kişilik bir ordu bulundu. Seramik askerlerin hiç birinin diğerine benzemediği farkedildi.

Tarihte bugün 11 Temmuz

11 Temmuz 1980 – Ordu’nun Fatsa ilçesine faşizmin yüzlerce asker ve polisi operasyon düzenledi, sokağa çıkma yasağı ilan edildi, bütün evler arandı. Belediye Başkanı Fikri Sönmez de dahil 300 kişi gözaltına alındı. İçişleri Bakanı, Başkan Sönmez’i görevden aldı.

11 Temmuz 1993 – Kurtuluş Gazetesi İstanbul Merkez Bürosu polis tarafından basılarak çalışanlar ve misafirler gözaltına alındı. Ardından da gazetenin yayını durduruldu.

11 Temmuz 1995 – Gazi Katliamı Davası’nın ilk duruşması yapıldı.



10 Temmuz

10 Temmuz 1985 – Greenpeace’e ait “Rainbow Warrior” gemisinde iki patlama oldu, gemi battı. Eylül ayında Fransa gemiyi gizli ajanların batırdığını kabul etti.

10 Temmuz 1992 – BELPA işçilerinin özelleştirmelere ve işçi kıyımına karşı 30 Haziran’da başlattıkları açlık grevi, eylemin 11. gününde kazanımla sona erdirildi.

10 Temmuz 1995 – Türkiye İşçi Partisi’nin ilk genel başkanlığını yapmış olan Mehmet Ali Aybar geçirdiği kalp krizi nedeniyle yaşamını yitirdi.

10 Temmuz 1991 – Halkın Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenaze törenine katılan on binlerce kişinin üzerine ateş açıldı; 10 kişi katledildi. Vedat Aydın’ın işkenceyle katledilmiş bedeni 6 Temmuz’da Elazığ-Maden yolunda bulunmuştu.

10 Temmuz 2013 – 19 yaşındaki Ali İsmail Korkmaz, Eskişehir’de Gezi ayaklanması sırasında bir sokakta dövülerek katledildi.



8 Temmuz

8 Temmuz 1943 – Fransız direniş lideri Jean Moulin katlaedildi. Fransa’yı işgal altında tutan Nazilerin gizli servisi Gestapo tarafından işkenceyle katledilen Moulin, 1964’de Paris’te Panteon’a gömüldü.

8 Temmuz 1965 – Kamu Emekçilerinin ilk örgütü (TÖS) Türkiye Öğretmenler Sendikası Ankara’da kuruldu

8 Temmuz 1971 – Yazar Çetin Altan cumhurbaşkanına hakaretten 1 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tarihte bugün 8 Temmuz

8 Temmuz 1994 – Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti’nin kurucusu ve önderi Kim İl Sung vefat etti.


7 Temmuz

7 Temmuz 1969 – Kayseri’de TÖS kongresi için toplanan öğrencilere saldırı… Kayseride’ki provokasyon akşam saat 21.00’de şehrin elektiriklerinin kesilmesiyle başlar. “Allahsız komünistler camileri bombaladı” haberi şehre yayılır ve kentin değişik bölgelerinden gruplar TÖS kongresinin yapıldığı Alemdar sinema salonu önünde toplanarak öğretmenlere saldırır, sinema salonu benzin dökülerek ateşe verilir… Buradan ayrılan bir kalabalık Tok Kitabevi ve Emin Kitabevini yakarlar. (Bkz, Vatan 1999 Eylül)

7 Temmuz 1993 – Ülkemizin onurlu aydınlarından şair Rıfat İlgaz 83 yaşında hayata veda etti. Daha çok “Hababam Sınıfı” ile tanınan Ilgaz 1982 Madaralı ve Orhan Kemal roman ödüllerini kazandı.

Tarihte bugün 7 Temmuz

7 Temmuz 1995 – Bursa’da öğrenciler üzerinde baskı uygulamaya çalışan sivil-faşistler devrimci öğrenciler tarafından dövülerek cezalandırıldı



6 Temmuz

6 Temmuz 1976 – Çin Devriminin yaratıcılarından başkomutan Çu Teh öldü.

6 Temmuz 1995 – Yazar Aziz Nesin kitap imzalamak için gittiği Çeşme’de kalp krizinden öldü…

6 Temmuz 1995 – Ortaköy Kültür Merkezi valilik ve emniyet müdürlüğünün kararıyla keyfi gerekçelerle kapatıldı.

6 Temmuz 1997 – Avusturya Graz Halk Meclisi Girişimi kuruldu.



5 Temmuz

5 Temmuz 1811 – Simon Bolivar, Venezüella’nın İspanya’dan bağımsızlığını ilan etti.

Tarihte bugün 5 Temmuz

5 Temmuz 1991 – Diyarbakır HEP İI Başkanı Vedat Aydın 5 Temmuz gecesi evinden kontrgerilla çeteleri tarafından alındıktan sonra işkenceyle katledildi.

Bu dönem ülke genelinde halka karşı savaşın tırmandırıldığı bir dönemdi. Vedat Aydın’in katledilmesinden itibaren iyice yoğunlaşan “faili meçhul” cinayetlerde yüzlerce yurtsever, devrimci katledildi. Vedat Aydın’in katledilmesi aynı zamanda demokratik kurum ve kuruluşların üyelerine, yöneticilerine, yurtsever aydın ve yazarlara da bir mesajdı. Kontrgerilla halkı sindirmek, pasifize etmek istiyordu. Bu politikanın bir sonucu olarak da Vedat Aydın’in cesedi kaybedilmeyip, herkesin görüp sinmesi için açık bir yere bırakıldı. Kontrgerilla Aydın’ı katletmekle de yetinmedi. Vedat Aydın’in cenaze töreni için gelen binlerce kişinin üzerine kontrgerilla çeteleri, özel tim ve polis tarafından ateş açıldı. Tam bir toplu katliama dönüşen bu saldırıda ölü sayısı her ne kadar resmi rakamlara göre 22 Tam bir toplu katliam olarak gerçekleşen bu saldırı da ölü sayısı resmi rakamlara göre 22 olarak açıklansa da asıl olarak yüze yakın kişi katledildi, yüzlercesi de yaralandı. Kontrgerilla bu katliam ve sindirme politikalarıyla belli bir “başarı” da elde etti. Bir de buna katliamlara ve kitle pasifikasyonuna karşı kararlı bir tutumun sergilenmemesi, yanlış taktikler, alternatif mücadele biçimlerinin üretilmemesi eklenince Kürdistan’daki halk hareketinde kitlesellik ve kitlesel mücadele geriledi.

5 Temmuz 1994 – Tüm Bel-Sen 2 No’lu Şube eski Başkanı İkram Mihyaz izmir’de kontrgerilla tarafından katledildi.



4 Temmuz

4 Temmuz 1968 – Derby’de İşgal

Derby Lastik fabrikasında çalışan 1700 işçi, kendilerinin iradesinin dışında toplu sözleşme imzalamaya hazırlanan Kauçuk-İş Sendikasının sarı sendika olduğunu söyleyerek 4 Temmuz’da fabrikayı işgal ettiler. İşçilerin temel talebi sözleşmenin Lastik-İş tarafından imzalanmasıydı. Taraflar arasında bir ön sözleşme imzalanması ve yetkili sendika olarak Lastik-İş’in tanınması üzerine 10 Temmuz’da işgal bitirildi ve 14 Temmuz’da işbaşı yapıldı. Dört işçi işgalin devam ettiği günlerde, dört işçi de işgal bittikten birkaç gün sonra işçileri tahrik ettikleri gerekçesi ile tutuklandılar.
Derby’deki işgal, işçi sınıfı açısından o gün için yeni bir eylem biçimiydi. Bu anlamda da önemli bir adımdı. Derby işgalindeki bir başka önemli yan, işçilerle gösterilen dayanışmaydı. Bu gelenek 1963’teki Kavel direnişinden beri hemen her direnişte, işgal ve grevde yeniden yaşanıyordu. Demir-Döküm’de, Sungurlar’da, Singer’de ve Derby’de işgal süresince, işgalci işçilerle gösterilen dayanışma, çevrede oturan halkın yardımları, eşlerin, kardeşlerin ve çocukların da mücadelenin içinde olmalarını sağladı.

4 Temmuz 1980 – Çorum katliamı:

Saldırı faşist hareket tarafından 30 Haziran’da başlatıldı. 4 Temmuz’da kitle katliamına dönüştü. 4 Temmuz günü 26, ondan önceki saldırılarla birlikte toplam 50 kişi öldürüldü.

Ä°lgili resim

4 Temmuz 1996 – Tutsak yakınları başbakanlık binası önüne gittiler. Refah Partililerin ailelerin görüşme isteğini kabul etmemesi üzerine oturma eylemi yaptılar. Eyleme polisin saldırması üzerine aileler Güvenpark’a kadar bir yürüyüş düzenlediler.



3 Temmuz

3 Temmuz 1905 – Rusya’da Çarlık Yönetiminin emrindeki askerler genel greve giden altı binden fazla işçiyi katletti.

3 Temmuz 1996 – Hapishanelerde Süresiz Açlık Grevinde olan tutsaklar açlık grevinin 45. gününde eylemlerini Ölüm Orucuna çevirdiler.

3 Temmuz 1996 – Tutsaklarla birlikte 3 tutsak yakını da aynı gün Ölüm Orucu’na başladılar.

3 Temmuz 1988 – Bir Amerika Birleşik Devletleri savaş gemisinin açtığı ateş sonucu Iran Air’e ait bir yolcu uçağı Basra Körfezi üzerinde düştü: 290 kişi katledildi.

Tarihte bugün 3 Temmuz

3 Temmuz 2000 – Kemal Sunal, Balalayka filminin çekimleri için bindiği uçakta, kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti.

Kemal Sunal Çöpçüler Kralı’dır.
Kemal Sunal Bekçiler Kralı’dır.
Kemal Sunal Kapıcılar Kralı’dır.
Kemal Sunal her zaman yoksulun yanında olmuş, halkın en güzel değerlerini savunmuştur.

Kemal Sunal Halktır

Ä°lgili resim


2 Temmuz

2 Temmuz 1993 – Adını şeriat koyup “müslümanlık” maskesiyle kollarını sıvayan katiller, kontrgerilla 2 Temmuz 1993 yılında Sivas Madımak Oteli’nde bir katliam gerçekleştirdi.

“Hoşçakal yakut, bezirgan, gün – hoşçakal eski zaman aktarları -gidiyorum – bu şehri, bu yağmuru, bu düşleri bu aşkı, bu kavgayı, bu kederi size bırakarak ” (Behçet Aysan)

Aralarında bu dizelerin yazarı Behçet Aysan’ın da olduğu 35 kişi Sivas katliamında katledildi.  35 can, Kitapları, sazları, şiirleri, türküleri ile semaha tutuştular. Canlar cana, canlar halklara ulaştı. 

2 Temmuz 1949 – Bulgaristan devrimi önderi, Georgi Dimitrov hayata gözlerini yumdu.

2 Temmuz 1992 – Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı 5 bini aşkın işçi 2 Temmuz’da toplu vizite eylemi yaptı.

2 Temmuz 1996 – 16 tutsak yakını Refah Partisi Ankara İl Merkezini işgal ettiler.

2 Temmuz 1996 – Belediye işçileri tutsakların direnişine destek için iki saatlik iş bırakma eylemi yaptı.

2 Temmuz 2007 – Hrant Dink’in katledilmesi davası başladı.



1 Temmuz

1990 TEMMUZ MEMUR EYLEMLERİ

Ä°lgili resim

1990 Temmuz’unda memurlara verilen sadaka türünden maaş zamlarına karşı başlayan eylemlilikler giderek ücret zammı istemini aştı. Grevli toplu sözleşmeli sendika talebiyle demokratik bir içerik kazandı ve siyasallaşmaya başladı. “Sadaka Değil, Hakkımızı İstiyoruz” denilerek başlanan eylemler siyasallaştıkça, talepler ve eylemlerde atılan sloganlar da siyasi bir içerik kazandı. “Sendika Hakkımız Söke Söke Alırız”, “İşçi Memur El Ele Genel Greve”, “Haklıyız Kazanacağız” sloganları artık binlerce memur tarafından hep bir ağızdan atılıyordu.

Kamu emekçileri taleplerini seslendirmek için birçok basın toplantısı yaptılar, protesto telgrafları çektiler, yemek boykotları ve yürüyüşler gerçekleştirdiler. Polis barikatlarını kol kola aştılar. İş yavaşlattılar, iş durdurdular. Attıkları adımlarla düzenin yasallık sınırlarını zorladılar, aştılar. Memurlar ülke tarihinde ilk kez Temmuz eylemlilikleriyle seslerini duyulmamış ölçüde yükselttiler. ’90 Temmuz direnişleri memur eylemlilikleri için bir dönüm noktası oldu.

Eylemlerin ağırlıklı olarak belediye ve hastanelerde olmasında ve politikleşmesinde Belediye Memurları Derneği (Bem-Der)’li kamu çalışanlarının ve Türkiye Hemşireler Derneği (THD) üyesi devrimci Sağlık Emekçileri’nin doğrudan önderliğinin büyük rolü oldu.

1990 Temmuz’unda Devrimci Mücadelede Kamu Çalışanlarının iradi müdahalesi ve örgütlediği kampanyayla Türkiye’de ilk kez kamu emekçileri böylesine kitlesel biçimde sokağa döküldüler.

Devrimci Mücadelede Kamu Çalışanlarının Etkinlikleri

Bem-Der’li Memurlar: Beyoğlu, İSKİ, Kadıköy, Kartal, Maltepe, Kağıthane, Beykoz ve Şişli’de geniş katılımlı işyeri toplantıları düzenlendi. Yemek boykotları yapıldı.

THD’li Hemşireler: Toplu sözleşme metnini imzaya açan THD’li hemşireler birçok hastanede yemek boykotları, kuşlamalar yaptı. Bazı hastanelere Devrimci Mücadelede Hemşireler imzalı pankartlar astı.

Devrimci Mücadelede Öğretmenler: Toplu sözleşme metnini imzaya açtılar, kampanyanın amacını anlatan çok sayıda bildiri dağıttılar. Kamu emekçilerinin merkezi olarak örgütlediği açlık grevine katıldılar.

Devrimci Mücadelede Maliye Çalışanları: Kampanya sırasındaki bütün etkinliklere katıldılar Ayrıca İstanbul Defterdarlığı önünde “Sadaka Değil Emeğimizin Hakkını İstiyoruz” sloganıyla kitlesel bir protesto gösterisi örgütlediler.

Devrimci Mücadelede PTT Çalışanları: Devrimci Mücadelede PTT Çalışanları da kampanyanın bütün eylemliliklerinde yerlerini aldılar.
Devrimci Mücadelede Kamu çalışanlarının kampanyası Sultanahmet Parkı’nda gerçekleşitirilen protesto gösterisiyle noktalandı.


Temmuz 1995 – Yaklaşık 2000 polis panzerleri, dozerleriyle “yıkım için” Küçükarmutlu’ya saldırdılar. Halk saldırıya büyük bir direnişle karşılık verdi. Barikatlar kuruldu, taşlar, molotoflarla polis geri püskürtüldü.

1-3 Temmuz 1993 – MEMURLARIN ANKARA’YA YÜRÜYÜŞÜ

Kamu emekçileri grevli-toplu sözleşmeli sendika hakkı, özelleştirmeye, taşeronlaştırmaya son verilmesi, iş güvencesinin sağlanması ve tüm anti-demokratik uygulamaların kaldırılarak insan hakları ihlallerine son verilmesi talepleri ile ülkenin çeşitli illerinden Ankara’ya yürüdüler.

Aylardır İstanbul, İzmir, Samsun, Malatya ve Mersin’den Ankara’ya yürümenin hazırlığını yapan memurlar 1 Temmuz 1993’te kitlesel gösterilerle uğurlandı.

Kamu emekçileri programladıkları şekilde temsilciler düzeyinde beş koldan Ankara’ya ulaşırken, ülkenin dört bir yanından akın akın gelen onbinlerce kamu emekçisi de 3 Temmuz’da Ankara caddelerini, sokaklarını, meydanlarını fethetti.

5 büyük şehirden gelen 22 sendikaya bağlı onbinler, Hipodrom Meydanı’ndan Kızılay’daki Zafer Alanına doğru pankartlar ve sloganlarla yürüyüşe geçtiklerinde oluşan kortej bir kilometreyi geçiyordu.

Ankaralı kamu emekçilerinin de katılımıyla sayısı 40 bine ulaşan kitle alanda yaptığı miting sona erdikten sonra, “Geliyoruz Dedik İşte Geldik Ankara” sloganlarıyla polis barikatını aşarak Başbakanlığa doğru yürüyüşe geçti. Kitlenin karşısında polis saldırıyı göze alamadı. Kamu emekçilerinin aralarından seçtikleri temsilcilerin başbakanlık bürokratlarıyla görüşüp taleplerini iletmesinden sonra eylem sona erdi.

1 Temmuz 1995 – Filistin ihanet anlaşması öncesinde Filistinli tutsaklar protesto için açlık grevi yaptı.

1-4 Temmuz 1995 – Kastamonu’da ayaklanma

1 Temmuz’da Kırklareli’nin Demirköy ilçesinde bir kamyonu durduran bir polis ve bir uzman çavuş, sürücüyü ve yanında bulunan bir kişiyi dövüp gözaltına alınca halk sokağa döküldü. Olayın kısa sürede ilçenin her köşesinde duyulması üzerine eline ne geçirdiyse karakola yürüyen halk olaya neden olan polis ve uzman çavuşu cezalandırmak istedi. Onlar ortalıkta görünmeyince karakol taşlandı. Karakol binasında büyük hasar meydana geldi.

Bu olaydan bir gün sonra da henüz yapımı devam eden Polisevi’nde patlama meydana geldi. Binanın büyük bir bölümü çöktü. Kırklareli’de 92’nin Temmuz ayında da genç kızların astsubaylar tarafından cinsel tacize uğraması halk tarafından protesto edilmiş, meydana gelen olaylarla 6 kişi jandarma tarafından yaralanmıştı. Düzenin adaletinden umudunu kesen halk, artık sık sık kendi adaletini kendi uygulamaya yöneliyordu. Bu tür halk eylemleri de giderek sıklaşıyordu.

Demirköy ilçesindeki olaydan bir kaç gün sonra da benzer bir olay Kastamonu’da yaşandı. Ambar memurluğu yapan Halil Akça’nın gözaltında polis tarafından işkenceyle katledilmesi halkın tepkisine yol açtı. 4 Temmuz’da Kastamonu halkı sokaklara döküldü. Önüne çıkan polis otosunu ateşe veren halk karakola doğru yürüyüşe geçti. Karşılarına barikat kurmaya çalışan polisler de dağıtıldı. Yetkililer ise bu öfke karşısında halkı “sakinleştirmek” için soruşturma açtıklarını söylediler.

1 Temmuz 1996 – Gaziantep Ünaldı Sanayi Sitesi’nde 540 işyerinde çalışan 10 bin dokuna işçisi şalterleri indirerek başta 8 saatlik işgünü olmak üzere, sendika, sigorta ve diğer sosyal hakları için direnişe geçtiler.

Ä°lgili resim

1 Temmuz 1996 – Yurtdışından hapishaneleri incelemek ve tutsaklarla görüşmek üzere gelen heyet Sağmalcılar Hapishanesi önünde gözaltına alındılar.